Bu yazımızın başlığı, Hz. Mevlana’ya ait olan bir sözdür. Ramazan ayı yaklaşıyor. Bilindiği üzere ramazan ayı, aynı zamanda bir Kur’an ayıdır. Çünkü Kur’an ramazan ayında nazil olunmaya başlanmıştır. Dolaysıyla öncelikle ramazanı, sonrada hayatımızın tamamını Kur’an ile taçlandırmalıyız.
Malum makalemizin konusu Kur’an… Allah’ın kelamını konuşmak, başlı başına ciddi bir iştir. Allah, biz insan kullarına Kur’an’ı göndermiş, onunla doğru yolu bulacağımızı bildirmiştir. Allah, Kur’an’ın bireysel ve toplumsal anlamda, herkesin anlayacağını Kur’an’da beyan etmiştir.
Allah, bu hakikati şöyle beyan eder:
“Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.” ( Yusuf, 2)
Rabbimiz Allah, başka bir ayet-i kerimede ise herkesin mutlaka Kur’an’dan hesaba çekileceğini beyan ediyor.
“Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.” ( Zuhruf, 44)
Dolaysıyla karşımıza iki ana madde çıkıyor. Birincisi Kur’an, yeryüzünde herkesin çok kolay anlayacağı bir kitaptır. İkincisi Kur’an’dan herkes mutlaka hesaba çekilecektir. Bu gerçeği not almak durumundayız.
Benim Kur’an ile ciddi ilişkim Munib Engin Noyan ile tanışmamla gerçekleşti. Onunla tanıştıktan sonra, onun tavsiyeleri doğrultusunda öncelikle rahmetli Muhammed Esed’in meali üzerinden daha sonrada farklı mealler üzerinden Kur’an’ı okuma, anlama, düşünme, akletme ve kendi çapımda yaşama yürüyüşüne başladım. O gündür bugündür o yürüyüşü sürdürmeye gayret ediyorum.
Kur’an’ı herkes kendi nispetince anlar. Anladıkları üzerinden yaşamına yön verir. Kur’an’ı anlayarak okuyan bir toplum, geleceğini daha iyi inşa eder. Kur’an okumak demek, kainatı okumak demektir. Kur’an okumak demek, papağan olmak demek değildir. Anlamadığınız bir metnin hayatınıza hiçbir katkısı olmayacaktır. Çünkü Kur’an aynı zamanda rehberdir. Yol yordam gösteren bir kılavuzudur.
Prof. Dr. Mehmet Görmez hoca, Kur’an’ı okumakla ilgili şunları söylemektedir:
“Kur’an’ı yalnızca okumak yetmez, okuduğunu anlamak da gerekir.” (Kalbin Erbaini, shf, 116, Otto Yay.)
Ramazan ayı, Kur’an ile dirilme ayı olsun. Ramazan ayı, Kur’an üniversitesinde ölene kadar öğrenci olma ayı olsun. Dünyada bütün üniversitelerin anası, Kur’an üniversitesidir. Bu üniversiteden herkes hizmet ettiği kadar bilgiye ulaşır, yaşadığı kadar mükâfat alır.
Kur’an’ı sıkça okumalıyız, ama bu boş bir okuma olmamalıdır.
İlmin kapısı olarak anılan Hz. Ali, veciz bir sözünde şöyle buyurmaktadır:
“Üzerinde düşünülmeden, tefekkür etmeden, manasını elde etmeye çabalamadan okumada hayır olmayabilir”
Evet, üzerinde tefekkür ederek okumamız gereken bir kitaptır, Kur’an.
Prof. Dr. Mehmet Görmez hoca, “Kalbi İmar Eden Kitap: Kur’an” başlığı altında şunları söylüyor:
“Bir Kitap düşünün ki bize kendini anlatmaya geldi.
Bir kitap düşünün ki bize Rabbimizi tanıtmaya geldi.
Bir kitap düşünün ki bize neden var olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi anlatmaya geldi.
Bir kitap düşünün ki bize iyiyi, doğruyu, güzeli, yanlışı, çirkini ve kötüyü anlatmaya geldi.” (Kalbin Erbaini, shf, 111, Otto Yay.)
Kur’an’i ilkeler doğrultusunda, bir ömür kalmak temennisiyle…
Sevgi ve dua ile…
Ziya Gündüz