Milyonlarca futbol izleyicisi ve de Türk Millî Futbol Takımı' nın gönüllü ve değerli taraftarları; geçen gün oynanan, UEFA Uluslar B Ligi; Türkiye- Macaristan ilk maçında, ilk yarıda genelde tutuktu ve beklenilen futbolu sergileyemedi.
İkinci yarıda ise biraz daha ayağa top oynayan; daha isteki bir futbol sergileyen Türk Millî Takımı' mızıdan; en azından bir gol beklerken, serbest vuruştan yediğimiz gol ile adeta bir anda şok olduk !
Bu gol; aklımızı ve oyun anlayışımızı biraz daha olumlu yöne kanalize eder diye umarken; maalesef Macaristan attığı o tek golle, sahadan mutlu ve sevnçli ayrılan taraf oldu. Peki neydi bizi bu mağlubiyete sürükleyen şey?
İlk yarıda zaten kısır bir futbol ortada dönüp dolaşyordu. İstediğimiz gibi karşı atağa kalkmakta sorunlar yaşıyrduk. Karşımıza; maça daha iyi adapte olmuş, diri ve sahada ne yapacağını bilen , güçlü ve güzel oynayan bir rakip çıkmıştı.
Şimdi her ne söylesek, ne yazsak bunlar bizi haklı çıkartamaz. Olmuşla ölmüşe çare yoktur fakat hiç ollmazsa; bunu telâfi edecek bir fırsat daha çıktı karşımıza. Bugün ( 6 Eylül Pazar günü ) bir diğer rakibimiz olan Sırbistan' ı mutlaka mağlup ederek; hem Macaristan yenilgisini unutturmak hem de bir nevi, futbolsever ve taraftarlarımızdan özür sayılabilecek bir maç çıkarmalıdır takımımız.
Yâni; bence millî maçlar, millî bir sorumluluk ve özveri, ciddiyet ve istek ve haliyle de, sahada çok iyi bir motivasyon gerektirir ! İşi yâni bugünkü maçı, çok iyi etüd etmeliyiz. Rakibe fazla top kaptırmadan ve mücadeleyi 90 ve artı dakikada asla bırakmadan, ilk galibiyetimizi elde etmeliyiz.
Bunu da başaracak güç ve istek; bizim millî futbolcularımızda, hocalarımızda ve taraftarlarında mevcuttur. Yeter ki iyi kenetlenelim, birlik ve berabrlik içersinde olalım, gerisi zaten kendiliğinden gelecektr.
Millî Takımı'mıza; Sırbistan maçında başarılar dilerken, güzel bir futbol ve parlak bir sonuç alması temennisiyle saygılar sunarım.