Yüzyıllardır İslâm coğrafyası zalimler tarafından kuşatılmış durumda. Birçok İslâm ülkesi, kan, ateş, yıkım, ölüm ve katliâmlar içerisinde. Filistinli Müslümanlar da, ABD ve Avrupa’nın desteğiyle Ortadoğu’da Müslümanları öldürmek ve güçsüz kılmakla görevlendirmiş İsrail şer şebekesi tarafından en modern silahlarla kuşatılmış vaziyette.
İşgalci İsrail, bir taraftan Müslümanları öldürürken, diğer taraftan Mescid-i Aksa’yı Müslümanların kontrolünden almanın çabası içerisinde. Filistinli Müslümanlar, öz topraklarında her gün vahşî İsrail’in mermilerine hedef olup, dünyanın gözü önünde mazlumca şehid oluyorlar. Sözde insan hakları savunucuları ise, sesiz bir şekilde İsrail’in katliamlarını izliyorlar.
Ortadoğu’da ABD ve İsrail İşbirliği Var
İşgal devleti katil ve vahşî İsrail, katliâmlarını yaparken elbette birilerinden güç ve kuvvet almaktadır. İsrail’in en büyük ortağı ABD’dir. ABD, İslâm coğrafyasına, İsrail üzerinden yön vermeye çalıştığı bilinen bir gerçek. ABD ve İsrail insanlığın ortak düşmanıdır. İkisi birbirini beslemektedir. İkisi de bütün insanlığı kendileri için, köle olarak görmektedirler ABD defalarca yapmış olduğu açıklamalarda, İsrail’i destelediklerini açıklamışlardır.
İslâm düşmanları, ortak hedef konusunda birlikte hareket etmeyi şimdilik başarmış durumdalar. İslâm Ümmeti ise, tek ümmet olma konusunda ciddî problemler karşılaştığı için ve bu problemleri kendi içerisinde aşamadığı için, zalimler karşısında tek yürek, tek bilek ve tek ümmet olma noktasında sıkıntılar yaşayarak, normal gücünün altında kalıyor.
Bu konuda Rabbimiz Allah bizi uyarmaktadır:
“Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şübhesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Enfal, 8/ 46)
Dünya Huzurunun Adresi İsrailsiz Bir Dünya
İsrailsiz bir dünya demek, İslâm coğrafyasının huzurlu olması demektir. İsrailsiz bir dünya için, Müslümanların bir “Mescid-i Aksa Bilinci”, bir “Kudüs Bilinci” bir “Ümmet Bilinci” oluşturmaları gerekmektedir. İsrail gibi bir şer şebekesinden kurtulmak için, önce onu iyi tanımak gerekiyor. Önce düşmanı iyi tanımak, sonrada ona göre yol haritası çizmek gerekiyor.
Kur’ân-ı Kerim’de, yahudilerin yeryüzünde fesat çıkardıkları haber verilmektedir:
“Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” (Maide, 5/64)
Tarihe baktığımızda yahudiler, bulundukları her toplum ve toprak parçasında azgınlık yapmış, sürekli kan dökmüşlerdir. Bugün de bu tutumlarını, Filistin topraklarında zalimce sürdürmektedirler.
Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya Nasıl Destek Olabilirler?
Uluslararası camianın Siyonist işgalciyle birlikte hareket etmesine, onun yanında durup komploya müdahil olmasına rağmen, Mescidi Aksa’ya destek için ve Filistin davasını Müslümanların kalbine yerleştirmek için yapılacak birçok şey olduğuna inanıyoruz.
1- Dua: Dua birçok insanın gafil olduğu ancak bazılarının kullandığı bir silahtır. Mescid-i Aksa’ya destek için duanın kabul edildiği zamanları fırsat bilmemiz gerekir. Dua, sahibini hayal kırıklığına uğratmaz.
2- Mescid-i Aksa tarihini bilmek, Filistin ve Mescidi Aksa davasını anlatan etkinliklere aktif olarak katılmak gerekir. Zaferin nasıl kazanılacağını öğrenmek için, öncelikle hezimetin nasıl meydana geldiğini bilmemiz gerekir. Kurtuluş yolunu çizmek için, sıkıntıların nasıl başladığını bilmemiz gerekir.
3- Allah’a dönmek, nefsi Allah’ın dışındaki ubudiyetlerden, enaniyetten, hatalı düşüncelerden, şehvete esir olmaktan kurtarmak; düşmanın tasallutuna sebep olan günahlardan uzaklaşmak.
4. Mescid-i Aksa’ya destek için başkalarının yaptığı çalışmaları –ne kadar az da olsa- hakir görmemek.
5. Mescid-i Aksa’ya destek konusunda akrabalarla, iş ve mesai arkadaşlarıyla konuşmak. (Cemal Nassar, Filistin Enformasyon Merkezi)
Sonuç
Filistinli Müslümanlara yapılan bu zulümlere dur demek için, katil sürüsü İsrail’in kuruluş amacını, kuruluş gerekçesini, Ortadoğu’daki hayallerini iyi bilmek gerekiyor. Bunun içinde bir Kudüs bilincimizin olması gerekiyor. Kudüs’in tarihini ve Mescd-i Aksa’nın önemine vakıf olmak gerekiyor. Kudüs’e yabancı olmak, İsrail’in hedeflerine yardımcı olmaktır.
Filistin Kudüs davasında basınında büyük rolü olduğunu hatırlatmak gerekir. Bu durumda basın şunları yapmalıdır:
“Mescidi Aksa ile ilgili haberleri yayınlamak, canlı programlar düzenlemek, radyo, televizyon ve internet üzerinden ilgili fetvaları yayınlamak. Filistin’de olup bitenleri dünyaya duyurmak.”
Ayrıca elimizden geldiği kadar:
“Mescidi Aksa’ya dikkat çekmek için İslami basın yayın kuruluşları kurmak.” (Filistin Enformasyon Merkezi)
Kudüs Bilinci için çalışanlara selam olsun!
Ziya GÜNDÜZ