- (“Arap Dili” diyerek, “Şeriat”ı “ok”ladı.”)
- (Neler “gördük” ve “duyduk”, neler-neler “okuduk!..)
* “Seni yaratan Rabbinin adıyla. Oku!.. O, keremine nihayet olmayan Rabbindir; kalem ile yazı yazmayı öğreten de O’dur. O, insana bilmediği şeyleri öğretti. Sakın okumazlık etme; çünkü insan, kendini nasîhate ihtiyacı yokmuş görmekle muhakkak azgınlık eder!..” ( Kur’ân-ı Kerîm; Alak Sûresi, âyet 1-7’den)
* “Bazı şiirler, elbette apaçık bir hikmettir…”, “Hikmetli söz müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa, hemen alır.”, “Büyüleyici sözler gibi, hikmetli şiirler de vardır...”, “Şâir Hassan’ın sözleri, düşmana ok yarasından daha tesirlidir…”, “Şiir, bir söz ki, güzeli daha güzel, çirkini daha çirkindir...” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi vesellem”)
* “Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir… Mutlak hakikat Allah’tır…”, “Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir… Şiir, türlü tecelli yoluyla Allah’tan gelir; ve bütün bu perdeleri devirerek Allah’a yol açmaya doğru gider…”, “Şâir odur ki; renk, çizgi, ses, ahenk, hacim, pırıltı, ışık, buud, hareket, eda, mânâ, her tecelliyi şiir, şiiri de Allah için bilir…”, “Renk renk hâtıralarım, oda oda silindi/Anne kokan bir Türkçem vardı, o da silindi.” (Necip Fâzıl Kısakürek-Çile)
* “Şiir, nesirden bambaşka bir hüviyettedir. Şiir duygusunu lisan hâline getirinceye kadar yoğurmak, onu çok toplu bir madde hâline sokmak, o kadar ki, mısra güyâ hissin ta kendisi imiş gibi okuyucuya samîmî bir vehim vermek”tir. (Yahya Kemâl Beyatlı)
= = = ( 1 ) = = =
“Okumayan” okusun, “görmeyenler” de görsün;
Bu “nasıl bir lisan”dır, bu nasıl bir “tanıtma?!..”
“Ar-hayâ”yı dövmeler, bu “sözcük” sanki “örs”ün;
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
“Agop-Ataç Fitnesi”, “safâ”sını mı sürsün?!..
“Okumayan” okusun, “görmeyenler” de baksın;
“Köy Ensti…”lü kafalar, oynamaya “zil” taksın;
“NFK Sevgisi”nden, milyon kere “uzaksın!..
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
Buna “hizmet” diyorsan, “akl-ı meaş solak”sın!..
Öyle bir “Yuh!..” çekin ki, “dünyâ âlem” işitsin;
“Edebiyat” ve “Sanat”, “Tebliğ” için “çeşit”sin;
“Agop-Ataç Ağzı”yla, “Kültürümde IŞİD”sin!..
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
“Kimden yanasın?” söyle, “kimlerle” de “eşitsin?!..”
“Siyer-i Nebî” vardı, “Kutlu Hayât” sayfası;
Her bir “Sahâbî” örnek, “Mezheplerin en ası”;
“Dört Mezhebin İmâmı”, “Sünnetullah dâvâsı!..”
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
“Arı Dil/Ecerufça”, “Millî Kültür belâsı!..”
“Hayât” size ne yaptı, “Bostancı…”dan “yasak” mı?
Ol “Bakan”dan evvele, şöyle bir “uğrasak” mı?
“İnönü-Tekin Alp” var, ne diyor “okusak” mı?!..
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
“Ülkü” güdümlü “Dergi”, sayfa-sayfa “kussak” mı?..
“Üstâd” neye düşmansa, yapmışsınız “baş tâcı”;
“Rabbim” Sen bu “Millet”e, şu “Garip Türk’e acı”;
“KAYIKÇ’Ali” diliyor, “duâlara duâcı!..”
“Sanat” “edep”ten yoksun, “sayfalardan anırtma”;
“Ninem” duysa utanır, yere geçer o “bacı!..”
