Birbirimizi her hâlükârda anlarsak; anlamaya çalışırsak, sevgi ve saygıyı başımıza, gönlümüze ve ömrümüze taç edersek, sabahtan akşamlara kadar dedikodu üretmezsek, birbirimizi kırıp incitmezsek biz adam oluruz!
Maden ocaklarında; ocaklardan çıktıklarında; kömür karasından sadece gözleri görünen o fedakâr insanları, maden emekçilerini ve bugüne kadar göçük ve grizu patlamalarında hayatlarını yitirenleri ve onların ekmek bekleyen aileleri ile çocuklarının hallerini hayal edebilir ve kendinizi, o insanların yerine koyabilirsek biz adam oluruz!
Bir futbol veya başka bir spor müsabakalarına gittiğimizde; kendi takımımızdan olmayanları, düşman gibi görmeyip; onları, sporcu kardeşlerimiz olarak bağrımıza basabildiğimizde; fanatizm ve holiganlıkla, ellerde döner bıçakları, usturalar, sopalar ve kesici aletlerle, o masum sporcuları ne zaman kovalamayıp zarar vermediğimizde biz adam oluruz!
Bir seçim zamanı, kendi partimizden olmayan insanları, siyasetçileri birer düşman gibi görmeyip; siyasetteki son sözümüzü demokrasi, fikir ve hür vicdanımızla; seçimde oy vererek gerçekleştirebilirsek biz adam oluruz!
Masum hayvanları; arabaların arkasına bağlamadan; onlara kesici ve öldürücü aletlerle yok etmezsek, kurbanda kurbanlarımızı İslam ahlakı, dinimizin temel kuralları çerçevesinde kesebilirsek, mallarımızın zekâtını adilce verebilirsek biz adam oluruz!
" Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir " sözündeki o derin ve ilahî söz ve düşünceye göre; yoksulları koruyup maddi ve manevi ihtiyaçlarına gücümüz nisbetinde yardıma koşabilirsek biz adam oluruz!
Aslında sorunların hepsini yazmaya kalksak bir roman, bir destan olur fakat bizim de bu kadar geniş ne sayfamız var ne de zamanımız.
Zaten; " Biz adam olmayız! " sözünü de yukardaki saydıklarımızı tam manasıyla yapabilsek " biz adam oluruz! "
Adam olabilenlere fakat adam gibi adam olabilenlere, adam kalabilenlere ne mutlu. Sağlıcakla kalın.
Oktay ZERRİN