* (“6 yıl” öncesine gidiyor ve bir kere daha soruyoruz: “Yusuf Başkan; bu ne iştir, bu ne hâl?..”)
* “Allahü teâlâya ve Kıyâmet gününe îman edenler, Allahü teâlânın ve resûlünün düşmanlarını sevmezler. O kâfirler ve münâfıklar, müminlerin anaları, babaları, oğulları, kardeşleri ve başka yakınları olsa da, bunları sevmezler. Böyle olan müminleri Cennete koyacağım.” (Kur’ân-ı Kerîm; Mücâdele Sûresi, âyet 22)
* “Dünyâ lezzetlerine kavuşmak için, İslâmiyet’in dışına çıkan kimse, âhiret lezzetlerine kavuşamaz.”, “Bir kavmi sevip onlarla dostluk kuran, Kıyâmet günü onlarla haşrolacaktır.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “İzzet (şeref, îtibâr) İslâm’dadır. İslâmiyet’in ahkâmına (hükümlerine) uyan azîz olur. Bu ahkâmı beğenmeyip, izzeti, huzûru, saâdeti, başka şeylerde arayan zelîl olur.” (Hz. Ömer “r. anh”)
* “Bütün üstünlükler, faydalı işler, İslâmiyet’in içindedir. Eski dinlerin görünür görünmez bütün iyiliklerini, İslâmiyet kendisinde toplamıştır. Bütün saâdetler, muvaffakiyetler ondadır.” (S. Abdülhakîm Arvâsî “r. aleyh”)
* “Kim; fısktan, günâhtan râzı olur beğenirse, onu yapanlardan olur. Kim de Allah’a isyan edenleri beğenirse, râzı olursa, Allahü teâlâ onun ibâdetlerini kabul etmez.” (İbrahim Halvetî Hazretleri; Ö: Kayseri 1455)
* “Amazonların tamamen hayâl ürünü bir topluluk olduğunu ve onlarla ilgili anlatılanların tamamen şehir efsânesi, Yunan mitolojisine dayandırılan ve sapıklık derecesinde yaşantıları olduğu söylenen bir tarihin, Samsun ile özdeşleştirilmek istenmesi, üzerinde önemle düşünülmesi gereken bir konudur.” (Doç. Dr. Fahri Sakal-OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi)
* “Amazon efsanesi hakkında ciddî bir bilgi yok. Sadece Yunanlı tarihçiler bir şeyler yazmışlar. Tarihî bilgi, kazı, eser yok. Ama şu an tarih inşâ ediliyor. Tarih açısından çok önem verilmemelidir. Çarşamba’nın Terme’nin sembolleri nelerdir, deyince sembol oluşturuluyor. Terme ve Çarşamba’da Amazonlar simgeleştiriliyor ama kaynak yok. “ (Doç. Dr. İbrahim Tellioğlu-Olay Gzt. 17.04.2011, s. 11)
* “Birkaç turist görecek diye yaptığınız ‘ucube’ heykellerle mi kalkınacağız? Gençlerimiz tarihini bu ucubelerden mi öğrenecek? Unutmayınız ki bu şehir Müslüman Türk şehridir, bu şehir millî mücâdelenin başlangıç şehridir. Uydurma tarihle kendinizi boşa yormayınız. Zira tarih, gerçeklerle yazılır. Bu şehrin tarihinde Amazonlar yoktur!” (Coşkun Arslan-Alperen Eğitim ve Kültür Merkezleri Bşk.)
* “Samsun, Amazon kenti değil, Millî Mücâdele şehridir.” (Kürşat Gündoğdu-SAGEM Başkanı)
* “Turist, eşittir ‘para’ düşüncesi uğruna, bozulan hattâ tahrip edilen ‘kültürün bedeli’ni hangi ‘sermaye’ ödeyecektir? Hiçbir aklı başında yabancı, kendilerine ait olduğu söylenen hiçbir ‘uydurma nesneye’ iltifat etmez. Zîrâ bunlar; ne târihî ve ne de san’at eserindeki bediî kıymete hâiz cezbediciliğe sahiptirler.” (M. Hâlistin Kukul-Denge Gzt. 17.02.2015)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
22 Ağustos 2012 tarihli bölge gazetelerimize düşen bir haberde aynen şöyle denilmekte idi:
“Büyükşehir Belediyesi’nce Batıpark dolgu sahasında yapılan köye Amazon kadın heykelleri yerleştirildi. Heykellerin yapımında protez göz, deri görünümlü özel silikon madde ve gerçek saçlar kullanıldı. Özellikle yaz mevsiminde gelen yerli ve yabancı tatilcilerin ilgisini çekmek için yapılan Amazon Köyü, 2 milyon TL’ye mal oldu.
