Türkiye
Giriş Tarihi : 11-11-2012 13:51   Güncelleme : 11-11-2012 13:51

Kemâlizm ne işe yarıyor?

Samsun Milletvekili Ruşenî Barkın’ın cumhurbaşkanına sunduğu “Din Yok Milliyet Var: Benim Dinim, Benim Türklüğümdür” başlıklı raporunda en parlak ifadesini bulan bu yeni dini oluşturmak için çok çaba harcandı.

Kemâlizm ne işe yarıyor?
 
Atatürk’ü, Atatürkçülüğü ve Kemâlizm’i aynı şey zannetmek; dogmalarla gerçekler arasına sınır çizememenin bize özgü sık rastlanan tezahürlerinden biri.
En son 10 Kasım’da her sene olduğu gibi tekrarlanan “Kemalizm dini” saçmalığının, artık ne işe yaradığını adamakıllı sorgulamanın vakti gelmedi mi? Dogmatizm, bağnazlık, gericilik, modern dünyadan kopuk, bilime ve aydınlığa uzak yaşamak karşımıza Atatürkçülük maskesi ile çıkıyor. Bu çağdışılığa neden katlanıyoruz?

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in kurucusu; zeki, cesur ve öngörü sahibi bir politikacı ve asker. Hepimiz ona çok şey borçluyuz. Bugün sahip olduğumuz birçok şeyde onun damgası var. Kemâlizm, Atatürk’ün bu herkesçe müsellem itibarını ve otoritesini yönetici azınlığın yönetme hakkını ve çıkarlarını sürdürmek adına bir doktrine dönüştürme çabasını ifade ediyor. Otokratik bir yönetimin parti prensiplerinden biraz hallice ama totaliter bir program iddiası da taşımayan bir ideoloji. Atatürkçülük ise, çok özel ve sınırlı bir anlamda 27 Mayıs darbesinden sonra, darbeleri ve askerî vesayet düzenini meşrulaştırmak için Atatürk’ün ruhaniyetini imdada çağırmaktan ibaret. Kemâlizm ilkeleri olarak bilinen CHP’nin altı okunu, bugünün dünyasına uyarlayabilmek için şizofrenlerin zengin hayal dünyasına ihtiyacınız var. En son Kenan Evren’in 12 Eylül’den sonra zirveye taşıdığı Atatürkçülüğün de çok ezberlenmekten ve sorgulanmadan tekrarlanmaktan başka bir özelliği yok. Yobazlık çok muhkem olduğu için hatırlatmak zorunda kalıyorum: Ne Atatürkçülüğün ne de Kemalizm’in Atatürk’le ve Atatürk’ün gerçek düşünceleri ile yakından uzaktan alâkası yok. Kemâlizm Recep Peker’in, Atatürkçülük ise darbecilerin marifeti. Kemalizm’den faşist bir tek parti doktrini, darbe Atatürkçülüğünden ise sadece demokrasi düşmanlığı çıkartabilirsiniz. Ortada Atatürkçülük ve Kemalizm adına bir hasıla olduğu doğru. Ama ne işe yaradığı neye hizmet ettiği kuşkulu. Sahi ne işe yarıyor?

Kutsallık halesi içinde her ikisi de bir dine dönüştürüldüğü için, Kemalistlerden ve Atatürkçülerden ancak bir dindardan işitebileceğiniz kesin hükümler işitebilirsiniz. Avcının hikâyeleri gibi hepsi de mantıkî sonucuna vardığında demokrasi düşmanlığı üretir. Tek parti döneminde bir altın çağ yaşanmıştır. Sonra demokrasi gelip, büyüyü bozmuştur. Her şey geriye gitmiştir. Atatürkçülük bundan ibarettir.

1930’larda “Kemalizm dini” icat etmek için o dönemin yağcıları çok uğraştı. 1936’da III. Dil Kurultayı’nda Edirne Milletvekili Mehmet Şeref Aykut’un sunduğu metinde ve aynı yıllarda Samsun Milletvekili Ruşenî Barkın’ın cumhurbaşkanına sunduğu “Din Yok Milliyet Var: Benim Dinim, Benim Türklüğümdür” başlıklı raporunda en parlak ifadesini bulan bu yeni dini oluşturmak için çok çaba harcandı. Her dinin mutlaka kutsalı vardır. Atatürk’ün hatırası etrafında oluşturulan kutsallık halesi, hâlâ bu dinin tortuları olarak yaşamaya devam ediyor.

Yazının tamamı için:

http://www.zaman.com.tr/kemalizm-ne-ise-yariyor/2014079.html
 
Mümtaz'er TÜRKÖNE / ZAMAN
 
adminadmin