Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere; “Terör Olayları”nın azgınlaştığı, “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” sonrası “İhanet Odakları”nın bir-bir ortaya çıkarıldığı günlerin akabinde, genellikle “idâm cezası” gündeme getirilmekte ve başta “Sn. Başbakan ve Sn. Cumhurbaşkanımız” olmak üzere bâzı yetkililerimiz ve fikir adamlarımız tarafından suçlular için sık-sık bu “Ukûbat/Cezalandırma” lâfları edilmektedir. Ayrıca da bu hususun yeni bir “Halk Oylaması/Referanduma Taşınması” da dillendirilmektedir…
Bir süre daha yetkililerce söylem konusu yapılacağı anlaşılan bu mevzuda, bizim de bâzı önemli tespitlerimizin bulunduğunu ve millet-memleket hayrına söyleyeceklerimizin olduğunu ifade etmek istiyoruz. Şöyle ki;
Önümüzdeki aylarda gündemi uzunca bir süre daha meşgûl edeceği anlaşılan “idâm” konusunda, yıllardan beri belki de en çok köşe yazısı yazan, hatta bunları bir de “Terör Olayları ve Suriye Konulu Köşe Yazısı-Şiirler” alt başlığı ile “Hem Okudum Hem de Yazdım/2” adlı eserinde (Bkz: Samsun, Şubat 2015, 304 sy) kitap hâlinde sunmuş bir kimse olarak diyoruz ki, “idâm hükmünün Cezâ Kanunumuzdan çıkarılması yanlış olduğu kadar, bu safhada/şimdiki durumda geciktirilmesi de yanlıştır”...
Malûmları olduğu üzere; 1965’te yürürlüğe giren “Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun” ile bir kimsenin kanunda gösterilen belirli cürümleri işlemesi durumunda, mahkemelerce verilen “Hayata Son Verme//-İdâm Cezası”na karşılık “Askerî Ceza Kanunu”nda ise bâzı durumlarda “asma” yerine “Kurşuna Dizme” biçiminde cezanın yerine getirileceği hükme bağlanmış idi.
Şubat 1999’da ABD tarafından “paketlenerek idâm edilmemek kaydıyla” bize teslim edilen “Terörist Başı Apo”nun muhakemesi sonucunda mahkeme “idâm” cezasına dair karar vermesine rağmen “Ecevit, Mesut Yılmaz ve Bahçeli”nin üçlü koalisyon döneminde, “AB/Avrupa Birliği”nin de isteği üzerine bu hüküm, bugüne kadar uygulanmamış ve malûm şahıs, 15 yıl saklanması/kaçmasının ardından bu defa “beslemeye” alınarak emrine de onu korumak için 250’si subay olmak üzere İmralı’da 1.000 asker görevlendirilmiştir…
AB ülkelerinden Hollanda 1870’den, Danimarka ise 1892’den beri “ölüm cezasının kaldırıldığı ülkeler” olarak başı çekmekte, bunları Norveç ve İsveç takip etmektedir. Ancak sorarız “İdâma Hayırcı” kafalara ve siyasilere: Bu ülkelerden hangisinde 40 yıldan beri ayrılıkçı-terörist gruplar masum insanlara kurşun ve bomba yağdırmakta, çoluk-çocuk, yaşlı-genç, asker-polis demeden onbinlerce kişiyi katletmektedir?..
Kör bir ideoloji ve mankurt kafalı liderlerin, yabancı güçlerin oyuncağı olmuş katiller sürüsü kişilerin emrinde kan akıtmakta, anne-baba, eş ve çocukların gözyaşlarının sel olup akmasına, hayâtının baharındaki insanların kara toprağın altına girmesine sebebiyet vermektedirler?..
İtalya ve Almanya’da yakalanıp cezaevlerine tıkılan küçük çaplı benzer “Örgüt Mensupları”nın bile içeride nasıl sözde “isyân çıkardıkları” gerekçesiyle öldürüldükleri haberlerini de asla unutmamak gerekir…
Diyoruz ve etkili/yetkili kişi ve kuruluşları “İdâmların geri gelmesi, hak ve adaletin yerini bulması, örgüt mensuplarını can korkusunun sarması, masum kanlarının akmasının sona ermesi” için, bir kere daha harekete geçmeye dâvet eyliyoruz…
Bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile de Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
* - * - * - * - * -
Çok şımardı “PKK”, “FETÖ’cüler” şımardı;
“İdâmlar” geri gelsin, haklar yerini bulsun!,,
30 yıldır kan kustuk, önceden “idâm” vardı…
Caniler çok şımardı, “idâmlar” geri gelsin!..
“Kısâs”ta hep “hayât” var, “haklar” yerini bulsun!..
Çok şımardı “Katiller”: “Yakalansam beslerler;
Klimalı hücremi, konfor edip-süslerler;
Kopenhagcı dayılar, ordan-burdan seslerler…”
Böyle diyor caniler, “idâmlar” geri gelsin!..
“Kısâs”ta hep “hayât” var, “haklar” yerini bulsun!..
Çok şımardı “Bölücü”, içten-dıştan destek var;
NATO’yu dost belleme, ondan bile istek var;
Komşu İran ve Irak, birliğime köstek var…
Gelişmeler hep böyle, “idâmlar” geri gelsin!..
Kim ki ülkem düşmanı, gözüne toprak dolsun!..
Çok şımardı “Hainler”, mazlûmlar hep zararda;
AB ümidi boştur, haçlı aynı ayarda;
BM “5’li çete”nin, hem kâğıtta-hem zarda…
Yıllardır bu hep böyle, “idâmlar” geri gelsin!..
Batı battı-batıyor, hayrın başına çalsın!..
Çok şımardı “Satılmış”, ehil kalem ses çıkar;
“Vicdanlı” imza atsın, imzalar “kalkan” yıkar;
“Adalet-adil” olsun, gör Kandil nasıl bıkar…
“Kısâs” Kur’ân’ın hükmü, “idâmlar” geri gelsin!..
Hâkimler “kalem” kırsın, Baro yenisin alsın!..
KAYIKÇ’Ali çâre bu, Rabbimin tavsiyesi;
Hüküm “Yaratan” hükmü, hükmün de en iyisi;
“İdâmlar” geri gelsin, PKK’nın yeisi…
“Kısâs” Kur’ân’ın hükmü, “haklar” yerini bulsun!..
“Kardeşlik” çıka-gelsin, ülkem huzurla dolsun!..
(Devam Edecek)
Derebahçeli/Ali Kayıkçı