* “Ey îmân edenler!.. Allah’a itâat edin. Peygambere ve sizden olan ülü’l-ere itâat edin!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 59’dan)
* “İtaat, ancak iyilikte olur.”, “Hikmetli söz müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa, hemen alır.”, “Büyüleyici sözler gibi, hikmetli şiirler de vardır...”, “Şâir Hassan’ın sözleri, düşmana ok yarasından daha tesirlidir…”, “Şiir, bir söz ki, güzeli daha güzel, çirkini daha çirkindir...” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Mademki böyledir, o hâlde Allahü teâlâya ibâdet edenlerle beraber bulun, onları sev!” (İmâm-ı Şâfiî “rahmetullahî aleyh”)
* “Kabul edilecek bir duâm olsa, bunu sultan için kullanırdım. Zira Allah, onun ıslahıyla birçok kişiyi ıslah eder.” (İmâm-ı Gazâlî “r. aleyh”)
* “Kabirde suâl meleklerine şöyle cevap verilir: ‘Rabbim Allahü teâla, Peygamberim Hazret-i Muhammed, dînim dîn-i İslâm, kitâbım Kur’ân-ı Kerîm, kıblem Kâbe-i şerîf, îtikâda mezhebim Ehl-i Sünnet velcemâat, amelde mezhebim İmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe mezhebidir’.” (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî “r. aleyh”)
* “Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi/Bilmez ki sorsun, bilse sorardı” (Şeyh Sadi Şirâzî “r.aleyh”)
* “Dinini, dilini ve millî-mânevî değerlerini kaybeden milletler, tarihten silinmeye mahkûmdurlar.” (Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk-Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı; 24.03.1993)
* “Milletler, aynı dili konuşan değil, aynı kültürü paylaşan topluluklardır.” (Gürbüz Azak-Türkiye Gazetesi, 12.12.1997, s. 2)
* “Âmentü: Îmân etmek için inanılması lâzım olan esaslar. Îmân esaslarını kendinde toplayan kelime veya söz. Îmânlı olmanın 6 Şartı. Âmentü’de bildirilen 6 şeyin mânâlarını bilip, beğenip, kabul eden kimseye Müslüman denir. Âmentü ve Mânâsı: Âmentü billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusulihi vel yevmilâhiri ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minellahi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühu ve resûluhü (Allahü teâlâya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kaderin, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna îmân ettim. Öldükten sonra dirilmek haktır. Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed aleyhisselâmın Allah’ın kulu ve resûlü olduğuna şehâdet ederim). Müslüman ana-babanın çocuğunu âkıl bâliğ olduğu zaman yalnız ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammed ün resûlullah’ demekle Müslüman olmaz. Îmânı bilmesi, anlatması lâzımdır. Îmânı anlatmak demek, inanılacak 6 şeyi anlamak, sorunca söylemek demektir. Yani, Âmentü’yü okumak, anlamak lâzımdır.” (İbn-i Âbidîn-Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü, C. 1, s. 23-24)
* “Ateist: Allahü teâlâya inanmadığı gibi, hiçbir dîni kabul etmeyen, dinsiz, dehrî” (Sözlük)
* “Çocuklarımız 15 sene okudukları hâlde edeb, iffet, hayâ kelimelerini duymuyorlar. Helâl nedir, harâm nedir bilmiyorlar. Evlâtlarımızı vatana, millete yararlı çocuklar yapmak istiyorsak, eğitim sistemini baştan sona yeniden kurmalıyız. Ülkemizi birtakım taşkınlık hareketlerinden korumak için de okullarımızda evlâtlarımız önce Allah diyerek derslerine başlamalıdır.. Aksi takdirde helâl, harâm, âhiret, hesap günü nedir? Bunları evlâtlarınıza öğretmezseniz, istenmeyen sonuçları engelleyemezsiniz.” (Prof. Dr. Necmettin Erbakan-Davam; s. 180)
