* “Ey îmân edenler! Kasten öldürülenler için size kısâs yapmak farz kılındı. Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısâs olunur. Öldürülmüş olanın kardeşinden (yani vârislerinden, velîsinden) katilin lehine olarak bir şey bağışlanır da kısâs düşürülürse; ölenin velîsine icap eden (gereken) diyeti güzel bir şekilde ödemelidir. İşte böyle affederek diyet almak, Rabbiniz tarafından size bir hafiflik (kolaylık) ve merhamettir. Kim bu bağışlama ve diyet alıştan sonra, katil ile veya katilin akrabası ile düşmanlık yaparak tecavüzde bulunursa (kan davası güderse), onun için âhirette çok acıklı bir azâb vardır. Ey akıl sahipleri! Bu kısâsta sizin için bir hayât vardır. Ümit edilir ki, siz (haksız yere adam öldürmekten) sakınırsınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 178-179)
* “Kısâs: İşlenen suçu veya fenalığı, suçluya tatbik ederek cezalandırmak, öldüreni öldürmek, yaralayanı yaralamak cezası.” (Sözlük)
* “Muhakkak ki kâfirler, Cehennem azâbında devamlı kalacaklardır. Kendilerinden o azâb hafifletilmez. Onlar bunun için (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir. Biz onlara zulüm etmedik, fakat kendileri zâlim idiler. (Mâlik’e şöyle) çağrışıyorlar: ‘Ey Mâlik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün (azâbdan kurtulalım)! Mâlik de; ‘Siz (azâb içinde) kalacaksınız’ der.” (Kur’ân-ı Kerîm; Zuhrûf Sûresi, âyet 74-77)
* “Cehennem’e atılan kâfirler, orada ayakları boyunlarına bağlı, günâhtan yüzleri kararmış bir hâlde; feryâd ve figân ederler ve; ‘Ey Mâlik, cezamızı bulduk. Bu ateşten bukağılar (ayak bağları) bize ağır geldi ve derilerimiz eriyip aktı. Ne olur, bizi buradan çıkarın. Biz bir daha isyân etmeyiz’ derler. Mâlik de; ‘Kurtuluş ümitleri geçti. Siz buradan daha çıkamazsınız. Sesinizi kesin ve konuşmayın. Çünkü siz, buradan çıkarılsanız da yine eski hâlinize, küfür ve isyânınıza döneceksiniz’ der.” (İmâm-ı Gazâlî-Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; c. 1, s. 334)
* “Mâlik: Cehennem meleklerinin en büyüğü, âmiri, bekçisidir.” (Sözlük)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Şu mahût “PKK/PYD/YPG/DEAŞ” ve benzeri kuruluş mensubu teröristlere, şu “FETÖ/PDY”nin malûm lider kadrosuna, “Narkotik Ürün” ticareti yapan“Uyuşturucu Baronları”na, “Çocuk İstismarı”nda bulunup ardından “Cinayet İşleyen” katillere, “Anne ve/veya Baba”sını öldürenlere, ülkenin/devletin millî ve hayatî öneme haiz “Sırlarını” şu veya bu menfaat karşılığı yabancılara satan/veren ajanlara, vb. mutlaka ve mutlaka “idâm” cezası verilsin diye şimdiye kadar kaç köşe yazısı yazdığımızı, kaç şiir/destan kaleme aldığımızı ve bunların her birine hangi eserimizde kaç sayfa yer ayırdığımızı yazalım desek; inanın başlı başına bir kitap olurdu…
Son günlerin ve haftaların âdeta gündemini işgâl etmiş bir mevzusu olan şu malûm “çocuk istismarı”, “çocuk ve cinayetleri” bizi tekrar bu konuda düşünmeye ve de 7 Temmuz 2018 günlü yazılı basında yer alan “Japonya’da Sapık Lider İdam Edildi” haberi, yeniden kalemi elimize almamıza vesile teşkil etti.
Bu haberde özetle şöyle denilmektedir: “Japonya’da, 1995’te Tokyo Metrosu’nda 13 kişinin ölümüne ve 6 bin kişinin zehirlenmesine sebep olan ‘Sârin Gazı’ saldırısını düzenleyen şebeke lideri Şoko Asahara ve 6 şebeke üyesi idam edildi.”
Buradan tekrar kendi gündemimize dönüyor ve bu husustaki his ve düşüncelerimizi kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
“13 kişi” öldürene “idâm” var;
“43 bini” öldürene “tereddüt!…”
“Bu ne iştir, bu ne hâldir?: “İntihar!..”
“Hukuk bitmiş, guguk olmuş” son mevcut:
“Cezaevi Sayısı”yla: “İftihar!..”
“Adâlet”in “Sarayları”: “Muhteşem”;
“UYAP Dosya”, “Erişim”i, son “neşem”;
“Adlî Yargı”, “İdarî”yi bir deşem:
“Bu ne iştir, bu ne hâldir?: “İntihar!..”
“Adâlet”in “A”sı yoksa: “Endişem!..”
“Adâlet”in “A”sı yoksa: “Dalâlet!..”;
“Ceza İnfaz”, bu “Kanun”a , bin “lânet”;
“Kısâs” hükmü, “Kur’ân”ımda bir “âyet!..”
“Bu ne iştir, bu ne hâldir?: “İntihar!..”
“Mecelle”ye, bi bakıver!.. “Nihayet!..”
“AB” desin, “ABD”ye “boş ver Sen”;
“İşte Japon!..” Kararını bi versen;
Bunca katil, canileri göndersen!..
“Bu ne iştir, bu ne hâldir?: “İntihar!..”
“Cahîm Yolu”, “Turnike”yi döndürsen!..
“Zebanîler”, bakar durur hasretle;
“Mâlik”: Karar kılıcıdır nusretle;
“Âsîlere”, cevâbı var hayretle:
“Bu ne iştir, bu ne hâldir insanlar;
Azâbınız, bildirilmiş âyetle!..”
Bunu yazıp, duyursana “Adâlet”;
“Mümin olun”, buyursana “Adâlet”;
“Zâlimlere”, bi vursana “Adâlet!..”
“Bu ne iştir, bu ne hâldir?: “İntihar!..”
“Adâlet”in “A”sı yoksa: “Dalâlet!..”
KAYIKÇ’Ali, bu davada kocaldın;
“Koalisyon Kararı”ndan bunaldın;
“Destan” yazdın, “eserlerle” nâm saldın!..
“Bu ne iştir, bu ne hâldir insanlar;
Vicdansızlar, elbet bundan ne anlar!..”
Derebahçeli/Ali KAYIKÇI