Kültür
Giriş Tarihi : 28-12-2018 09:07   Güncelleme : 28-12-2018 09:07

Mesnevi’den Seçmeler

Bilal’in Kurtuluşu

Mesnevi’den Seçmeler

 Bir gün efendisi, diken dallarıyla Bilal’i dövmekteydi. Bir yandan dövüyor, bir yandan da Bilal’e;

- Neden Müslümanlığı kabul edip benim dinimi inkâr ediyorsun? diye çıkışmaktaydı.

Efendisi, Bilal’i kızgın güneş altında dövdükçe Bilal;

- Allah bir! diyordu.

Derken Ebubekir, o taraftan geçiyordu. Bilal’in hâlini görünce, gönlü incindi. Onun;

- Allah bir! Allah bir! Demesini duydu.

Ebubekir’in gözleri dolmuştu. Daha sonra Bilal’i tenha bir yerde görünce ona nasihat vermek istedi. Ona;

- İmanını kâfirlerden gizle, dedi.

Bilal, bu nasihati tutmaya karar verdi; ama Allah aşkı içine öylesine yerleşmişti ki imanını gizleyemedi.

Ertesi gün Ebubekir, bir iş için erkenden dışarı çıkmıştı. Yine Bilal’in sesini duydu. Efendisi, Bilal’i kumlara yatırmış dövüyordu. Bilal ise, dikenler bedenine değdikçe;

- Allah bir! Allah bir! diyordu.

Ebubekir, bunun üzerine Peygamberimizin yanına gelip gördüklerini anlattı. Peygamberimiz;

- Ne yapalım? diye sordu.

Ebubekir;

- Efendisi ne isterse zarara, ziyana bakmadan verip Bilal’i alacağım, dedi.

Peygamberimiz, şöyle dedi:

- Ey Ebubekir! Bu hususta ben de sana ortağım. Ne isterse yarısını ben vereyim.

Bunun üzerine Ebubekir, hemen Bilal’in efendisini evine gitti. Ona;

- Bu Allah dostunu nasıl dövüyorsun? Ey apaçık düşman! Bu ne haset? dedi ve ona başka daha bir sürü söz söyledi.

Kâfir;

- Ey Ebubekir! Eğer acıyorsan parasını ver; al onu, dedi.

Ebubekir, adama şöyle teklif etti:

- Vücudu beyaz ama gönlü kara bir kölem var; onu al. Karşılığında bu bedeni kara, gönlü nurlu köleyi bana ver.

Bu arada birisini gönderip kölesini getirtti. Gerçekten de kölesi çok güzeldi. Kâfir adam, bu köleyi beğendi; ama yine de inat etti. Ebubekir’e şöyle dedi:

- Bu, hiçbir şey değil. Daha üstüne para vermelisin.

Sonunda Ebubekir, kâfirin gözü doyuncaya kadar ne istediyse verip Bilal’i satın aldı. Bu arada kâfir, alay ederek kahkaha attı.

Ebubekir, adama;

- Bu kahkaha neden? diye sordu.

Kâfir adam, cevap vereceği yerde büsbütün gülmeye başladı. Sonra Ebubekir’e şöyle dedi:

- Bu kara köleyi almaya bu kadar düşmesen, ben de bu kadar ısrar etmezdim. Bu paranın onda biriyle almış olurdun. Bence o, yarım akçe bile etmez. Fakat değerini bağıra çağıra sen artırdın.

Kâfir adamın bu sözlerine Ebubekir, şu ibret dolu sözlerle karşılık verdi:

- A ahmak! Çocuk gibi bir cevize karşılık bir inci verdin. Bence o, iki cihana değer. Eğer biraz daha inat etseydin, bütün malımı mülkümü verirdim. Biraz daha diretseydin başkalarından bir etek dolusu altın borç alır; onu da verirdim. Fakat sen onu bedava bulduğun için ucuza verdin.

adminadmin