* “Ülü’l-emr: Emir sâhipleri. Devlet başkanı ve onun vazife verdiği kimseler veya İslâmiyet’in emir ve yasaklarını insanlara öğreten ve anlatan âlimler.”, “Bütün mezhep imâmları; ‘Ülü’l-emr’in Allah’a isyân ve günâh olmayan emirlerine uymak vâcibdir’ demişlerdir. Ülü’l-emre itâat demek, Müslüman olan âmirlerin hak üzere olan emir ve yasaklarına uymak demektir.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 2, s. 278)
* “Batı dargın, Doğu dargın, gök dargın/Ön, ard, üst, alt taşla örülü kaldı. Hâsılı, yaktılar baba evini/Ne sözü, ne izi, ne külü kaldı. Çözdük her müşkülü derlerse, de ki:/Sonunda var olma müşkülü kaldı.”, “Bizce şiir, mutlak hakîkatı arama işidir… Mutlak hakîkat Allah’tır… Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir… Şiir, türlü tecelli yoluyla Allah’tan gelir ve bütün bu perdeleri devirerek Allah’a yol açmaya doğru gider…” (Necip Fâzıl Kısakürek-Çile)
* “Kimi zaman, ciltler dolusu kitabın yapamadığını bir şiir yapar.” (Namık Kemâl Zeybek-Kültür E. Bakanı)
* “Müslüman’a asla dost olmaz şu Batı/Unutmayın; Mayıs’ı, Eylül’ü Şubat’ı!..” (Ekrem Şama-Millî Gzt. 19.08.2013, s. 14)
* “Dünyâmızı sorma: hem yeter, hem yetmez/Alçakları var, tartmaya dirhem yetmez!..” (Â. Nihat Asya-Rubâiyyât/2)
* “Baş koymuşum Türkiye’min yoluna/Düzlüğüne yokuşuna ölürüm…” (Dilaver Cebeci)
* “Şiiri olmayan bir dâvânın, başarı şansı yoktur.” (Suphi Saatçi-Kerkük Güldestesi)
* “Siyâsî Partiler: Meşrû ve açık bir şekilde, devlet yönetimini, iktidârı ele geçirmek gâyesiyle belli bir siyâsî, iktisâdî ve hukûkî doktrini veya daha başka bir devlet idâresi sistemini benimseyen şâhısların tespit edilen bir programdaki ilkeleri gerçekleştirmek üzere, bir araya gelerek meydana getirdikleri ve bir adı bulunan topluluk.” (Türkiye Gazetesi Yeni Rehber Ansiklopedisi; C. 18, s. 71)
* “Allah, şiiri hak yolunda kullananlardan râzı olsun!” (Prof. Dr. Cevat Akşit-Millî Gazete; 27.04.2017, s. 9)
= = = * = = =
“Cumhur” mu, “Millet” mi; “İnce” illet mi?
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak!..”
Bir yanda “Binali”, yavru “Devlet” mi;
“Destici” bir “kulp”tan, tuttu-tutacak;
“60”ı aşacak, bu da “hayret” mi?..
“Reis”e milyonlar, “gönül” bağlamış;
“15 Temmuz” malûm, çoklar ağlamış;
“ABD”FETÖ”yü, neden peylemiş?..
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak”;
“AB” “kaçkınlara”, “imkân” sağlamış!..
“Kılıçdar…” “İnce”yi, “ince eledi”;
“Kandil” “Demirtaş”ı, “yine beledi”;
“Meral” “celâllendi”, bakın ne dedi:
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak”;
“Temel” “baraj” yıktı, “tak” ilerledi!..
“Millî Görüş” “sıfır”, bilmem kaç imiş;
“Erbakan Dâvâsı”, “başa taç” imiş;
“54 Hükûmet”, bir “ilâç” imiş!..
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak”;
“Cumhur-Millet Maçı”, bak “kaç-kaç” imiş!..
“Tayyip Usta” yine, “şutlar” mı “şutlar”;
“AB Cephesi”nde, şaşkın “Angutlar”;
“Brüksel”de tekrar, devrilir “putlar!..”
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak”;
Çal “Zeybek Havası”, dinlensin “utlar!..”
“60”ı aşacak, “63”e yol;
“Reis!..Reis!..” diye, sandıklara dol;
Eridi-bitiyor, “CeHaPe”li sol!..
“Dananın kuyruğu”, “koptu-kopacak.”;
KAYIKÇ’Ali der ki, “HDP” bir “mol!..”
Ali Kayıkçı