* “(Her şeyi) yaratan Rabbinin adıyla oku!.. O keremine nihayet olmayan Rabbindir. Ki, kalemle yazı yazmayı öğreten O’dur… İnsana bilmediği şeyleri O öğretti.” (Kur’ân-ı Kerîm; Alâk Sûresi; âyet 1, 3, 4-5)
* “Nûn. Kaleme ve yazdıklarına andolsun!” (Kur’ân-ı Kerîm; Kalem Sûresi; âyet 1)
* “De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sâhipleri ibret alırlar.” Kur’ân-ı Kerîm (Tibyân Tefsiri), Zümer Sûresi; âyet 9
* “Onlar, Allah’ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise nûrunu tamamlayacaktır, isterse kâfirler hoşlanmasınlar.” (Kur’ân-ı Kerîm; Saff Sûresi, âyet 8)
* “Allah’ın lâneti, zâlimler üstüne olsun!.” (Kur’ân-ı Kerîm; A’râf Sûresi, âyet 44’den)
* “Muhakkak Allah, (…) zulmedenleri ne bağışlar, ne de doğru bir yola eriştirir.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 168)
* “Kâfirlerle beraber olma!” (Kur’ân-ı Kerîm; Hûd Sûresi, âyet 42’den)
* “…sakın kâfirlere yardımcı olma!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Kasas Sûresi, âyet 86’dan)
* “İşte onlardır o kefere-i fecere (kâfirler, fâcirler).” (Kur’ân-ı Kerîm; Abese Sûresi, âyet 42)
* “Ancak müminler kardeştir. O hâlde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki, esirgenesiniz.” (Kur’ân-ı Kerîm; Hücurat Sûresi, âyet 10)
* “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahûdîler ve ne de Hıristiyanlar, asla senden râzı olmazlar.”, “…Allah’ın insanları birbiriyle önlemesi olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulup gitmişti.” (Kur’ân-ı Kerîm-Bakara Sûresi, âyet: 120, 251’den)
* “Hiçbir mü’min (…) mü’mine karşı kâfire yardım etmeyecektir.”, “Mü’minler, birbirlerinin Allah yolunda dökülen kanlarının öcünü almakla mükelleftirler.”, “Benim ümmetim, bâtılda ittifak etmez.”, “Suçluyu barındıran kimseye Allahü Teâlâ lânet etmiştir.”, “Hubb’ül vatan minel îmân”/Vatan sevgisi îmândandır.”, “Allahü teâlâya îmândan sonra en faziletli ibâdet, vatan savunmasıdır.” “El vahdetü rahmetün ve’l-fırkatü azabün (Birlikte râhmet, ayrılıkta azâb vardır)”, “Zâlime yardım eden, ondan zarar görür.”, “Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder”, “İbâdetlerin efdali, Müslümanları Müslüman oldukları için sevmek, kâfirleri, kâfir oldukları için sevmemektir.”, “Îmân etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda îmân etmiş olamazsınız!”, “Îmânın temeli ve en kuvvetli alâmeti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.” , “Allah’ın düşmanlarına siz de düşman olunuz! Ve Allah yolunda nasıl cihâd etmeniz gerekiyorsa o şekilde cihâd ediniz. O sizi seçti ve size Müslüman adını O verdi.”, “İnsan, dünyâda kimi seviyorsa, âhirette onun yanında olacaktır.”, “Kim kendini bir kavme benzetirse, onlardandır”, “Allah’ım!.. Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bize acımayanları üzerimize güçlü ve kuvvetli kılma!”, “Hassan bin Sabit’in beyitleri, düşmana ok ve kılıç darbesinden daha çok tesirlidir.”, “Ey Hassan! Sen müşriklerin yüz karalarını ortaya koydukça Cebrail seninledir. Ashabım silâhla harp ettiği gibi sen de dille harp et!..” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “Kötülere acımak, iyilere zulümdür. Zâlimleri affetmek, mazlumlara zulmetmektir.” (Şeyh Sâdi Şirazî)
* “Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın!.. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın!..” (Şeyh Edebali’nin Orhan Gâzi’ye Vâsiyetinden)
* “İyilik yapmak iyidir. Fakat en tehlikelisi, kötülüğe alet olmaktır. (Dr. Enver Ören; Sohbetler-14.11.1993)
* “Türklere elbette düşmanız. Selçuklu ve Osmanlının İslâmiyet’e hizmeti olmasaydı bugün Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika Hıristiyan ülkesi olacaktı. İslâmiyet çöllerde kabile dini olarak kalacaktı. ” (İngiliz Tarihçi Arnold Toynbee-Türkiye Gazetesi; 09.12.2016, s. 10)
