Bundan önceki yazımda Cemal Kaşıkçı olayına değinmiştim. Bu olay ile ilgili CIA’nin Türkiye'ye geleceğini ifade etmiştim.
Türkiye’ye CİA başkanının bir heyetle gelmesi benim açımdan şaşırtıcı olmadı zaten ifade etmiştim.
Burada yazıya ara vererek, Gelen kişi ve Evangelizm ile olan ilgisi üzerinde durmak istiyorum.
GINA HASPEL denen kadının büyük bir işkenceci olduğunu herkes biliyor. Hatta CIA için ismi zikredildiğinde ABD 'de pek çok kişi karşı çıkmıştı.
Bu kadının çok iyi Türkçe bildiği malum çünkü 2 binli yıllarda Türkiye'de bulunmuştu.
En iyi bildiği yöntem su kullanarak işkence yapmaktır.
Bu kadını getiren kişi önceki CIA başkanı Mike Pompeo'dur.
Şu anda ABD dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo koyu bir evangelisttir .
Yine Evangelistlerin bir numaralı adamı olan Mike Pence de ABD başkan yardımcısıdır. Bu iki kişi hem ABD dış politikasını hem de askerî ve tüm kamu kurumlarını yönetiyorlar. Bunların tamamı EVANGELIST’tir. Aynı zamanda Çay partisi hareketi içinden gelmektedirler.
Evangelistler’in amacı bir şekilde TRUMP’dan kurtulduktan sonra Pence'i başkan yapmaktır.
Trump bunu çok iyi bildiği için evangelistlerin her istediğini yapmak zorundadır.
Evangelistler temelde üç şey istiyorlar;
1- Büyük İsrail kurulacak
2- Kudüs büyük İsrail başkenti olacak
3- Armageddon (büyük dünya savaşı)
Şu anda sırada büyük dünya savaşı var. Bunun için Ortadoğu karıştırılıyor. İşte Cemal Kaşıkçı meselesi tam da burada başlıyor.
Amaç; Türkiye'yi kullanarak SUUDİ ARABİSTAN'ı Evangelistlerin istediği şekilde dörde bölmektir.
Aynı zamanda; önlerinde ki en büyük engel olan Türkiye ve İran’ı ortadan kaldırmaktır.
Bu yüzden Cemal Kaşıkçı kurban edildi. Bu CIA 'nın onayıyla oldu. Cinayetin bütün aşamalarını bilen, Gina Haspel Türkiye’ye gelerek durumu kontrol edecek.
Haspel'in en iyi bildiği su ile boğma yöntemi nasıl kullanıldı onu yerinde görecek.
Sonrasında ise bu işle ilgili birkaç Arap kurban seçilip dosya kapatılacak. Ancak!
ABD bu olayı kullanarak, Suudi Arabistan' ı yeni dönem için dizayn edecek.
Hem idarî ve hem de ekonomik anlamda tam bağımlı bir Suudi Arabistan oluşturulacaktır.
Böylece yeni dizayn edilen Suudi Arabistan'ın hem İran’a hem de Türkiye 'ye karşı kullanılacağı aşikardır.
TÜRKİYE NE YAPMALIDIR?
1- Suudi Arabistan'ı mutlaka uyarmalı, ABD ile ilişkilerinde öncelikli olarak İslam Dünyasının ve SUUDİ ARABİSTAN'ın menfaatlerini ön plânda tutmalıdır.
2- ABD'nin Hem Saddam Hüseyin ve de Muammer Kaddafi gibi liderleri nasıl yok ettiği anlatılmalıdır.
3- Kaşıkçı meselesinde intikam timi ile ABD bağlantıları incelenmelidir.
4- Kaşıkçı'yı Türkiye’ye gönderen Türki el Faysal ile görüşülmelidir.
5- SUUDİ ARABİSTAN'I YPG ve buna benzer unsurlara yapmış olduğu yardımlar durdurulmalıdır.
6- EVANGELİZM ve Vehhabi/ Selefi akımının ilişkileri bir Dünya problemi olarak ele alınmalıdır. Bu ilişkinin kapatılması için bütün aktörlerin değerlendirmesi gerekir.
Suat Zor