“Yavan Ekmek” İle Bir “Edebî Ziyâfet”/4

Ali KAYIKÇI

02-07-2018 09:48

*  “Güzel bir söz; kökü yerde sabit, dalları semâda olan güzel bir ağaç gibidir. Yemişlerini Rabbinin izniyle her zaman verir. Habîs (kötü) bir söz de yerinden sökülmüş, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.” (Kur’ân-ı Kerîm; İbrahim Sûresi, âyet: 24-26’dan)

*  “Habîs söz söylemek, habîs adamlara lâyıktır. Habîs adamlara, habîs kelâm yakışır.”  (Kur’ân-ı Kerîm; Nûr Sûresi, âyet: 26’dan)

*  “İyi bir iş yapmaya niyet edip de yapamayana, tam bir iyilik yapmış gibi sevâb verilir. Niyet edip yaparsa, on mislinden 700 misline, hatta daha fazla sevâba kavuşur. Kötü bir işe niyet edip de yapmayana, yapılmış tam bir iyilik sevâbı verilir, niyet edip de yapana ise sâdece bir günâh yazılır.”   (Hazret-i Muhammed  “sallallahü aleyhi vesellem”)

“Söz ola kese savaşı, söz ola kestüre başı/Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ide bir söz.

Kişi bile söz demini, dimeye sözün kemini/Bu cihân cehennemini,  sekiz uçmağ ide bir söz.”  (Yûnus Emre)             

* “Romandan maksat, hayatta geçmemişse bile, geçmesi mümkün olan bir vakayı, ahlâk, âdetler, hisler ve ihtimâllere bağlı tafsilâtıyla birlikte tasvir etmektir.” (Namık Kemal)

“Roman denilen şey, bir insan cemiyeti içinde görülen durumlardan birini veyahut bâzılarını kâğıt üzerine koymaktan ibârettir.”   (Ahmet Mithat Efendi)

*   “Roman ahlâkın aynasıdır. Onun objektifi gördüğü manzarayı alır.” (H. Rahmi Gürpınar)

“Roman, bize yansıttığı cemiyetle beraber, onu hükmü altında bulunduran düzenleyici fikrin de emrindedir. Bu ortak ölçü ile birlikte, cemiyet ne ise roman da odur.” (Peyâmi Safa)

*  “Hayatta olup da romana girmeyen şey yoktur. Romana sınır çizilmez. Yeter ki, gerçekten alınan unsurlar, bütün bir iç zenginliğinin beslediği hayâl gücü ile yeni varlıklar alsın, hayattaki varlıkları bile sürükleyecek, onları gölgede bırakacak bir gerçek olsun.” (Suut Kemal Yetkin)

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

“Kültür-Sanat” dünyâmıza 300’ü aşkın sayıda oldukça dikkat çekici eserler sunan ve yeni pek çok ismin tanınmasına vesile olan “Kültür Ajans Yayınları” tarafından Nisan 2013 tarihinde neşredilmiş bulunan bir “roman”ı Sizlere tanıtmak ve yukarıdaki âyet-i kerîmelerin  ve hadîs-i şerîfin ışığında ve vecîz sözlerde adı geçen üstâd kalemlerin görüşleri doğrultusunda bu eseri değerlendirmek istiyoruz diyerek ilk üç gün yazarın hayât hikâyesi ile birlikte bazı dizgi/imlâ/yazılım hatâları üzerinde durmuş ve bunların doğru şekillerini vermiş, ardından da bâzılarının “içerik” dediği “muhtevaya” geçerek ve metin üzerinde  durarak burada kullanılan cümlelerden oldukça dikkat çekenlerini köşemize taşımış idik. Bugün de aynı konuya kaldığımız yerden devam eyliyoruz:

İslâm âlimleri, “Türkçe ezân” ifâdesinin “Türkçe Kur’ân” gibi îtikâden çok büyük bir yanlış olduğunu, Peygamberimiz Efendimizin zamanında, hicretin birinci senesinde Medine’de uygulamaya konulduğu şekilde ve O’nun onayladığı kelimeler ile namâza vaki dâvete “ezân” denileceğini, bunun dışındaki (tercüme) uygulamaların ancak “ezâna benzeyebileceğini, ezân olmadığı”nı (İbn-i Âbidîn) haber vermişlerdir. Hele bunu okuyana “Hafız” denilmesi, hâfızlığın asıl mânâsının ise “Râvileriyle, yani rivâyet edenleriyle birlikte yüzbin hadîs-i şerîfi ezbere bilen hadîs âlimlerine denildiğini, Kur’ân-ı kerîmi ezberleyene kârî denilmesi gerektiğini” (Bkz: Türkiye Gazetesi- Dînî Terimler Sözlüğü; c. 1, s. 152-153) belirtmişlerdir ki, bir “Tanrı uludur, Tanrı uludur!..” sözlerini minâreye çıkıp seslenen herhangi bir kimseyi “Hafız” diye nitelendirmek oldukça yanlıştır ve yersiz bir tespittir...  Kaldı ki o yıllarda değil ki “hâfız”ların, yolda giderken karşılaşan Müslümanların birbirlerini bir İslâmî duâ olan “Selâmünaleyküm/Ve Aleyküm selâm” diyerek selâmlamaları hâlinde derdest edilip kodese atıldığı yıllardır. Öyle ortalıkta; hacı, hoca, hâfız diye gezinmek, olacak bir şey değildir… 

Diğer taraftan; Ehl-i Sünnet’in önderi İmâm-ı Âzam Ebû Hanefî’ye göre; îmân, ibâdetlerden ve muamelâttan ayrıdır. Bir Müslüman, herhangi bir günâhı işlemekle Müslümanlıktan çıkmaz, sâdece suç işlemiş olur. Kişi, ancak îmân esaslarından bir veya birkaçını inkâr eder veya bunlardan bir veya birkaçını alay mevzuu yaparsa, o zaman küfre düşer, mürted olur. (Bkz: Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye ile Fâideli Bilgiler-Ahmet Cevdet Paşa,  Eyyühelveled-İmâm-ı Gazâlî, Herkese Lâzım Olan Îmân-Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

Doğrusu: “Dün rakı içiyordu, bugün müezzinlik taslıyor” şeklinde olmalıydı;  devamında da” Bir taraftan da onun bu yanlış hâllerine  gıpta etmekten geri durmuyorlardı.”  denilseydi daha yerinde olurdu diye düşünüyoruz…

Yazar; 60. sayfada, “…Güllü, iki gözü iki çeşme ağlıyor, bir çocuğunun olması için derdine bakmalarını istiyordu. Çocuk vermiyordu Tanrı.” demekte, 108. sayfada da önce, “Allah büyüktür…” diye niteledikten sonra sözü, “Biz şükür etmeyelim de kim etsin Tanrı’ya?” diye bağlamaktadır.

“Tanrı: Ma’bûd, tapılan şeylerin hepsi, ilâh” demektir. “Allahü teâlânın isimleri tevfîkîdir, yâni İslâmiyet’te bildirilen isimleri söylemek câiz olup, bunlardan başkasını söylemek câiz değildir. Meselâ Allahü teâlâya ‘alîm’ denir; fakat ‘âlim’ demek olan ‘fakîh” denmez. Çünkü İslâmiyet, Allahü teâlâya ‘fakîh’ dememiştir. Bunun gibi, Allah adı yerine ‘tanrı’ demek câiz değildir. Çünkü ‘tanrı’; ‘ilâh’, ‘ma’bûd’ demektir. Meselâ ‘Hindûların tanrıları öküzdür” denilmektedir. ‘Birdir Allah, ondan artık (başka) tanrı yok’ denilebilir.  Kur’ân-ı Kerîmde, “Benim ismim Allah’dır. Beni Allah diye çağırınız. Allah diye ibâdet ediniz. Allah diye yalvarınız” meâlinde müteaddit âyet-i kerîmeler vardır. O’na, kendi istediği ismi söylemeyip de, kâfirlerin, O’nun en sevmediği, mâbûdlarına koydukları ‘tanrı’ ismi ile O’nu çağırmak, ne kadar yanlış ve ne büyük inâd olduğu meydandadır.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; c. 2, s. 231. Fazla bilgi için bkz: Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye). “’Allah’ ismi, Kur’ân-ı Kerîm’de 2 bin 697 defa tekrarlanmıştır. Diğer Esmâ-ül Hüsnâlar (99 ismi) ve zamirlerle beş binin üzerinde kendinden bahsetmiştir.” (Mahmut Topbaş-Millî Gazete; 18.10.2010) Bütün bunları beğenmeyip de “Tanrı!... Tanrı!..” demek, asla bir Müslüman’a yakışmaz…

 (Devam edecek)

