İçtimai mücadele ya da tesanüd içerisindeki insanların birbiriyle müşaveresi ve ortak hareketleri olması gereken bir hâldir. Daha doğrusu insanın “içtimai bir mahluk” olmasıyla alâkalı bir husustur. Demek ki şûra veya müşavere sadece İslâmî bir mefhum değil, sosyal mevzularda bütün taraflarca daima müracaat edilen bir metottur.
Eğer, “Bizim bütün Müslümanları bağlayıcı karar selahiyetimiz yoktur; çünkü ne ehl-i ve’l-aktız, ne de mü’minlerin emiriyiz!” deseler, o zaman haklıdırlar. Zira “Müşavere emir için evleviyetle vacibdir.” (İslamda İdare Hukuku, Servet Armağan)