Efsaneye göre, Samsun’un Terme ilçesi Gölyazı Beldesi’nde yaşadıkları tahmin edilen Amazonlar, tek memeli ok, yay ve çift ağızlı balta gibi silahlar kullanan atlı savaşçı kadınlar olarak tanımlanıyor.
Batıpark’ta oluşturulan 2,5 dönümlük köyde Amazon kadınların günlük yaşantılarından kesitler sunuluyor. Şu anda 24 Amazon kadın heykeli ve kullandıkları eşyalar bulunan köye, 4 Amazon kadın heykeli daha konulacak.”
* - * - * - * - * -
Bunları okuyunca âdeta birer daire parasına yaptırılan dev çadırları ve onların içerisine konulmuş yarı üryan hâldeki kadın heykellerinin resimlerini görünce hâtırımıza, bundan 36 yıl kadar önce, Sayın Tahsin Ünal tarafından yayımlanmış “Osmanlılarda Fazilet Mücâdelesi” adını taşıyan eserde nakledilen şu hadise gelivermişti:
“Ahmet Vefik Paşa, Rumelihisarı’nın üst tarafında kurulan ‘Robert Kolej’ adlı misyoner yuvasının arsasını Amerikalı Protestan bir misyonere satar…
A. Vefik Paşa vasiyetnâmesinde, öldüğünde Eyüp Sultan’a gömülmesini ister…
Bir şey var ki, dönemin padişâhı ‘Sultan 2. Abdülhamid Hân’; “Protestanları arsa
satan adam, Kıyâmete dek onların çan sesini dinlesin!” diyerek E. Sultan’a değil, sattığı arsanın hemen önündeki Rûmeli Mezarlığı’na gömülmesini emreder.”
“Böyyük Başkan”, kendisi için bir vasiyette bulunmuş ve bu arada beni “falan yere gömün!” demiş midir bilemeyiz ama O’nun için en ideal yer, bu durumda “Batı Park-Amazon Köyü” olmalı diyoruz ve bu fakir milletin kesesinden/bütçesinden sağlanan 2 milyon TL’yi, 2,5 dönümlük bir araziyi işgâl eden sahaya gömen, diğer taraftan da “Ay-Yıldız” simgesini zemine kazıtıp onu gelip geçenlere de bi güzel çiğneten zihniyet sâhipleri için en uygun yer, “bu köydür…”
Desek, acaba yanlış mı söylemiş oluruz?..
Diye de Siz Saygıdeğer Okuyucularımız ile birlikte haklı olarak soruyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla!..
* - * - * - * - * -
Uyan da bak Hünkârım, şu “Şaşkınlar” işine;
“Ayranı yok içmeye, köprüsü yok geçmeye”;
Yıllar yılı düşmüşler, bir “efsane” peşine;
“Turist” gelecek diye, “Grekleri” seçmeye;
Bulmuşlar on “Amazon”, “Kibele”nin eşine…
Uyan da bak Hünkârım, “Böyyük Başkan” şaşkına;
“Millî tarih” dururken, O “Grekland” aşkına;
“Meclis”te akıl yok mu, verin gayri Başkan’a!...
Bulmuşlar on “Amazon”, “Kibele”nin eşine…
Mum yakarlar kandille, şu Temmuz güneşine…
Uyan da bak Hünkârım, sel şehri götürmekte;
“Böyyük Başkan” gayretli, “Köyü”nü bitirmekte;
“Amazon kadınları”, çadırda oturmakta;
Bulmuşlar on “Amazon”, “Kibele”nin eşine…
Sabi kanı katarlar, Kraliçe aşına…
Uyan da bak Hünkârım, KAYIKÇ’Ali hep yazdı;
Sus-pus şu partiliye, yıllar var ki hep kızdı;
“Amazon Kadını”ymış, onlar kocasız-kızdı(!);
Bulmuşlar on “Amazon”, “Kibele”nin eşine…
Bir de “çocuk” bakarlar, nikâhsız-bir başına…
Derebahçeli/Ali Kayıkçı