Adına küskünler mi desek,
Ya da küsenler mi desek,
Veya istedikleri verilmediğinde yol ayıran tayfa mı desek,
Adına ne dersek diyelim farketmez, fark eden,
Bu halkı, bu toplumu düşünmeyen kendi istek ve arzularının peşinde olan bir tayfa oldukları.
Artık bu tayfanın yavaş yavaş yerel seçimlerden sonra kuracakları parti şekil almaya başladı ve bu şekil eski bakanın evinde oluşum buldu.
Buluyor bulmasına da,
Aklıma uçuk sorular gelmiyor değil,
Mesela, Ali Babacan bir kaç bakanlık yapmış ve bundan dolayı statü kazanmış biri olarak,
Ne oluyor da Ak Parti’ye muhalif olacak kadar isteğini alamadı da küstü?
Bakıyoruz Ahmet Davutoğlu, sana ne oluyor...
Rüyanda göremeyeceğin ve ya bir başka partide uzanamayacağın Dışişleri bakanlığından, Başbakanlığa kadar, Ak Parti çatısı altında bu makamlara gelmedin mi?
Aç tavuk rüyasında darı görürmüş hesabı, yeni partide de başbakan olur muyum hevesiyle parti kuranlara destek olmak. Bir evladın babaya nankörlüğü gibidir.
Asıl beni üzen Abdullah Gül'ün bir zamanlar içinde bulunduğu Ak Parti’nin ne badirelerden geçtiğini bile bile parti kurması...
Başbakanlık engelinden tutun Cumhurbaşkanlığı engeline kadar, Anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, YÖK ve birçok sayamadığım kurumlar önünüze takoz koymadı mı? Bu süreci millet olarak yaşamadık mı, şimdi neyin partisi?
Bu süreçte CHP'nin sizlere ne çektirdiğini en iyi bilenlerden biri de sen değil misin Abdullah Gül, şimdi neyin kafası Kılıçdaroğlu’yla el sıkışıp vaadlerde bulunmak?
Vallahi pes diyorum bu davranışlarınız karşısında.
15 Temmuz’u bu ülkede hep birlikte yaşamadık mı, yoksa siz Pensilvanya’da mıydınız...
Menderesin bu ülkede nasıl idam edildiğini, Ezanların Türkçe okutulduğunu, Kur'an’ı Kerimlerin toplatıldığını ve defalarca bu ülkeyi kaosa götürüp kardeşi kardeşe kırdırdıklarını sizler ekranlardan gözümüze baka baka anlatmadınız mı?
Neler oluyorda bunları yapanlarla dost oluyorsunuz ve vaadlerde bulunuyorsunuz, sonrada Tayyip Erdoğan’a muhalif olacak kadar düşman olup afir davranışta bulunuyorsunuz...
Aslında arka planda nelerin döndüğünü biliyorum fakat bununla şimdilik iktifa ediyorum.
Ve diyorum ki bu ülkede partide kursanız pırtıda kursanız nafile...
Çünkü rüzgâr çıktığında dalı kırılan ağaç gibisiniz, güvenilecek hiçbir dalınız kalmadı...
Bu millet bu saatten sonra size itibar etmez ve bel bağlamaz...
Artık kime güven duyacağız...
Kimleri kardeş diye bağrımıza basacağız bilemiyorum, bildiğim tek şey...
Sizlerden ne kardeş olur ne de yoldaş, olsa olsa bir mezara taş olur.
Mesut İSLAM