Samsun Haber
Giriş Tarihi : 08-12-2016 11:19   Güncelleme : 08-12-2016 11:19

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut aydın’dan açıklama

Samsun Haber - ​Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Aydın, OMÜ FETÖ Komisyonu Hakkında Korkunç İddia!” başlıklı bir haberimize bir açıklama gönderdi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut aydın’dan açıklama

Aydın’ın açıklaması şöyle;

KAMUOYUNA İLANIMDIR!

Akasyam.com isimli haber sitesinde 22.11.2016 tarihinde “OMÜ FETÖ Komisyonu Hakkında Korkunç İddia!” başlıklı bir habere yer verilmiştir.

Bu haberde yer alan şahsıma yönelik ithamlar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Müşavirliği tarafından 28.11.2016 tarihinde Akasyam.com haber sitesine gönderilen tekzip metniyle yalanlanmıştır.

Nitekim tekzip metni de 02.12.2016 tarihinde “PROF.DR. MAHMUT AYDIN’A NEDEN İFTİRA ATILIYOR” manşetiyle aynı sitede yayımlanmıştır. Öncelikle yayımlanan bu tekzipten dolayı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’e ve Akasayam.com haber sitesine teşekkür ederim.

Ancak şahsıma neden iftira atıldığı hususunda yöneltilen bu soruya cevap hakkımı kullanmak ve şahsımın neden FETÖ yapılanması ile ilişkilendirilmek istendiği hususunda, bunu yapanların emellerine dair gözden kaçırılmaması gereken hususları kamuoyuna duyurmak bir mecburiyet haline gelmiştir. 

15 Temmuz hain darbe kalkışması sonrası, Yükseköğretim Kurulu’nun talebi üzerine, OMÜ Rektörlük Makamı tarafından oluşturulan “Paralel Devlet Yapılanması İle Bağlantılı Veya Söz Konusu Örgüte Destek Ya Da Yardımcı Olma Durumu Olan Üniversite Personelinin Durumlarının İncelenmesi” için kurulanİnceleme/Değerlendirme Komisyonuna” üye olarak görevlendirildim. Dört ayı aşkın bir süredir Devletimiz ve Milletimiz adına bizlere tevdi edilen bu komisyondaki görevimi de bu önemli görevin gerektirdiği ciddiyet ve sorumluluk bilinci içinde yerine getirmekteyim. Komisyonumuz, Rektörlük Makamı tarafından FETÖ ile iltisakı olduğu şüphesiyle Komisyona bildirilen Üniversitemiz mensupları hakkında gerekli inceleme ve araştırmaları yapıp, hazırladığı raporları Rektörlük Makamına sunmak ile görevlidir. Komisyon üyelerinin özverili çalışmaları ortada iken birilerinin çıkıp yapılan çalışmaları sulandırma/sekteye uğratma girişiminde bulunmasının nedeni iyi okunmalıdır. Şöyle ki “Cemaat” veya “Hizmet Hareketi” olarak bilinen dönemlerde dahi FETÖ/PDY yapılanmasına karşı tavrı son derece açık ve net olan, hayatının hiçbir döneminde bu yapıyla uzaktan yakından ilişkisi olmayan, düzenlenen gezi organizasyonları da dahil hiçbir etkinliğine katılmamış olan şahsımın “çamur at izi kalsın” mantığı içinde atılan iftiralarla, bu hain yapılanma ile ilişkilendirilmeye çalışılması, bu iftiraları atanların kendi günah galerilerinin ortaya çıkmasını engelleme girişimlerinden ibarettir. 

Akademik camia, doktora çalışmamın “Dinlerarası Diyalog” söylemi çerçevesinde Batı Hıristiyanlarının İslam ve Müslüman algısı üzerine olduğunu bilir. Bu konuda uzmanlığı olan bir akademisyen olarak “Dinlerarası Diyalog” söyleminin gerçekte hangi amaçla üretildiğini ve FETÖ yapılanmasının 1998’lerden itibaren neden bu söyleme sarıldığını, diyalog ve hoşgörü söylemleri çerçevesinde batı dünyasında hem kendine meşruiyet kazandırmayı hem de alan açmaya çalıştığını, son zamanlarda değil, 2005’ten buyana, her fırsatta ifade etmeye çalıştığımı da şahsımı ve eserlerimi takip edenler bilirler. Nitekim 2008 yılında yayımladığım “Dinlerarası Diyalog: Mahiyet ve İlkeler” adlı kitabımın son bölümü bunun en önemli kanıtıdır. Keza, şahsımın FETÖ yapılanmasına karşı tutumunu merak edenler söz konusu yapının önemli elemanlarından biri olan ve tutuklu bulunan Davut Aydüz isimli akademisyenin örgüt lideri Gülen’in talimatıyla yazdığı “Tarih Boyunca Dinlerarası Diyalog” kitabına yazdığımız ve Milel Nihal Dergisinin 3/1-2 (2006) sayısında yayımlanan “Bir İstismarın Anatomisi Davut Aydüz'ün Tarih Boyunca Dinler Arası Diyalog Kitabı Üzerine Eleştirel Bir Analiz” adlı yazımıza da bakabilirler. Ayrıca 17/25 Aralık sürecinden sonra çoğu kişi kafasını kuma gömmüş iken, 14.03.2014 tarihinde A Haber Kanalında yayınlanan “Deşifre” isimli programın konuğu olarak, FETÖ yapılanmasının dinlerarası diyalog politikası ile ilgili gerçekleri dillendiren ve gündem oluşturan açıklamalar yaptığım da arşivlerde yer almaktadır. 

Daha fazlası mevcut olmakla birlikte, son bir hatırlatma da 12 Temmuz 2016’da, yani darbe kalkışmasından sadece 3 gün önce yapılan OMÜ Rektörlük seçimleri sürecindeki duruşumuza dairdir. Seçim çalışmaları sürecinde hiçbir aday kamuoyuna FETÖ/PDY yapılanmasının üniversitemizdeki durumu ve bu konuda ne yapacağı ile ilgili açık bir beyanda bulunmazken, 05.02.2016 tarihinde yaptığım basın açıklaması ile “’milli güvenliği tehdit eden legal görünümlü illegal yapı’ şeklinde tanımlanan ve ‘devletin öncelikle mücadele edeceği’ ‘paralel devlet yapılanması’ olarak bilinen örgütlenmeyi üniversitede etkisiz hale getirecek sağlam bir irade ve kararlı bir duruş sergilenecektir” taahhüdünde bulunduğumu Kamuoyu hatırlayacaktır. 

Gerek sosyal, gerekse akademik yaşamımda söyledikleri ve yaptıkları açık ve ortada olan şahsımın FETÖ/PDY yapılanması ile ilişkilendirilmeye çalışılmasına yönelik gayretlerin oldukça manidar olduğunu ve bunu yapanları aynaya bakmaya davet ettiğimi ifade eder, bundan sonra da, bu konuda gözümüzü budaktan sakınmayacağımızı, Vatanımız ve Milletimiz adına üzerimize düşeni yapmaya amade olacağımızı,

Kamuoyuna saygıyla tebliğ ederim. 

Prof. Dr. Mahmut AYDIN

adminadmin