* “İslâm’ın en büyük düşmanı İngilizlerdir. İslâmiyet’i bir ağaca benzetirsek, başka kâfirler, fırsat bulunca, bu ağacı dibinden keser. Müslümanlar da, bunlara düşman olur. Fakat bu ağaç bir gün filiz verebilir. İngiliz böyle değildir. Bu ağaca hizmet eder; besler. Müslümanlar da onu sever. Fakat gece kimse anlamadan köküne zehir sıkar. Ağaç öyle bir kurur ki, bir daha süremez. ‘Vah vah! Çok üzüldüm’ diyerek Müslümanları aldatır. İngilizlerin, İslâm’a böyle zehir salması demek; para, mevki ve kadın gibi nefsânî arzular karşılığında satın aldığı yerli münâfıkların, soysuzların elleri ile İslâm âlimlerini, İslâm kitaplarını, bilgilerini ortadan kaldırmasıdır..” (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî-Ö: Bağlum/Ankara 1943)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere “Cumhurbaşkanımız Sn R. Tayyip Erdoğan”; bugünlerde, 3 günlük bir ziyaret için 13-15 Mayıs tarihlerinde “İngiltere Birleşik Krallığı”nda bulunmakta ve “Kraliçe II. Elizabeth ve Başbakan Theresa May” ile bir dizi görüşmeler yapmaktadır. Bu vesile ile bugün de sizlere; 1700’lü yılların başlarında, İngiliz Müstemlekeler Nazırlığı (Bakanlığı) tarafından “Ajan” olarak yetiştirilen “Hempher” isimli bir şahsın hâtıratından birkaç madde aktarmak istiyoruz.
“Hakîkat Ltd Şti Yayınları” arasında çıkan ve “Türkiye Gazetesi Büroları”nda okuyucuların bilgi/ilgisine sunulan “İngiliz Casusunun İtirâfları ve İngilizlerin İslâm Düşmanlığı” adını taşıyan bu eser, 128 sayfa olup M. Sıddık Gümüş (H. Hilmi Işık “r. aleyh”) tarafından dilimize kazandırılmış olup Kasım 2017 tarihi itibariyle de tam 113 defa bastırılmıştır. 175 kuruş gibi, âdeta bir “gazete fiyatına” satılmaktadır.
Bu eserde yer alan, 50 sayfalık İngiliz plânın bir bölümü, 14 madde hâlinde toplanmıştır. Bu maddelerin ilk 5’inde aynen şöyle denilmektedir:
“1- Buhârâ’yı, Tacikistân’ı, Ermenistân’ı, Horâsân ve etrafını istilâ etmek için, Rus çarı ile çok iyi bir ittifâk ve yardım anlaşması kurmamızdır. Yine, Rusya ile hududu olan Türk topraklarını da istilâ etmek için, Ruslarla bir anlaşma yapmamız lâzımdır.
2- İslâm âlemini, hem içerden, hem de dışarıdan yıkmak için Fransa ve Rusya ile işbirliği yapmamız lâzımdır.
3- Türk-İran hükûmetleri arasına çok şiddetli fitne ve ihtilâflar sokup, her iki tarafta milliyetçilik ve kavmiyet fikirlerini kuvvetlendirmemiz lâzımdır. Ayrıca, birbirine komşu bütün Müslüman kabile ve milletlerin arasına ve Müslüman memleketler arasına fitne ve düşmanlık sokmamız lâzımdır. Kaybolmuş olanları dâhil, bütün bozuk mezhepleri ihyâ edip, canlı tutmak ve birbirine düşürmek lâzımdır.
4- İslâm memleketlerinden bazı parçaları gayrimüslimlerin eline vermek lâzımdır. Meselâ: Medîne’yi Yahûdîlere, İskenderîye’yi Hıristiyanlara, Musul’u Yezîdîlere, Trablus’u Dürzîlere, Kars’ı Ermenilere vermek lâzımdır. Sonra bunları, para ve gerekli bilgilerle takviye etmek icap eder ki, bunlar İslâm’ın vücudunda birer diken olsunlar. İslâm iyice yıkılıp kayıp oluncaya kadar bunların yerlerini genişletmek lâzımdır.
5- Müslüman Osmanlı ve İran hükûmetlerini, mümkün mertebe, birbirleriyle hiç anlaşamayan ufak mahalli devletlere bölmeyi plânlamak lâzımdır. Hindistan’ın şimdiki hâli gibi. Zîrâ şöyle bir nazariye vardır: Parçala, hükmedersin ve parçala mahvedersin.”
- * - * - * - * - *
Okuyucularımızdan meraklısına, (yukarıda belirttiğimiz gibi) çok cüzi bir fiyatla satılan bu eserin tamamını okumalarını tavsiye eyliyor ve bunu dikkatle gözden geçirdiklerinde Filistin’de, Irak’ta, Suriye, Mısır ve Libya’da; Afganistan ve Pakistan ile diğer İslâm ülkelerinde oynanan oyunların temelinde yatan fikriyatın nereden kaynaklandığını çok güzel bir şekilde görüp müşahede edeceklerine inanıyor ve bu duygu ve düşünceler ile kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımızı da Siz Saygıdeğer Okuyucularımız ile paylaşmak istiyoruz:
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
Madde-madde yazmışlar, kuvvetli noktamızı;
Zayıf halka neresi, nereden vurmak lâzım?
Tahribat nasıl olur, sezmişler hatâmızı…
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Irkçılık aşısında, Cengiz-Attilâ’mızı…
Madde-madde yazmışlar, yıkmak için tavsiye;
Faiz, zındık ve mülhid; kumar, zinâ yok niye?
Domuz eti yenmeli, verilmeli hediye…
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Reşît Paşa sadrâzâm, büyük Mason’dur diye…
Madde-madde yazmışlar; îmân nedir, cihâd ne?
İfsâd için ne lâzım, ele geçmeli hâne;
Ekonomi-ticaret, hepsi birer bahane…
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Şiâ ayrı bir çıban, Vehhâbîlik şahâne…
Azınlık okulları, yüz binlerce misyoner;
Ajan provokatör, îtîkât yanar-döner;
Müzik-sahne sanatı, çıplaklık oldu hüner…
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Mithâd Paşa’nın hırsı, ancak Saray’la diner…
Enver-Talat bir maşa, Cemal doymaz maaşa;
Yahova Şâhidleri, asırlık bir kargaşa;
Lozan hezîmet oldu, yaşasın İsmet Paşa(!)…
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Hilâfet uçtu gitti, hürriyet sen çok yaşa(!)…
Harâmları mubâhtan, sonra helâl kılmalı;
Müslüman kızlarını, ehl-i sâlip almalı;
Şerîat irticâdır, mutlak yasaklanmalı(!)...
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
İstanbul Doğu-Roma, Pontus ayaklanmalı…
Hempher döktürmüş yazmış, hâtırâtı eldedir;
2 asırlık kitap, tarihî bir belgedir;
KAYIKÇ’Ali okudun, bildin hakîkat nedir;
Dînimiz yıkmak için, bulmuşlar Mûsâ Kâzım;
Görmek istemeyen göz, akıla bin perdedir…
Derebahçeli/Ali Kayıkçı