Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanlığı için aday olarak Muharrem İNCE'yi duyurdu.
Sayın İNCE maalesef Partisinin Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU'nun adaba mugayir bir davranış sergileyerek konuşmasını yapmak için çağırmasıyla gündeme oturdu.
Zaten böyle olacağı belliydi parti içerisinde yapılan seçimde Sayın İNCE'ye konuşma öncesi müzik dahi açılmamıştı.
Kemal KILIÇDAROĞLU zamanında Mustafa SARIGÜL'e yaptığı gibi Muharrem İNCE üzerinden de aynı taktiği kullanarak kendini koltuğa garantiliyecekti.
İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanlığı için Meral AKŞENER gündeme 4 saatte 100.000 imza toplamasıyla oturdu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamolllaoğlu 3 günde Cumhurbaşkanlığı için 100.000 imzayı toplamasıyla gündem konusu oldu.
Gel gelelim bu olaylar şeridinin başına…
Cumhur İttifakına karşı olanlar bir arada olamadılar da bölük bölük oldular?
Planları 11. Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ü ortak aday göstererek ittifak olmaktı.
Hatta bunun için de Cumhuriyet Halk Partisi 15 Milletvekilini İYİ Partiye bağışladı.
Ama Meral AKŞENER ısrarla aday olacağını belirtti.
Abdullah GÜL ise daha fazla imajını yitirmemek maksadıyla "Geniş mutabakat sağlanamadı, adaylığım söz konusu değil." diyerek bahsi sonlandırdı.
Asıl meseleye gelirsek:
Daha yüce devletimizi temsil edecek olan en büyük siyasi ayağın kimin olacağına daha kendi aralarında birlik sağlayamadılarsa vay halimize!
Hele birlik bir yerde dursun, devleti değil kendini ve söhretini düşünmek nasıl bir durumdur, takdir sizin.
İttifak dahilinde kendi sözünü geçiremeyeceğinden korkup kendini sabitleyici davranış sergileyenlerden ne kadar Başkanı olur?
Gaye olarak ülke kalkındırmayı refah arttırmayı carii açığı kapatmayı plandığını söylemekten ve böyle reklam sağlamaktansa, Erdoğanı sürekli hedef alıp şahıs üzeri siyaset ne kadar makul.
Ama Cumhur İttifakı da kusursuz değildir, seçim vaatleri olarak faiz, enflasyon ve cari açık düşecek, ekonomi büyüyecek gibi tekliflerde bulunmak ne kadar doğru?
Zaten 17 senedir iktidarsın ve bunları yapmak asli vazifedir.
Yeni kurulmuş bir partinin ilk denemeleri olsa göz ardı edilebilir ama 17 sene diyoruz.
Şahsi kanaatimce herkes hazırlıksızdı, 18 Nisan'a kadar sürekli seçim isteyenlerde ya da bu tarihe kadar erken seçime karşı çıkanlar da.
İnşaallah yüce Allah her karışını sıksan şüheda fışkıracak olan bu topraklar için en iyisini nasip eyler.Amin
Ahmet Fatih Akkaş