Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 09-08-2016 14:06   Güncelleme : 09-08-2016 14:06

Allah’ın İpine Tutunma Zamanı

İslam’ı ortadan kaldırmak isteyenler devletleriyle, peygamberle hep görüşüyorum diyen hocalarıyla amansızca saldırıyor. İslam’ın içini boşaltmak istiyorlar. Bu durumda ne yapmalı?

Allah’ın İpine Tutunma Zamanı

Dikkatleri başkalarından gelen mesajlara değil adet Allah’ın gökten indirdiği ipi olan Kur’an-ı Kerim’in okunmasına çekme zamanıdır. Kişi sonsuz zenginliği, bereketi ve hayrı Kur’an’da aramalı ve Kur’an’dan etkilenmelidir. Göz, dil, akıl ve kalp buna göre tavır almalıdır, doğru ve güzel işlere yönelmelidir.

Kur’an-ı Kerim’in gündemde kalmasının sağlanmasının yanında hayatı belirleyecek güce de sahip olması için çaba sarfedilmelidir.

İnsanların söylediklerinde sürekli hikmet aramaktan vazgeçilmelidir. Sonsuz hikmeti Kur’an-ı Kerim’de aranmalıdır. Allah azze ve celle boş sözden münezzehtir.

Mutlak manada yap veya yapma deme hakkının Allah’a ait olduğu unutulmamalıdır. Allah ne derse yanılmaz. Allah sözü olan Kur’an-ı Kerim hem söz hem anlam olarak sağlamdır. Değişiklik ve batıl içermez. Çelişki barındırmaz. Oysa insan sözü böyle değildir. Kur’an-ı Kerim kıyamete kadar hakim olacaktır. Kur’an kendisine teslim olan insanı başka insanlara, ülkelere esir olmaktan kurtarır. İnsanın hem sınırlarını belirler, hem de gerçekten özgür kılar.

Her hangi bir insanın tecrübesiyle, aklıyla ilahi bilgi kıyaslanamaz. Nice bilgilere Kur’an’la ulaşılır. Kişi Kur’an’a teslim olduğu kadar üstün ve şerefli olur. Şeref İslam’dan başka yerde aranmamalıdır.

Kur’an-ı Hakim ayetleri sağlamlaştırılmış, öğüt ve yasakları yerli yerince olan yani muhkem bir kitaptır. Harfleri, kelimeleri, ayetleri ve sureleri sağlamdır. Her çağın ve her mekanın ihtiyacına cevap verecek şekilde muhkemdir. Tartışmasız tek doğrudur.

Kur’an-ı Hakim; Allah ile kul, din ile ilim, bedenle ruh, dünya ile ahret, ölüm ile ahiret, ölüm ile dirim, nefs ile akıl arasında sağlam köprü kurar. Bunlar arasında uyum sağlar. Böylece insanın hayatını düzene sokar. Her şeyini amacını, hikmetini açıklayarak, en doğru bilgiyi vererek insanı aydınlatır.

Kur’an-ı Hakim’in nazmı ve manası sağlamlaştırılmıştır. Kelimeler ve mana arasındaki kabuk ve öz ilişkisi birbirinden ayrılamaz şekildedir. Öyle sağlamdır ki önünden ve ardından batıl yaklaşamaz. İçinde tutarsızlık bulunmaz. Üslubu, muhtevası muhkemdir. Hikmetlerle dolu Kur’an herkesin anlayacağı dilden hitap eder. Muhatabın ruhuna, gönlüne etki eder. Fıtrata uygun akli ve psikolojik metotlar barındırır. Muhatabını böylelikle inşa ve terbiye eder. Kişiyi doğru ve faydalı olana yönlendirir. Böylelikle Kur’an insana hakim olur. Bize ve hayatımıza Kur’an-ı Hakim’in ne ölçüde hakim, egemen olduğuna cevap aramak durumundayız. Sevilecekler ve sevilmeyecekler, yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesinin Kur’an kaynaklı olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Kur’an hayatımıza hükmetmelidir. Can kulağı ile kendini Kur’an’a verenin kalbi hidayet aklı doğruluk, hayatı hikmetle dolar.

Kur’an okumak farz değil fakat içindekilerle amel etmek farzdır. Kur’an iyiyi gösteren, kötüye engel olan hükümleri içeren, en güzel şekilde muhakeme eden dinlenilmediği takdirde hesabı sorulan bir kitaptır. Kıyamet günü Kur’an-ı Kerim’den hesaba çekileceğiz. Her peygamberin farklı mucizeleri olabilir. Hz. Muhammed sav. ispat için mucizesi ise hikmetlerle dolu Kur’an-ı Hakim’dir. Doğru delil davanın doğruluğunu ortaya koyar. Kur’an risalet davasının doğru delilidir. Allah azze ve celle tarafından Hz. Peygamber sav. e tam bir hidayet kaynağı olarak gönderilmiş ve O’nun peygamberliğine tanıklık eden bir mucizedir. Bu kitaba ekleme çıkarma yapmamıştır. Bu Kur’an en büyük mucizedir ve aynı zamanda bu mucize kıyamete kadar devam edecektir.

Kur’an-ı Kerim’e iki elimizle tutunmalı, olmadı bir elimizle, o da olmadı dişimizle tutunmalıyız. Şu karışık günlerde yolumuzu Kitab’a baka baka bulmalıyız.

Mehmet Akar 

adminadmin