Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Başta “TGRT EF” olmak üzere, “Millî Gazete”, “Diriliş Postası” ve “Anadolu Gençlik Dergisi” gibi sesli ve yazılı basın-yayın organlarında “Millî Dil: Türkçe” üzerine gereken hassasiyetin gösterilmeyip şu mahût “Uydurukça/Ecerufça/Arı Dil” ile konuşulup yazıldığını gördükçe, “Hem Okudum Hem de Yazdım/3 (Dil ve Millî Kültür Konulu Köşe Yazısı-Şiirler” adını verdiğimiz (Samsun, Aralık 2015) adlı eserimizde yer alan bâzı köşe yazılarımızı buraya taşımanın faydalı olacağını düşündük. Bugün de, kaldığımız yerden devam eyliyor ve bu kitabımızda yer alan bu makâlelerimizi Siz Saygıdeğer Okuyucularımızın bilgilerine aynen sunuyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“DOST” OLANLAR “TUZAKLARI” ANLADI…
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
“Türkiye Gazetesi Yazarı Sayın Muammer Erkul” kardeşimiz, 25 Mart 2012 günlü “Frambuazlı Türkçe İvedisi” başlıklı yazısında, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanının, “Yunus Divanı’nı anlıyorum da yazdığınız Önsözü anlamıyorum” sözü üzerine, “Hiç merak ettiniz mi Atatürk’ün ‘Nutuk’u ve ‘Gençliğe Hitabe’si kaç kere Türkçeleştirilmiş? Ortalama her on senede bir yenilendiğini araştırıp yayınlamıştım ve birini anlayabilen öncekini anlamıyordu” demekte ve sözü şöyle bağlamaktadır: “Alparslan’ın ve Osman Gazi’nin konuştuğunu anlayabilen bir millet Atatürk’ün söylediğini anlamıyorsa, sözün ve yazının bittiği yerde değil miyiz? Yabancı bir dil öğrenemeyişimizin sebebi de yine bu; sürekli Türkçe öğrenme çırpınışımızdır!”
“Denge” ve “Demokrasinin Müdafii” gazetelerindeki “Dilim Seni Dilim -Dilim Dilen Var”, “Agop Gitti Agopçular Devrede” ve “Agop-Ataç Zehiri” başlıklı köşe yazılarımızda belirttiğimiz ve “Yaş 65 Yolun Yarısı Eder” adını taşıyan eserimizde de aynen yer verdiğimiz gibi; bu bir ‘dîne ve târihe saldırmaktır, kültür değeri olan eserleri raflara kaldırmaktır’…
“Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’i Anma” kapsamında Çarşamba’da düzenlenen bir programa katılan eski TRT Genel Müdürü, AKP Kurucu Üyesi ve 21–22 Dönem İstanbul Milletvekili Sn Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Hoca, buradaki konuşmasında; İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu’nda öğrenci iken kendilerine okutulan kitaplardan birinin isminin “Sosyeteler Sarıçi” olduğunu belirtmekte ve aynen şöyle demektedir: “‘Sosyeteler’ demek, şirketler demekmiş. ‘Sarıç’ da muhasebe demekmiş. Yani, ‘Şirketler Muhasebesi’ diye bir kitap.
”Saygıdeğer Okuyucularımız!.. Yüce milletimizin rûh köküne dinamit koymak için ortaya çıkarılan bu “Uydurukça dil”, sözümona bu “Öztürkçe/Arı dil” ucûbesi; birkaç nesli mahvettiği gibi hâlen daha tesirini sürdürmekte ve ülkemizi ziyâret eden ırkdaşlarımız/soydaşlarımızın da haklı şikâyetlerde bulunmalarına yol açmaktadır…
Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
- * - * - * - * -
Okuyan anlamaz, yazan anlamaz;
Bu nice bir dildir, kime hizmettir?
“Demirbaş Üstâd”ın teşhisinde baz:
Dîne saldırıya, gizli niyettir;
“Târihe saldırı”, bunda da şaşmaz…
“Agop” ile “Ataç”, zehirci başı;
Biri “85”te, sorsanız yaşı;
“Ataç” “80”lerde, îmânı şaşı:
“Dîne saldırıya, gizli niyettir”;
Yenip-yutulana, böyle “diyettir!..”
“Sosyete Sarıcı”, meğer ne imiş?
“Yalçıntaş Hoca”mız, hayretle demiş:
“Sosyete-şirket”e, bak ne eylemiş:
“Dîne saldırıya, gizli niyettir;
“Tarih” varlık için, bir “keyfiyettir!..”
“Sarıç-Muhasebe” olalı beri;
“Arı Dilci” bîat, kılalı beri;
“Öztürkçe Sözlük”ler, kenar dilberi:
“Dîne saldırıya, gizli niyettir;
“Dili bozmak” ise, “cibilliyettir!..”
“Azerî kardeş”im, buna şaşmakta;
“Yûnus’u” anlamış, sevgi taşmakta;
Asırlar boyunca, bizle koşmakta:
“Dîne saldırıya, gizli niyettir;
“Soy-sop” ile birlik, bir “illiyettir!..”
KAYIKÇ’Ali der ki, “fosil adam”lar;
“Kanları”na baksan, “ihanet” damlar;
“Geldi” elbet “geçer”, “bozuk zaman”lar:
“Dîne saldırıya, gizli niyettir;
“Din-Diyânet sevmek”, ilk “milliyettir!...” (Devam edecek)
Derebahçeli/Ali KAYIKÇI