Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 13-01-2020 13:34   Güncelleme : 13-01-2020 13:34

Söz Doğru Da Olsa, Söyleyene Göre Anlam Kazanır

Söz Doğru Da Olsa, Söyleyene Göre Anlam Kazanır

At izinin it izine karıştığı öylesine bir çağda yaşıyoruz ki, istisnaî durumlar hâriç artık söylenen sözün doğruluğuna ve yanlışlığına değil de sözü kimin söylediğine bakmak zorunda kalıyoruz. Çünkü fütursuzca bir bilgi kirliliğinin yaşandığı bu çağda söylenilen söz, maalesef sözü kimin söylediğine göre anlam kazanıyor.

 

Mesela, Tâ-Hâ Sûresi 120. ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

 

Nihayet şeytan Adem’e vesvese verdi. Şöyle dedi: "Ey Âdem! Sana sonsuzluk ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi?"
 

Gelin sizinle bu ayette yer alan sonsuzluk ağacı ve sonu gelmez bir saltanat ifadeleri üzerinde kısa bir süreliğine odaklanalım. Bu ifadeler aslında salt olarak kendi başlarına düşünüldüğünde insanın gönül dünyasında ılık mı ılık meltem rüzgârlarının esmesine vesile olacak ifadelerdir değil mi?

 

Oysa bu ifadeler şeytanın ağzından dökülmeye başladığı andan itibaren bu sözlerin muhatabı her kimse artık onun için hem maddi hem de manevi anlamda tehlike çanları çalmaya başlıyor demektir.

 

Âl-i İmrân Sûresi 31. ayet-i kerimede ise Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.

 

(Resulüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN