* “AP Genel Kurulu’ndan çıkar kararda, Türk askerlerinin Afrin’den çekilmesi istendi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Türkiye’ye Avrupa Parlamentosunun söyleyebileceği hiçbir sözü yoktur ve bu sözlerin pehsi de bizim bir kulağımızdan girer, öbüründen çıkar’ dedi.” (Basın: 16.03.2018)
“Ulu Hakan AB”miz, “Fermanı’nı buyurdu”:
“Afrin’e girme!” dedi, “Dünyâ âlem” duyurdu;
“Tuna” köpürdü yine, sanmayın “su uyurdu!..”
“Emrin olur Sultanım, Sen ne dersen yaparız(!)…”;
“İstersen İstavroz çık, biz Haç’a da taparız(!)…”
“Ulu Hakan AB”miz,”Brüksel”den ses verdi;
“BOP Aşkına” konuştu, “Müslim”e nefes verdi;
“PKK” afkurdukça, “altına halı” serdi!..
“Emrin olur Sultanım, Sen ne dersen yaparız(!)…”;
“İstersen İstavroz çık, biz Haç’a da taparız(!)…”
“Ulu Hakan AB”miz, ne “Mithad’lar” besledi;
“FETÖ”ye selâm çaktı, “15 Temmuz” süsledi;
“İttihat’çı kafa” çok, “Avro”yla kafesledi!..
“Emrin olur Sultanım, Sen ne dersen yaparız(!)…”;
“İstersen İstavroz çık, biz Haç’a da taparız(!)…”
KAYIKÇ’Ali “O Devir”, gerilerde kaldı bak;
“Piyer Lermit” geberdi, eşeği oldu salak;
Onların “Mirasçısı”, “Dangalaktan Dangalak!..”
“Kervan yürür ey AB, Afrin bayram” yaparız;
Biz “Hilâl Askeri”yiz, sanma yoldan saparız!..”
Ali Kayıkçı