(“Resûlallah” Ne Dedi, “Sen” Neler Söylüyorsun?..)
* “Hak gelince, bâtıl (şirk, puta tapmak) gider. Bâtıl, her zaman gidicidir.” (Kur’ân-ı Kerîm; İsrâ Sûresi, âyet 81)
* “Sevdiğini ölçülü sev; bir gün gelir, sevmediğin biri olabilir. Sevmediğini de ölçülü olarak sevme; bir gün gelir, dostun olabilir.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”-Tirmizî; Birr: 60)
* “Hak: İslâmiyet” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 1, s. 154)
* “Bâtıl: 1-Fâni, geçici, devamlı olmayan, yok olan. 2- Abes, boş, boşuna, sebepsiz yere, yok yere. 4- Şirk, putlara tapmak.” (Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; C. 1, s. 42)
* “Kur’ân, 1400 yıllık değildir. Sevgili Peygamberimize indirilişi 1408 yıllıktır.” (Mahmut Toptaş-Millî Gazete; 11.05.2018, s. 8)
* “Kur’ân, ilim ayetiyle başlar, iman, amel/yaşam biçimi ile devam eder ve takva ile sona erer.” (Mahmut Toptaş-Millî Gazete; 23.02.2018, s. 8)
* “Ruhsal, parasal, sorun, amaç, yaşam, eğilim/Ya bunlar Türkçe değil, ya ben Türk değilim!..” (N. Fâzıl Kısakürek-Çile)
* “Sağımız da solumuz da bu bedenin parçaları. İktidarda kalmakla iktidara gelmek kaderin parçası. Vicdanların sesi olabilmesi ve yaşanan acılar karşısında ıstırap duymuş insanlar, nerede olursa olsun kıymetlidir. Yeter ki adaleti ve iyiliği emredecek kurallar işlesin. Sonbaharda komünizm gelmeyecek ya da şeriatçılar inkılâp yapmayacaklar. Bu topraklarda barış ve adalet içerisinde huzurla yaşamak istiyoruz.”
(Esat Harmancı-Diriliş Postası Gazetesi; 11.05.2018, s. 4)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
“Türkiye Gazetesi Duâyen Yazarı Sn. Rahim Er”, “Cumhurbaşkanımız Sn. R. Tayyip Erdoğan”ın “Seçim Manifestosu” hakkında önceki gün yazdığı ve O’nun bu konuşmasını “Peygamberimiz Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”in “Vedâ Hutbesi” ile irtibatlandırıp âdeta göklere çıkardığının akabinde bir de “Devam, Devam, Devam” başlıklı bir yazı kaleme aldı ki (Bkz: 11.05.2018, s. 3; son iki cümlesi hariç), bu makâlenin her bir satırına milyonlar gibi biz de imzamızı rahatlıkla atarız. Ancak bir son cümle var ki bu son cümleyi O nasıl yazdı ve O Gazete bunu nasıl yayınladı, hâlen daha hayretler içerisindeyiz. “Sn. Er” aynen şöyle demektedir: “Eldeki oy, bir kâğıt parçası değildir. Hak ile batılı ayırt etme kararıdır.”)
Aynı gün; bir başka “mâneviyatçı gazete”de ise, “Emekli Din Görevlisi ve Şifâ Tefsîri Yazarı Mahmut Toptaş Hocaefendi”, (yukarıda “serlevha” hâlinde yayınladığımız cümlesinde) bir başka “hatâ”ya imza atarken, 3 ay kadar önce neşrettiği bir köşe yazısında ise “Türk Dili ve İslâmî Hayâ” bakımından âdeta çamlar devirmekte idi…
Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz…
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = ( 1 ) = = =
Oldu mu ya “Üstâdım”, bu “Hak-Bâtıl” yorumun?
“Müslüman’ı itham”ın, “Kıyâmette” durumun?
“Fars”a karşı değildir, üstünlüğü şu “Rûm”un!..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
Bu bir “seçim/tercih”tir, “akıl”dan mı “sorunun?..”
Oldu mu ya “Üstâdım”, bu nasıl bir “ithâm”dır;
“Seviyorsun” anladık, “itimadın” da “tam”dır;
“Yanlışlarını” saydım, o da benim “hatam”(!)dır!..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
“Erbakan’a ihânet”, O da benim “Ustam”dır!..
“AB’ye biat” etmek, “dâvâ”nın neresinde?
Hele “Eşbaşkan” olmak, “BOP”un tenceresinde;
“İkiz Yasa” imzası, “Reis” şeceresinde!..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
“İtalya”dan poz vermek, “Papa” penceresinde!..
“Brüksel”de imzalar, “Gül”lü anlaşmalar ne?
Şu “AB Kriterler”, “Kapı” dolaşmalar ne?
“Domuz eti kasaplık”, “helâl”den şaşmalar ne?..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
“Kerhâneye hoşgörü”, “sınır”ı aşmalar ne?..
“Mavi Marmara Hakkı”, “20 milyon”a gitti;
Bu “neme pazarlıktır”, “Allah-Resûl” incitti;
“On minut” deme ile, sanma “İsrail” bitti!..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
Onca “davalar düştü”, “kim kimler” ile fitti?..
= = = ( 2 ) = = =
İster “Hâcı-Hoca” ol, “kul beşer-hep şaşar” ya;
“Özür” dile “tevbe” yaz, “Kirâmenler coşar” ya;
“Vatandaşız/Kardeşiz”, “nefis benlik aşar” ya!..
“Resûlallah” ne dedi, “Sen” neler söylüyorsun?
“Toptaş Hoca”m şaşırma, “yanlışlar” eyliyorsun!..
“Hicrî Sene” kaç bu yıl, “10 sene” de evveli;
“Kur’ân nazil” olalı, “…49” var besbelli;
“Hesap-kitabın” yanlış, bunu yapmaz bir deli!..
“Matematik” ne diyor, “Sen” neler söylüyorsun?
Bir “Musahhih” niye yok, “kadro yetersiz”: Beli!..
Bu “Kur’ân tanımına”, inan “Agop” bayılmış;
“Mohiz Kohen” kabrinde, “kahkaha”dan yayılmış;
Bu “hayât düşmanlığı”, “Bostancı”dan sayılmış!..
“Necip Fâzıl” ne diyor, “Sen” neler söylüyorsun?
“Türk Dili”nin temeli, böyle-böyle oyulmuş!..
KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, “seçim”dir, “savaş” değil;
“Îmân” tez gelir-gider, “Tatar”dan “yavaş” değil;
Her “kelime” bin altun, yenilir “lavaş” değil!..
“İlmihâl”ler ne diyor, “Sen” aynen söylüyorsun;
Bu bir “seçim/tercih”tir, ülkede “dalaş” değil!..
Derebahçeli/Ali Kayıkçı