Analiz
Giriş Tarihi : 02-02-2018 10:28   Güncelleme : 02-02-2018 10:28

ÖSO, Suriye’nin “Milli” Ordusudur!

Suriye’deki yüz binlerce sivilin konvansiyonel ve kimyasal silahlarla katledildiği süreçte sivillerin tek savunucusu Özgür Suriye Ordusu oldu. Yedi yıllık süreçte kendi içinde bazı kırılmalar yaşasa da ÖSO, halkı için mücadele etmekten asla yılmadı.

ÖSO, Suriye’nin “Milli” Ordusudur!

Esed/Hamaney rejim güçlerinin insaf ve vicdandan yoksun saldırıları altında Suriye’de yaşanan insanlık trajedisine bütün dünya çoğu zaman kulaklarını tıkadı. İç savaşın başladığı ilk günden bu yana sayısız sivil katliam gerçekleşti. Özellikle rejimin ateşkesi sistematik olarak deldiği süreçlerde her türlü uluslararası hukuk kuralları ve evrensel insan hakları hiçe sayılarak kadın, çocuk ve yaşlı demeden binlerce sivil öldürüldü. Halkın yaşadığı zor günlerde doğrudan kendilerine yardım eli uzatan ve onları savunmak için cephede mücadele eden gücün adı ise her seferinde “Özgür Suriye Ordusu” oldu.

KİMLER DESTEK VERDİ?

İç savaşın başladığı daha ilk günlerde halkının hürriyetini kazanmak ve sivilleri her türlü saldırıdan korumak için yola çıkan devrimcilerin kurduğu Özgür Suriye Ordusu’na başta Türkiye olmak üzere farklı dönemlerde ABD ve bazı Körfez ülkeleri destek verdi.

Sırf bu destekten ötürü dönem dönem Türkiye’de ÖSO mensuplarının kaldığı özel kampların bulunduğu yönünde iddialar ileri sürüldü. Hatta 2012’de Cumhuriyet Halk Partisi’nden bazı milletvekilleri, Hatay’daki Apaydın Kampına girmek istedi. Ancak Suriye ordusundan kaçan subayların kaldığı iddia edilen kampa milletvekillerinin girişine izin verilmedi. Bu durum karşısında açıklama yapan CHP milletvekilleri söz konusu kampın mülteci değil, askeri bir kamp olduğunu iddia ederek suyu bulandırma çabası içine girmişti.

CHP’nin bu tavrına karşılık devreye giren Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’ne mensup üyeleri, muhabirler eşliğinde aynı kampı ziyaret ettiler. Heyet ziyaretin ardından burada herhangi bir olumsuzluk gözlemlemediklerini açıkladı.

Takvimler Şubat 2013’ü gösterdiğinde ÖSO ile ilgili bir başka asılsız iddia ortaya atıldı. Gaziantep’te bir bağ evinde yaşanan patlama üzerine ÖSO mensuplarının sözde bu evde bomba imal ettikleri yalanı ortaya atıldı.

ABD TERÖRİSTLERİ SEÇTİ

Başta belirttiğimiz gibi ÖSO’ya destek veren ülkelerden biri de ABD olmuştu. Hatta ÖSO, aynı zamanda ABD’nin Suriyeli silahlı grupları destekleme programı kapsamında yardım alanlar listesinde yer alıyordu.

Zira ABD’nin 2013 yılında başlattığı “Eğit-Donat” programı çerçevesinde ilk aşamada ÖSO’ya bağlı savaşçıların da eğitim gördüğü ve silah yardımı aldığı bildirildi.

Fakat çok değil bir yıl sonra yani 2014 yılında ABD’nin tavrı değişti. ÖSO’ya yardım sağlayan bu programı kendi kurduğu eli kanlı terör örgütü DAEŞ ile sözde mücadele eden gruplara öncelik vereceği yönünde bir bahane ile yarıda bıraktı. Bu kararın ardından ABD, Suriye’nin kuzeyinde kurdurduğu bir başka terör örgütü PYD’nin silahlı kolu YPG’ye destek vermeye başladı.

Eylül 2016 tarihine gelindiğinde Özgür Suriye Ordusu kurucu lideri Albay Riyad el Esad, Türkiye’den bir gazeteye verdiği röportajda ABD’nin tavır değiştirdikten sonra sadece bu program adı altında “54 muhalife silah eğitimi verilirken, 8 bin PYD/PKK’lı teröristin profesyonel asker haline getirildiğini” söyledi.

