(Samsun’un “Kara Talihi” Üstüne Bir “Taşlama”, “Böyyük Başkanı Haşlama!..”)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
“Cenâb-ı Allah’ın kitâbından ve Resûlullah’ın hadîslerinden sonra, İslâm kitaplarının en üstünü, en fâidelisi, İmâm-ı Rabbânî’nin Mektûbât kitâbıdır” diye nitelenen eserin 23’üncü mektubunda aynen şöyle denilmektedir:
“Şâirlerden birinin, bir kâfir ismini soyadı aldığını işittim. Keşki bunu duymasaydım. Bu alçak ismi acaba niçin aldı? Bir türlü anlayamıyorum. Böyle isimleri almaktan, korkunç aslanlardan kaçmaktan, daha çok kaçmak lâzımdır. Böyle isimleri, her çirkinden daha çirkin görmek lâzımdır. Çünkü, bu isimler ve onların sâhipleri, Allahü teâlânın düşmanlarıdır. Onun Peygamberinin “sallallahü aleyhi ve sellem” düşmanlarıdır. Müslümanların, (ister Hıristiyan olsun, ister Yahûdî olsun, isterse kitâpsız olsun bütün) kâfirleri düşman bilmesi emir olunmuştur. Bu gibi pis isimleri, evlâdına koymamaları, her Müslüman’a vâcibdir. Benim tarafından ona söyleyiniz! Bu ismi değiştirsin! Onun yerine, ondan hayırlı ve Müslüman’a yakışan bir isim koysun. Müslüman olana, Müslüman ismini koyması yakışır. Allahü teâlânın sevdiği ve O’nun Peygamberinin “sallallahü aleyhi ve sellem” beğendiği, İslâm dîninde bulunmakla şereflenmiş bir kimsenin hâline uygun da, ancak budur.
(Ebû Dâvud ve M. Hibbân bildiriyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, “Kıyâmet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleri ile çağırılacaksınız. Onun için güzel isimler alınız!) buyurdu. Tirmizî’nin bildirdiğine göre Âişe “radiyallahü anhâ” buyurdu ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” çirkin isimleri değiştirirdi).
Tirmizî ve İ. Mâce “rahmetullahi aleyhimâ” bildiriyor: Abdullah bin Ömer “radiyallahü anhümâ” buyurdu ki, (Hazret-i Ömer’in kızının adı Âsiye yani isyân edici idi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” onu değiştirdi. Cemîle yaptı). Bunlar gibi, daha birçok insan, yer ve sokak ismini değiştirerek, Müslüman’a yakışan isimler taktığını Ebû Dâvud bildirmektedir. Hadîs-i şerîfte, (Kötü zan altında kalınacak yerlerden kaçınız) emir olundu. Dinsizlik alâmeti olan ve bu zannı uyandıran isimleri koymaktan, (sözleri söylemekten ve alâmetleri kullanmaktan ve işleri yapmaktan) kaçınmak, her Müslüman’ın vazîfesidir. Bakara Sûresi 221. âyetinde meâlen, (Mümin olan bir köle, kâfir olan bir beğden, daha kıymetlidir!) buyuruldu.”
Derin âlim ve büyük velî, ikinci bin yılının yenileyicisi, silsile-i âliyyenin 23. halkası, Nakşibendiyye, Kâdiriye, Çeştiyye, Kühreviyye ve Sühreverdiyye tarîkatlarının mürşîd-i kâmili, âlimlerin gözbebeği, velîlerin baş tacı… gibi sıfatlarla da anılan (Ölümü, M:1624-Serhend) olan İmâm-ı Rabbânî hazretleri böyle buyurup tavsiye eylerken, bakınız bizler, neler yapıyoruz?..
Diye, 6 yıl önce “Manşet Gazetesi”nin 17.10.2012 günlü nüshasındaki köşe yazımızda sorduğumuz gibi yine soruyor ve onca tepkiden sonra ancak “Opera” adı yerine “Büyük Cami Durağı” değişiminin dışında maalesef bir “ihtida/doğru yola dönme hareketi” göremiyoruz…
Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme alınmış aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
“Amisos” ve “Amazon”, “Büyükşehr”in virüsü;
“Yer” adları, “marka”lar; sanırsın “esir” düştük;
“Uzaydan” geliverse, bakıverse birisi:
“Bunlar köle olmuş” der, yahut “kafa üşütük”;
“İngilizce” yazılar, harflerin en irisi…
Onlarca “Amisos” var, “Grekland” mıdır bura?
“Büyük Cami” yerine, durak adı “Opera”;
Adam namâz kılıyor, tişörtü yazı-tura;
“İngilizce” yazılar, harflerin en irisi;
Ve yabancı markalar, çeşit-çeşit sürüsü…
Yabancı meşhûrların, ismi-resmi yan yana;
Sanırsın bir vatansız, “emperyal” deme bana;
Bu bir “Fikr-i ihânet”, târihe ve vatana!..
“İngilizce” yazılar, harflerin en irisi;
“Pespâye bir zillet” ki, zilletlerin reisi…
“Kâfir olan bir bey”den, “mümin köle üstün”ken;
Bu nasıl şahsiyet ki, “manda” geçmiş üstünden?
“Al bayrak” gönderlerde, şaşmaz “Ata” büstünden;
“İngilizce” yazılar, harflerin en irisi;
“Türk ve Müslüman” kalmak, değil çağın yeisi…
KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, bu iş varamaz böyle;
Bir tek sen kalsan dahi, karşı çıkışın eyle!..
“Kültür” elden gidiyor, koşuyor Yılmaz Beyle;
“İngilizce” yazılar, harflerin en irisi;
Yesin-içsin ve gezsin, yok başka bir beis’i…
Derebahçeli/Ali Kayıkçı