Derebahçeli/Ali Kayıkçı

DİĞER YAZILARI “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/8 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/7 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/6 01-01-1970 03:00 ​ “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/5 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/4 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/3 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/2 01-01-1970 03:00 “Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/1 01-01-1970 03:00 “ABD”yle Bir “Fabrika” Kurdular!.. 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/19 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/18 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/17 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/16 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/15 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/14 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/13 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/12 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/11 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/10 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/9 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/8 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/7 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/6 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/5 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/4 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/3 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O “Dil Yaresi”dir/2 01-01-1970 03:00 Derin Bir Yara ki O Dil Yaresidir /1 01-01-1970 03:00 Kim Demiş AB’ye Girmedik Diye?.. 01-01-1970 03:00 Sen Necip Fâzıl’ımız, ne anladın, ne sevdin!.. 01-01-1970 03:00 “Yak Bi Cigara” Daha, “Coni-Capon” Kazansın!../4 01-01-1970 03:00 Yak bi cigara daha, coni-capon kazansın!../3 01-01-1970 03:00 Bir asra yaklaştı, şu feci tablo!.. 01-01-1970 03:00 13 Kişi Öldürene İdâm var, 43 Bini Öldürene Tereddüt!.. 01-01-1970 03:00 “Yak Bi Cigara” Daha, “Coni-Capon” Kazansın!../2 01-01-1970 03:00 Yak bi cigara daha, coni-capon kazansın!../1 01-01-1970 03:00 “Yavan Ekmek” İle Bir “Edebî Ziyâfet”/6 01-01-1970 03:00 “Yavan Ekmek” İle Bir “Edebî Ziyâfet”/5 01-01-1970 03:00 Yavan Ekmek İle Bir Edebî Ziyâfet/3 01-01-1970 03:00 “Yavan Ekmek” İle Bir “Edebî Ziyâfet”/2 01-01-1970 03:00 Yavan Ekmek İle Bir Edebî Ziyâfet / 1 01-01-1970 03:00 Büyükşehir, pislik köyü!.. 01-01-1970 03:00 Şu Derebahçe”de, bahçeler bitti!.. 01-01-1970 03:00 Büyükşehir’in “Virüsleri 01-01-1970 03:00 Böyyük Başkana Mezar Yeri 01-01-1970 03:00 Amazon’a paraları yedirdin!.. 01-01-1970 03:00 Amazon Hastası Başkanlarımız Var… 01-01-1970 03:00 İzzet/şeref İslam’da, amazonlar ziyânda!... 01-01-1970 03:00 Saymış “Bizim Suudi(!)”, “Milyon-Milyon Doları!..”/4 01-01-1970 03:00 Saymış “Bizim Suudi(!)”, “Milyon-Milyon Doları!..”/3 01-01-1970 03:00 Saymış “Bizim Suudi(!)”, “Milyon-Milyon Doları!..”/2 01-01-1970 03:00 Saymış bizim suudi(!), milyon-milyon doları!../1 01-01-1970 03:00 Halime Gürbüz yazdı, ben de saza söyledim!.. 01-01-1970 03:00 Oldu mu ya Sıtkı Hocam, yakıştı mı ilm’ irfâna?.. 01-01-1970 03:00 Moda hastalığında bir teşhis: bunlar otçu olmuş!.. 01-01-1970 03:00 … Sonrasında Demirbaş Yazdı, Ben de… 01-01-1970 03:00 Şu moda hastalığı, salgınlaşıyor!.. 01-01-1970 03:00 Yaz-baharla birlikte moda hastalığı da geliyor!../4 01-01-1970 03:00 Yaz-Baharla Birlikte Moda Hastalığı Da Geliyor!../3 01-01-1970 03:00 Yaz-Baharla Birlikte Moda Hastalığı da Geliyor!../2 01-01-1970 03:00 Yaz-baharla birlikte moda hastalığı da geliyor!../1 01-01-1970 03:00 13 Temel Konu Var, Kitâbımız Kur’ân’da!.. 01-01-1970 03:00 Din-î İslam hamuru, kovanda petek balı!.. 01-01-1970 03:00 Can bedene emanettir!.. 