 

Ülkedeki iç savaş yangını devam ederken bakıldığında 2012-2013 yılları arasındaki dönemde ÖSO, Suriye topraklarının yüzde 50’sinden fazlasını hâkimiyeti altında tutuyordu. Ancak sonraki yıllarda ABD’nin desteğini kaydırması sonucu başta terör örgütü DAEŞ olmak üzere terör tiyatrosunun sözde mücadelesi adı altında güç kazanan PYD/PKK ve YPG gibi örgütler ön plana çıkmaya başladı. Bu süreçte ÖSO git gide güç kaybetti.

Tam bu dönemde yani Şubat 2014’te Özgür Suriye Ordusu’nun merkez komutanı General Selim İdris görevden alınarak yerine Abdulillah Beşir getirildi.

ÖSO’nun güç kaybederek zayıflamasının önüne geçen ve bu hareketin adının gerek Astana gibi ülke dışında gerek Suriye içinde duyulmasını sağlayarak onu etkili bir aktöre dönüştüren destek Türkiye’den geldi.

TÜRKİYE’NİN DESTEĞİYLE CANLANDI

Türkiye’nin destekleriyle yeniden ayağa kalkmaya başlayan ÖSO, Mart 2016’da kendisiyle bağlantılı bazı grupların katılımıyla yeni bir yapılanmaya gitti.

Bu yeni yapının iki ana bileşeni vardı. Bunlardan birincisi ÖSO’nun kendisi, ikincisi ise kendilerine “Halep’in Fethi” adını vererek önceki süreçte Halep’te mücadele veren grupların kurduğu çatı örgüttü.

Bu yeni grupların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan yeniden yapılanmış Özgür Suriye Ordusu unsurları, Türk Silahlı Kuvvetleri ile sahada ilk kez Ağustos 2016’da başlatılan Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtı’nda işbirliği yaptı.

Bu tarihten Mart 2017’ye gelinceye kadar Mehmetçik, ÖSO savaşçılarıyla birlikte sınır hattımızdaki Azez ile Cerablus arasındaki güneyde El Bab’a kadar uzanan yaklaşık 2 bin kilometrelik bir alanı terör örgütü DAEŞ’ten temizledi. Bu devasa bölge Türkiye’nin destek verdiği bir yönetime emanet edilirken bölgenin güvenliğini yine Türkiye tarafından eğitimden geçirilen yaklaşık 4 bin “Özgür Polis” sağlıyor.

“SURİYE MİLLİ ORDUSU” NASIL KURULDU?

Türkiye’nin ÖSO’ya verdiği destek 2017’de devam etti. Bu destekle yeniden yapılandırılan hareket, 30 Aralık 2017’de kurulan “Suriye Milli Ordusu” ile gücüne güç kattı. Yine kendisine bağlı 30 ayrı alt grubun bir araya gelmesiyle kurulan “Suriye Milli Ordusu”nun amacı, Fırat Kalkanı Harekâtı ile ele geçirilen bölgeyi korumak ve halkı, rejim güçleri ve terör örgütleri DAEŞ ile YPG gibi grupların saldırılarına karşı savunmak olarak duyuruldu. Bu yeni oluşumun daha kurulurken yaklaşık 15 bin savaşçıyı bünyesinde barındırdığı belirtildi.

Suriye Milli Ordusu’nun kuruluşunu manşetinden duyuran Türkiye’den bazı önemli gazeteler, Arapça adı “Ceyş el Vatani” olan bu yeni oluşumu “2011 yılından bu yana muhaliflerin kurduğu en büyük silahlı grup” olarak nitelendirdi.

Mehmetçik ÖSO omuz omuza

Bugün bu Milli Ordu içinde üç ayrı Türkmen grup da yer alıyor. Fırat Kalkanı Harekâtı sonrası Özgür Suriye Ordusu’na bağlı savaşçıların yüzde 65’i Türkiye tarafından eğitimden geçirildi. İlk harekâtla terörden temizlenen bölgenin güvenliğini sağlamanın dışında bu savaşçılar, Afrin’de Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında Mehmetçik ile omuz omuza mücadele veriyor. Milli Ordunun 15 bin askeri yine bir sonraki adımda düzenlenecek Tel Abyad ve Münbiç harekâtlarında da Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında yer alacak.

Muhammed Şimşek – Diriliş Postası

adminadmin