Aynen de öyle oldu; kar yağdı umut dağlarımıza! Arkadaş, sen anlı- şanlı, kırmızı- beyazlı Samsunspor'sun. Ne oldu da Keçiörengücü maçında bu kadar oyunu tiye aldın? Ne oldu da ilk yarıda gole kadar sahada aslanlar gibi mücadele ederken, işi gevşek tuttun?
Geçen haftaki köşe yazımda " Biz maçı alırız, lider kalırız " başlığıyla futbolcuları olumlu motive eder umuduyla duygu ve düşüncelerimi dile getirmiştim faka bu maçta karlar yağdı umutlarımıza.
Oysaki hani bahar açacaktı bu maçı galip bitirip şampiyonluğun ayak seslerini duyacaktı Başkent ve Keçiören. Hani liderliği Ankara' da ele geçirip, tüm Samsun' u ve tüm Türkiye'yi sevin seline çevirecektik.
Eğer rakibimiz atacağımız bir golle en azından 2-1 yenebilseydik; şimdi umut dağlarımıza değil karlar yağması, dağ başlarında sevgi, zafer ve şampiyonluk çiçekleri açtıracaktık! Gönüller bir olacak; kalpler aynı sevinç ve heyecanla çarpacak, mutlu sona giden yolda rahat bir nefes alacaktık.
Nedir sorun? Tüm takım umutlarını bir Kubilay'a, bir İslam İlkin'e, bir Bahattin Köse ve diğerlerine mi bağlayacaktı? Oysa futbol bir ekip oyunudur. Takım ve ekip olabilmeyi başaran takımlar bu yolda hedeflerine durmaksızın koşarlar ve koştuklarını da görüyoruz.
Peki, nedir bizdeki sorun? Özgüven eksikliği mi? Parasızlık mı? ( Bunun olmadığı belli)Tembellik mi? Ruhsuz bir futbol mu? Arkadaşlık bağlarının sağlam olmayışı mı? Golü ben atayım diye takım arkadaşına pas atmamak mı? Yani bencillik mi?
Bu soruları daha da artırabiliriz fakat gereği de yok. Atı alan Üsküdar'ı da Keçiören'i de geçmiş gidiyor da biz hâlâ nerede hata yaptık diye konuşup duruyoruz. Sahi biz nerede hata yapmadık ki? Golü atıncaya kadar ve atınca; sahada aslan kesilip sonraki bölümlerde yokları oynadık adeta. Yok, top direkten döndü, yok şansımız yaver gitmedi, yok şöyle oldu, yok böyle oldu gibi ucuz bahanelerin arkasına sığınmanın bu takıma bir faydası olmaz ama çok zararı olur ve oluyor da zaten.
Kısacası gidişat iyi değil. Hâlbuki bu maçı alabilseydik; bir puan farkla liderliğimizi ve hatta belki de Şampiyonluğa giden yolda, başarımızı ve zirveyi lehimize döndürecektik. Demek ki bu iş inşallah, maşallah ile değil, sahada yüreklice mücadele etmekle oluyormuş.
Artık bu saatten itibaren ne söylesek, ne yazsak boş. Lehimize sonuçlanabilecek çok önemli bir maçı daha arzu ettiğimiz şekilde tamamlayamadık. Adeta yıkıldık. Aldığımız bir puanı küçümsemiyorum fakat Sarıyer' in puan kaybettiği bir haftada, şimdi o Sarıyer ile biz oynayacağız ama eğer bu maçta da ayın Keçiörengücü ile oynadığımız gibi oynarsak Allah korusun, tatsız bir skor bile çıkabilir.
O halde tüm futbolcular bir an önce bu kayıp maçtan ve stresinden kurtulup Sarıyer maçına konsantre olmalı. Yoksa alacağımız bir olumsuz sonuç bizi hızla hedefimizden al-aşağı edebilir.
Bizden söylemesi, mutlaka İsmet Taşdemir Hocamız, İsmail Uyanık Başkanımız ve yönetimi gereken yapar da bu takımı hedefinden uzaklaştırmaz. Yazık değil mi bu vefalı taraftarlara? Yazık değil mi o güzelim emeklere?
"Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler " diyerek bu maçtan sonra umut dağlarımıza karlar yağmamasını dilerim.
Oktay ZERRİN