* “Avrupa; İslâm’ın güçlenmesinden korktuğu için Erdoğan’ı düşman ilân etti. Türklere tavsiyem, sadece önünüze bakın. Bunları ancak bu şekilde yenebiliriz. Müslüman halklar, Türkiye’yi savunuyor. Gerçek İslâm’a dönelim. Allah’a tevekkül edelim!”” (Prof. Dr. Ali Muhittin Karadağı-Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri; Türkiye Gazetesi-28.04.2017, s. 14)
* “Çok samimî olarak îtiraf edeyim ki, Avrupalılar Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı, Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince…” (Prof. Dr. Fritz Naumark-Türkiye Gazetesi; 08.06.2001, s. 15)
* “Amerika bize Apo’yu niye verdi, onu ben de hâlâ bilemiyorum.” (Bülent Ecevit-Başbakan-Sabah Gazetesi; 13.04.2005)
* “Henry Kissinger, ‘Dostumuz olan ülkeler, Washington tarafından çizilen genel çerçeve içerisinde kalmak kaydıyla, bulundukları bölgedeki çıkarlarını kendileri hararetle takip etmelidir’ demektedir.” (Prof. Dr. Burhanettin Can-Millî Gazete; 06.01.2017, s. 14)
* “İnkârı mümkün olmayan gerçek, şu anda Hıristiyan Batı dünyası ve diğer Türkiye düşmanları, Siyonizm’in emrinde 17. Haçlı Seferini başlatmıştır. ” (Mustafa Necati Özfatura-Türkiye Gazetesi; 28.04.2017, s. 14)
* “Tükürün Ehl-i Salibin o hayâsız yüzüne/Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!” (Mehmet Âkif-30.01.1913), “Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar/Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”, (M. Âkif Ersoy-Safahat)
* “Dünyâmızı sorma: hem yeter, hem yetmez/Alçakları var, tartmaya dirhem yetmez!..” (Â. Nihat Asya-Rubâiyyât/2)
* “Müslüman’a asla dost olmaz şu Batı/Unutmayın; Mayıs’ı, Eylül’ü Şubat’ı!..”, “Bayraktan alırdı mücahidler hız/Unutana yine hâtırlatırız:/Zemin kan kırmızı, ay-yıldızı ak/O mübârek bayrak, işte bu bayrak!” (Ekrem Şama-Millî Gzt. 19.08.2013, s. 14; 25.10.2017, s. 12)
* “Allah, şiiri hak yolunda kullananlardan râzı olsun!” (Prof. Dr. Cevat Akşit-Millî Gazete; 27.04.2017, s. 9)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere; “Cennetmekân Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın Hocası Akşemseddîn Hazretleri”, “28 Mayısı 29 Mayısa” bağlayan gecede, “29 âyetlik Fetih Sûresi”ni defaatle okumak suretiyle “Cenâb-ı Allah”a yalvarıp gözyaşı dökmüş ve zafer de bunun akabinde nasip olmuştu.
Ocak ayında başlayan “Afrin/Zeytin Dalı Harekâtı” da, “Gazâ Ordusu”nun ardından “Duâ Ordusu”nun 90 bin câmi ve mescidden gerçekleştirdiği “Fetih Sûresi” tilâvetini müteakip yapılan niyâzlar ile bu güne gelinmiş ve hedefe ulaşılmasına sayılı saatler kalmıştır…
Diyoruz ve bu “sayılı saatlerin” de, 28-29 Mayıs 1453 gecesinde okunan 29 âyetlik “Fetih Sûresi”nin fazileti gibi bu günlerde tilâvet olunan “Fetih Sûreleri”nin fazileti-bereketi ve duâ ordusunun niyâzları neticesinde, Rabbimizin ihsânı olarak “Harekâtın 29’uncu/17 Şubat Cumartesi günü” de“Türk Ordusunun Afrin’e gireceği ve Ay-Yıldızlı Bayrağımızın orada da dalgalanacağı” düşüncesiyle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
“29 Mayıs” ve “Şubat ayı…
29’uncu gün, zafer günü”dür.
“Afrin” ismi dilde, sardı dünyâyı;
Bu “Mehmed”in şanı ve de “ünü”dür!..
“Fâtih-Akşemseddîn”, “Fetih Sûresi”;
“29 Mayıs: Türk Mefkûresi”;
“Cihân-Yeni Çağ” ve “Arz küresi”;
“İstanbul-İstanbul”: “Ceddin Dünü”dür!..
“Rabbim”: “Kalk!..” buyurdu, “Hele bir yürü!”
“Obama”ymış, “Trump”muş; peşinde sürü;
Dün ne ise bugün, aynı “Engürü!..”
Bu “Ahmed-Mehmed’in, son düğünü”dür!..
KAYIKÇ’Ali der ki: “Târihe kayıt:…”
“ABD” bugünden, yaksın bir ağıt;
“Nûn”dan “Kalem”e, var elbet bağıt!
Bu “Zulmün” bölgede, işte “Sonu”dur!..
ALİ KAYIKÇI (Âşık Derebahçeli)