= = = ( 2 ) = = =
Lozan’da “Protokol”, “gizli imza” atanlar;
“Osmanlı”yı 3-5’e, “İnönü”yle satanlar;
“Halife”yi kovanlar, “Saltanat”a çatanlar:
“Arap Dili” diyerek, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Türkçe Ezân” tutturdu, “Ateizm”i yokladı…
“Agop”a yetki verdi, “Ataç”ı övüp durdu;
“Tevfik Fikret” yolunda, gençliğe pusu kurdu;
“Komünist Nâzım Hikmet”, “Rus’a sattı” bu yurdu:
“Arap Dili” diyerek, “Şeriat”ı “ok”ladı;
Bir “Stalin” tutturdu, “Ateizm”i yokladı…
“Dini Islah” dediler, “Islah Olmaz Adamlar”;
“Kilise Örneği”nden, “dem vuran o Cudamlar”;
“Elif-Bâ”yı yasaktan, “zevk alan o Yamyamlar”:
“Arap Dili” diyerek, “Şeriat”ı “ok”ladı;
Bir “Arı Dil” tutturdu, “Ateizm”i yokladı…
“İbrahim Arvas” yazdı, “Mehmed Şevket” duyurdu;
“Necip Fâzıl” olmasa, “Sağ Kalemler” uyurdu;
“Moiz Kohen/Tekin Alp”, “Bâb-ı Âli”nin kurdu:
Bir “Kemalizm” yazdı ki, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Kahrolsun” da diyerek, “Ateizm”i yokladı…
“Şeref Aykut-Edirne”, “Mebus” değil “Saylav”dı;
Bir dergi “Ülkü” vardı, “Genç Beyinler” avlardı;
“Kemâlettin Kamu”nuz, “mısra-mısra havlardı:
“Kâbe Arabın olsun…”, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Çankaya… yeter” dedi, “Ateizm”i yokladı…
“Behçet Kemal” “Ata”ya, “Mevlîd” yazdı duydun mu?
“Edip Ayel” şiirde, “saptı-gitti” uydun mu?
Kâh “Yalvaç-Tanrı” dedi, “Temmuz günü” buydun mu?:
“Yaltak Dil” ile yazdı, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Makam-mevki” tutturdu, “Ateizm”i yokladı…
“Yeri-göğü yaratan” dendi “Cumhurbaşı”na;
“Tanrı’ya ilk eş olan”, dendi Cumhurbaşı”na;
“İlk ay, ilk güneş olan”, dendi Cumhurbaşı”na:
Sözümona “Marş” yazdı, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Günâh Galerisi”nde, “Ateizm”i yokladı…
“Dil Devrimi” devirdi, “altı-üste” çevirdi;
“Agop”lar “Aydın” oldu, “Ziyâlı”yı evirdi;
“Sözden Söze” diyerek, tekrarladı o virdi:
“Ataç”lar “Diyelim”ci, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Ulus Gazetesi”nde, “Ateizm”i yokladı…
“Şükrü Saraçoğlu” var, “Köşe Başı”nda durur;
“Kabine”de tepeden, “dîn-îmân” deyip vurur;
“Hasan Ali Yücel” var, “zağar” gibi afkurur:
Kâh “Turancı-Türkçü” der, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“CHP Tarihi”de, “Ateizm”i yokladı…
Bir “Metin” var “Bostancı”, “DSP”li destancı;
Bir “Genelge” göndermiş, varmış O’nda bir sancı;
“Vatan-Millet-Memleket”, yokmuş böyle inancı:
“İlim-Hayat-Mânâ” yok, “Şeriat”ı “ok”ladı;
“Ders Kitabı” içinde, “Ateizm”i yokladı…
KAYIKÇ’Ali yaz-duyur: “Sağ Basın” neden uyur?
“Necip Fâzıl” üstâdsa, “O’nun hakkını” kayır;
“Hayât”, “Gâye” var iken, uyduruk cayır-cayır:
“Arap Dili” diyerek, “Şeriat”ı “ok”ladı;
Bir “Arı Dil” tutturdu, “Ateizm”i yokladı…
= = = ( 3 ) = = =
“Şeriat yasaklansın”, diyen “cudam”lar gördük;
“Çankaya bize yeter”, diyen “adam”lar gördük;
“Türkçü-Turancı” deyip, “kalblere surlar” ördük!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Padişah hain” imiş, “sabiler yurttan” sürdük!..