01-01-1970 03:00 Bilir misin?, bilmezsin; sormazsın ki bilesin!.. 01-01-1970 03:00 Îmân’da neredeydik, ne hâllere düştük? Bak!.. 01-01-1970 03:00 Varsa-yoksa her şey dünya!.. 01-01-1970 03:00 Gel isrâfı isrâf eyle!.. 01-01-1970 03:00 Sevr’den Sevr’e Kudüs’e; ibretle bak, nazar kıl!.. 01-01-1970 03:00 İnsan ki… 01-01-1970 03:00 Hayat tarzı yazsanız, ekran kararmaz inan!.. 01-01-1970 03:00 Çüş!.. Desem edebim var, oha!.. Desem çok ayıp!.. 01-01-1970 03:00 Dört Hak Kitabın Yazısı 01-01-1970 03:00 Canlı Dört Göz Olabilmek 01-01-1970 03:00 İşittin mi “Korkut Ata?”/ “Leylâ bebek” “terörist”miş!.. 01-01-1970 03:00 Böylesi bir cömerte karşı, bu nasıl cimriliktir?.. 01-01-1970 03:00 Firavun”lar hâmânlar, deccâldı bir zamanlar!.. 01-01-1970 03:00 Samsun’da Eski Ramazanlar… 01-01-1970 03:00 Avrupa sevmez bizi, sevmedi-sevmeyecek!.. 01-01-1970 03:00 Asırlık en sinsî düşman... 01-01-1970 03:00 Oldu mu ya üstâdım, bu hak-bâtıl yorumun?.. 01-01-1970 03:00 Fransız’dan, Fransız var içimde!.. 01-01-1970 03:00 O Bedr’in arslanları, seçilmiş Sahâbîler!.. 01-01-1970 03:00 “Obama”ydı, “trump”tu; “Sarkozy” daha gâvur!.. 01-01-1970 03:00 CeHaPe’nin Günâh Galerisi”Nden, Satırbaşları!.. /2 01-01-1970 03:00 CeHaPe’nin günâh galerisinden, satırbaşları!.. /1 01-01-1970 03:00 Cumhur mu, millet mi; ince illet mi?.. 01-01-1970 03:00 A la luna, vâlâ (!) Buna!.. 01-01-1970 03:00 Türkler bölük-bölük, “müslüman pörçük!.. 01-01-1970 03:00 Çok “iyi başladın”, “kötü bitirdin!..” 01-01-1970 03:00 ​Şimdi Sıra İlâhiyatçılarımızda/3 01-01-1970 03:00 ​Şimdi Sıra İlâhiyatçılarımızda/2 01-01-1970 03:00 Dil kılıçtan keskin ya, vur ha Kılıçdaroğlu!.. 01-01-1970 03:00 ​Şimdi Sıra İlâhiyatçılarımızda -1 01-01-1970 03:00 Hey 15’li 15’li”, “köşk’ün yolları taşlı!.. 01-01-1970 03:00 Kaçın Erkekler Kaçın, Femin…ler Var Femin…ler!.. 01-01-1970 03:00 ABD’ye Bu Aklı, Kimler Veriyor” Dersin? 01-01-1970 03:00 17 Trilyon Harcadık Demiş!.. 01-01-1970 03:00 Sosyal medya” değil, bu “hayât medya!.. 01-01-1970 03:00 Bir destan adam: Ali Fuad Başgil!.. 01-01-1970 03:00 Özal’a ağlamayan, gözü gözden sayamam!.. 01-01-1970 03:00 Dil Vatandır, Vatan Dil; Her Kelime Sınırtaşı!.. 01-01-1970 03:00 “O ve ben”i okumayan, “Arif Nihat” bile şaşar!.. 01-01-1970 03:00 “Emrin olur sultanım, sen ne dersen yaparız(!)…” 01-01-1970 03:00 “58. Gün…” 01-01-1970 03:00 “Uyan” da bak “ey dedem”!... 01-01-1970 03:00 “İsrail” “buzdağı”na, çarptı-çarpacak!.. 01-01-1970 03:00 “İHA”lar görür seni, sonra “SİHA”lar vurur!.. 01-01-1970 03:00 “Bayrak tepe”-“Kel tepe” 01-01-1970 03:00 Kul “şimdi ağlar ise, sonra…” 01-01-1970 03:00 “Necip Fâzıl üstâd”sa, “o’nun hakkı”nı kayır!.. 01-01-1970 03:00 “Hayat” size ne yaptı, “bostancı…”dan “yasak” mı!.. 01-01-1970 03:00 ​“Peygamberimiz Efendimiz”e bir büyük iftirâ!.. 01-01-1970 03:00 “Din hayatın hayatı, hem nuru hem esası!..” 01-01-1970 03:00 “Hayât” size ne yaptı, bu “düşmanlık” nedendir!.. 01-01-1970 03:00 Öyle bir “yuh!..” Çekin ki, “dünyâ âlem” işitsin!.. /2 01-01-1970 03:00 Öyle bir “yuh!..” Çekin ki, “dünyâ âlem” işitsin!../1 01-01-1970 03:00 “Paran” ile “düşmanları” besleme!../2 01-01-1970 03:00 “paran” ile “düşmanları” besleme!../1 01-01-1970 03:00 “29 Mayıs” ve “Zeytin Dalı Harekâtı 29’uncu günü, zafer günü”dür!.. 01-01-1970 03:00 “ABD” Düşman İse, Ona “Bu Çalışman” Ne!.. 01-01-1970 03:00 Samsun ve Bölgemiz için bir Mücâhede Lideri: Şefik Avni Özüdoğru 01-01-1970 03:00 Önce “Padişah’a” sonra “Allah’a”, “iftirâ” üstüne “iftirâlar” var!.. 01-01-1970 03:00