(Samsun’un “Kara Talihi” Üstüne Bir “Taşlama”, “Böyyük Başkanı Haşlama!..”)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
6 Haziran 2012 tarihli günlük gazetelerimizin “haber aktüel” sayfalarında oldukça dikkat çekici bir haberle karşılaşmış idik: “En Temiz İl İstanbul”
Bu başlık altında verilen bilgilerde ise şu satırları okumuştuk: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘En Temiz Kent’, ‘En Temiz Köy’ kategorilerinde düzenlediği ‘Temiz Türkiye’m Yarışması’ sonuçlandı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusunda… ‘Türkiye’nin En Temiz Köyü Yarışması’nda İzmir’in Bademli Köyü birinci oldu. Kahramanmaraş’ın Hacıağalar Köyü ikinci, Kırklareli’nin Armağan Köyü ise üçüncü seçildi...”
Bunun üzerine biz de, o günlerde yayınlanan bir köşe yazımızda aynen şöyle yazmıştık: ‘Samsun Büyükşehir Belediyesi Amazon Köyü’ bu sıralamada yok. Niye yok?.. Çünkü köy pis(!)… Öylesine pis ki, içinde “Pislik Heykeli Amazon Kadını” var…
Devam ediyoruz haberi okuyama: “…‘Türkiye’nin En Temiz Kenti Yarışması’nda ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ birinci, ‘Bursa Büyükşehir Belediyesi’ ikinci, ‘Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ üçüncülüğe lâyık görüldü.”
Ve de, ‘Samsun Büyükşehir Belediyesi’, “Büyükşehir Belediyeleri” sıralamasında da yok. Niye yok?.. Çünkü Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan “Batı Park” alanı pis mi pis, pislik mi pislik “Amazon Kadını” ile kirletilmiş…
‘Amazon Kadınları’ öylesine ‘pislik’ ki, kendi efsanelerinde, çiftleşmek için yılın belli zamanlarında komşu kabilelerin erkekleriyle nikâhsız bir şekilde bir araya geldikleri (ve her hâlde, henüz ‘kürtaj’ı da bilmedikleri için) doğurdukları erkek çocuklarını ‘katlettikleri’ bildirilmektedir ki, bu ‘pespâye, bu aşüfte, bu fahişe kadınların” yaşadığı yerler elbette ‘pislik yerlerdir…”
Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız bir şiirimizi, bu defa da Siz Saygıdeğer Okuyucularımız ile paylaşalım istiyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
* - * - * - * - * -
Kim içindir bu gayret, kimedir hizmet?
Soranlara selâm, olsun diyoruz!..
Yarışmada gördün, işte hezimet;
Yıllar var ki Sizi, uyarıyoruz…
Akl-ı selîm yok mu, hep arıyoruz…
Kim içindir bu gayret, duyan şaşıyor;
Osmanlı-Selçuklu, dünde yaşıyor;
Rûhu aramızda, bak dolaşıyor;
Yıllar var ki Sizi, uyarıyoruz…
Akl-ı selîm yok mu, hep arıyoruz…
Kim içindir bu zahmet, boşuna çaba;
Aç târihi oku, söyle merhaba!..
Bırak Grekliği, Türk’e yor kafa!..
Yıllar var ki Sizi, uyarıyoruz…
Akl-ı selîm yok mu, hep arıyoruz…
“Turizm-Turizm” diye, “tırlatacaksın”;
Bunca ‘işsiz’ için, ne yapacaksın?
Yarışanı gördün, ders kapacaksın!..
Yıllar var ki Sizi, uyarıyoruz…
Akl-ı selîm yok mu, hep arıyoruz…
KAYIKÇ’Ali der ki, yazmak yetmiyor;
“Yetkililer” nerde, bir set çekmiyor?..
“İnat Hastalığı”, hiç terk etmiyor…
Yıllar var ki Sizi, uyarıyoruz…
Akl-ı selîm yok mu, hep arıyoruz…
Derebahçeli/Ali Kayıkçı