Genel
Giriş Tarihi : 27-06-2016 12:30   Güncelleme : 27-06-2016 12:30

Bağımsız Kayyım İdaresi Kurulmalı

Kayyım uygulaması giderek yayılıyor

Bağımsız Kayyım İdaresi Kurulmalı
Kayyım uygulaması giderek yayılıyor. Ceza yargılaması kapsamında uygulanacak tedbirler arasında en makul olan bu uygulama, altyapısının zayıf olması nedeniyle büyük riskler barındırıyor. Özellikle de, ceza soruşturmasını yürütmekle görevli savcıların, ticari işletme yönetme sorumluluğu altına sokulması, uygulama ilerledikçe çok büyük problemlere neden olacaktır. Soruşturma aşamasında kayyım uygulamasının karar ve denetim merciinin aynı organ olması, modern devlet ilkeleri ile örtüşmemektedir. Modern devlet sisteminin temelini oluşturan kuvvetler ayrılığı ilkesi, kamu gücünün paylaştırılarak çok yönlü iç denetimin yolunun açılması düşüncesinden doğmuştur. Uygulama (yürütme) ile denetim (yargı) arasındaki ilişkilerin sıkı bir şekilde ayrılmasını gerektirir. Kayyım uygulamasında, uygulayan ve denetleyenin aynı yargı organı olması, sağlıklı bir denetim ilişkisinin önünü kapamaktadır. Özellikle de yargı organlarının yürütme yetkisini üstlenmesi, örtülü bir kuvvetler birliği uygulamasına neden olma ihtimalini doğurur. Halen bu aşamada kayyım uygulamasında samimiyet korunmakta ise de, yargı organlarının işletme yönetimlerine katılması sonucu ciddi yetki genişlemeleri olabilir. Bu yetki genişlemelerine karşı, yargı dışında bir denetim organı bulunmamaktadır. Bu durum giderek kayyım uygulamasının denetim dışı kalmasına, devlet içinde devletin klasik hiyerarşisi dışında bağımsız yönetim merkezleri oluşmasına neden olur. Ceza yargılamasının bir tedbiri olarak son derece yerinde, adaletli ve dengeli bir uygulamanın kapısını aralayan kayyım uygulaması, eğer zemini güçlendirilemez ise, son derece büyük sorunlara neden olacaktır. Modern devlet anlayışının yetki şişmesine kâr önerisi de belli. Kuvvetleri ayıracaksın. Kayyım atanmasına karar veren organ, kayyım yönetimini sürdüren organ ile kayyım yönetimini denetleyen organ bir birinden kesin olarak ayrılmalıdır. Bir ceza yargılaması tedbiri olarak kayyım atanmasının gerekli olduğuna karar veren organ ile kimlerin kayyım olacağına karar veren organ da aynı olmamalıdır. Modern siyaset düşüncesinin bilinen çözüm seçenekleri, kayyım uygulamasının çıkaracağı riskleri de ortadan kaldırmak için yeterlidir. Bunun için adalet bakanlığı bünyesinde veya tamamen bağımsız bir kayyım idaresi kurulmalıdır. Ceza yargılamasının hangi aşamasında kayyım tedbirinin uygulamasına karar verilirse verilsin, kayyım atanmasına karar verilen işletmenin yönetimi bağımsız kayyım idaresine geçmeli, adliyeler ticari işletme yönetme riskinden kurtarılmalıdır. Ancak bu şekilde yönetim konusu yürütüme alanına taşınmış olur. Yargı teşkilatı denetim yetkisini kullanmaya devam eder. Tabii ki sadece ceza yargılaması kapsamında değil, birçok nedenle özel hukuk hükümlerine göre kayyım atanmaktadır. MHP kongre daveti konusunda atanan kayyımların, muhalefet temsilcileri gibi davranmaları da gösteriyor ki, özel hukuk kayyım uygulamalarının da yasal zemini yetersizdir. Bu kayyım atamaları da dahil olmak üzere kayyımlık kurumu acilen ve bağımsız bir yasal düzenleme ile geliştirilmelidir. Adalet Bakanlığı’nın reform paketlerinin içinde kayyım konusunun geçiştirilmesi bence çok büyük bir hatadır.
adminadmin