“Ata”ya “Yalvaç” diyen, dahası “Rab”tır diyen;
“İnsî Şeytânlar” duyduk, “vakıf malları” yiyen;
Kalbindeki “zünnar”ı, başına “alıp giyen!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“CeHaPe” “Tarih” yazmış, “doğru-yanlış” külliyen!..
“Arap düşman” diyerek, “Arapçaya” saldırmak;
“Türk-İslâm Eserleri”, “mahzenlere” kaldırmak;
“Ladinî” neler varsa, “Çağdaş” deyip aldırmak!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Dost” kalmayan dünyâda, “Düşmanları” güldürmek!..
“Kur’an’a-Peygamber”e, “Şeytânca dil” uzatmak;
“Arapça kelime”yi, “dilden çıkarıp” atmak;
“Îmân Kaleleri”ni, bir-bir “Bâtıl”a satmak!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Halktan Kopmuş İdare”, “Halkın Sırtında” yatmak!..
“Nûh Tufanı” misâli, “Osmanlı Devri” tufan(!);
“TC” yeni kuruldu, “sal kepçe” dolsun kufan;
“Îmân-İhlâs” arama, “Londra-Paris”te kafan!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Necip Fâzıl” düşündü, bastı O’nu hafakan!..
“Allah’ı da Sultan’la, tahtından indirdik” de;
Hem “Mebus” hem “Başkanlık”, çifte “maaşlar” iste;
“Tokat’ın Yüz Karası”, O da var bu “Meclis”te!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Başbakan Saraç…”a dek, uzar-gider bu “liste!..”
“Ata… öldü” diyerek, “düğünler” oldu yasak;
“Gelinlikler” çeyizden, alıp nere saklasak?
“Risâle okundu” de, “Nûrcu Evi”ni basak!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Tarikatçı-Şeyh”tir de, getirin hemen asak!..
“Din zehirdir” diyen O, “30 yıl” isteyen O;
“Dinsizlik Dolması”nı, “yutup” da pisleyen O;
“Türk’ün Dini Kemalizm” fikrini üsleyen O!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Nuri Çerman” elİyle, “Nâzım”ı besleyen O!..
“Dinde Reform Dergisi”, “Kur’ân-Nutuk” kıyası;
“Türkçe olmalı” imiş, “Salât/Namâz” duâsı;
“Vakitler” de değişsin, “azaltılsın” en hası!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
Bir “devir” yaşandı ki, târihî baş belâsı!..
“Agop’lar” ve “Ataç’lar”, oldular “birden” gözde;
“Moiz Kohen/Tekin Alp, “Türk” oldu birden sözde;
“6 Ok-6 Hançer”, “mânevî dil”e özde!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
Bir “pişmanlık” sezilmez, “Bâtıla dönmüş” yüzde!..
“Bay Metin’ler” damladı, bostanda “Bostancı”dır;
“Devlet-Millet-Memleket”, O’nun için “sancı”dır;
“Vatan-İlim-Teşkilât”, olmasın “inancı”dır!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“MEB’in Tarihi”ne bak, kim “doğru-yalancı”dır?!..
“Hayat”, “Asır” ve “Fert”siz; “ilim-tahsil” istiyor;
“2000 yılı” şâhid, “Genelge” bak ne diyor;
“45 kelime yasak”, bunlar neyi mimliyor?!..
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“Arı Dil/Uydurukça”, “Dîne dili kinliyor!..”
Söyle DEREBAHÇELİ, dilin “Oğuz Lehçeli”;
“Türkeş” misâli haykır, bâzen seslen “Bahçeli”;
Bâzen “Erdoğan” kesil, varsın desinler “Deli!..”
Neler “gördük” ve “duyduk, neler-neler “okuduk”;
“CeHaPe dünde” böyle, bugün daha “Şüpheli!..”
Ali Kayıkçı