Eğitim
Giriş Tarihi : 18-04-2024 18:22   Güncelleme : 18-04-2024 19:53

Kalkınma Yolu Projesi ve Tarihî Amisos - Ninova Güzergâhı

Kaç gündür gazetelerin manşetlerinde, medyanın dilinde, açık oturumların tartışma ortamında bir konu var; KALKINMA YOLU PROJESİ. Buna YENİ İPEK YOLU diyenler de var.

Kalkınma Yolu Projesi ve Tarihî Amisos - Ninova Güzergâhı

Basra Körfezi'nden Türkiye'ye yeni bir yol, yeni bir sınır kapısı ve milyar dolarlarla ifade edilen gelir hayali. Hem Irak'ın, hem de Türkiye'nin kazançlı çıkacağı asrın projelerinden biri.

Cumhurbaşkanımız yakında Irak'a gidecek. En önemli konu başlıklarından biri ön görüşmeleri tamamlanan bu proje için anlaşmalar ve nihayetinde bir an önce faaliyete geçirilmesi için atılacak imzalar. Sonrasında aynı hat üzerinde hem karayolu hem de demiryolu inşa edilerek Türkiye sınırına ulaştırılması, yolun geçtiği kesimlerin terörden temizlenmesi, Türkiye-Irak sınırında Ovaköy’de “Ovaköy Sınır Kapısı” adıyla yeni ve modern bir gümrük alanı ve geçiş noktasının inşası ve hizmete açılması, mevcut yolların bu hatta entegrasyonu ve nihayet en kısa zamanda kesintisiz ulaşım ve ticaretin başlaması.

Konu hakkında çizilen ve medyada yer alan haritalara baktığımızda kara ve demiryolu birlikte Basra Körfezi'nden başlıyor, kuzey yönde ilerleyerek Türkiye sınırına kadar geliyor, Türkiye'ye girdikten sonra bir fıskiye yapıyor. Yani doğuya da, kuzeye de, batıya da gidebilir. Artık orası Türkiye'ye kalmış. Fakat en makul ve olması beklenen gelişme; deniz yoluna alternatif olarak düşünülen bu yolun Basra Körfezi’nden başlayarak Irak’ı güney-kuzey yönde kat edip Türkiye’ye ulaşan bu yolun sınırımızdan grdikten sonra Ankara ve İstanbul üzerinden Batı Avrupa ülkelerine ulaşması. Basra Körfezi’nden yola çıkan gemilerin Yemen’i dolaşıp, Kızıldeniz’i yarıp, Süveyş Kanalı’ndan geçip Avrupa’ya ulaşma süresi ile karşılaştırıldığında bu yol hem daha kısa, hem de daha hızlı olacağı için ulaşım ve nakliye maliyetleri düşecek, Basra körfezi ile Avrupa arasındaki Süveyş kanalı üzerinden gerçekleşen ticareti kendine çekerek tarihte büyük bir zenginlik kaynağı olan eski İpek Yolu benzeri bir refah yaratacak.

 

Hayırlı olsun diyelim, demesine de… Basın-yayında yer alan haberlere, televizyonlarda konuşan çok bilmişlere bakıyorum da hepsi tarihten bîhaberler. Demem o ki antik dönemden yakın yüzyıllara kadar Mezopotamya ile Karadeniz havzasını birbirine bağlayan çok önemli bir yol vardı. Ege ve Akdeniz kıyılarındaki Kral yolu neyse Karadeniz havzasını Basra Körfezi’ne (Mezopotamya’ya) bağlayan yol da o kadar önemli olup, bu güzergâhın adı «NİNOVA-AMİSOS YOLU» idi. Ninova bugünkü Irak’ta Musul yakınlarındaki peygamberler diyarı tarihi bir yerleşme, Amisos da bildiğiniz bugünkü Samsun.

 

O halde bize düşen bu yolun Türkiye’ye girdikten sonra bir güzergâhının da kuzey yönde ilerleyerek Samsun’a ulaşmasını sağlamaktır. Tarihte büyük rol oynayan bu yolun tekrar canlandırılması şehrimiz için olağanüstü bir gelişmeye sebep olabilir, kalkınma hızımızı çok daha kısa zamanda üst seviyelere çıkarabilir. Hatta bir türlü gelmeyen hızlı tren bile gelebilir. Liman olağanüstü hareketlilik kazanabilir, doğu mendireğin iç kenarına monte edilmiş, âtıl bekleyen tren-fery bile aktif hale gelebilir.

 

Bunu isterken, şehrin önünü kesen bugünkü limanın kapasitesinin buna yetmeyeceği ve kapasitesinin arttırılması durumunda da şehri zor durumda bırakacağını elbette düşünüyorum. Benim kafamda böyle bir durumda yapılacak olan iş; Tren yolunun Mert ırmağı vadisinden ayrılıp Toptepe’nin altından bir tünelle geçerek Tekkeköy’de, OSB’nin orada inşa edilecek yeni ve büyük bir limana ulaştırılması, hizmetlerin buradan yürütülmesi. Neyse önce söz konusu bu ticaret yolunun bir ucunu Samsun’a bir getirelim, onu da o zaman düşünürüz.

 

Ben buradan yetkililere ve ilgililere sesleniyor ve hatırlatıyorum; Ninova (Musul) – Amisos (Samsun) yolu tarihi öneme sahiptir ve bu projede mutlaka yer almalı ve canlandırılmalıdır. Zaten Akdeniz kıyısında Mersin ile Karadeniz kıyısında Samsun arasında çok yoğun bir tır trafiği var. Bu tırlar RO-RO gemileri ile Karadeniz’in karşı kıyısına geçiyor ve başta Rusya olmak üzere Türkiye ile bölge ülkeleri arasında ticareti canlı tutmada büyük rol oynuyor. Proje gerçekleştiğinde ve Samsun bu projeye dahil olduğunda şu an RO-RO gemileri ile yapılan bu ticaretin varış noktası Tuna, Dinyeper ve Dinyester nehirleri gibi iç su yolları da kullanılarak kuzeyde Rusya içlerine ve batıda Orta Avrupa’ya kadar çok daha geniş bir hinterlanda kavuşturulabilir.

 

Bizden hatırlatması. Gereğini Samsun’lu vekillerimiz; başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili Bakanlara ve diğer yetkili kurumlara ulaştırsınlar. Planlama yapılırken, henüz projede bir kez bile adı geçmeyen, Samsun’un geçmişten gelen bu potansiyelini dile getirsinler, gerçekleşmesi için de ne gerekiyorsa yapsınlar.

 

Bilgimiz, önerimiz ve Samsun için talebimiz bundan ibarettir.

 

Samsun halkı adına Muallim Cevdet.

 

 

 

adminadmin