Fakat FETÖ’den ihraç edilen hâkim ve savcıların hukuk bürolarında avukatlara yardımcı personel olarak istihdam edilmeye başlandığını duymaya başladık.
Ben Samsun’da beş hukuk bürosunun FETÖ’den ihraç edilen hâkim ve savcılara özel oda tahsis ederek çalıştırdıklarını tespit ettim.
Tıpkı avukatlar gibi çalışıyorlar.
Dosya hazırlıyorlar, mevzuatlara veyahut bütün bir müktesebata hâkim oldukları için davalarla alakalı içtihatları gözden geçirerek savunmaları tahkim hususunda avukatların elini güçlendiriyorlar.
İki avukat arkadaşımı arayarak bunların duruşmalara girmelerinin önünde ‘kanunen engel yok mu?’ diye sordum.
Birisi “kesinlikle giremezler” derken, diğer avukat arkadaşım, “henüz kesinleşmiş cezaları olmadığı için girebilirler. Avukatlık kanunu ‘2 yıl kesin hüküm giyerlerse avukat olmaları ve davalara katılmaları engellenmiş olur’ diyor.” dedi.
Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler için KHK’da ‘Dolaylı da olsa kamu görevi alamazlar’ ifadesi var.
Yani FETÖ’den ihraç edilen hâkim ve savcıların hukuk bürolarında avukat olarak istihdam edilmelerinin ve duruşmalara katılmalarının önünde KHK engeli var.
Olağanüstü hal KHK'sı ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeliğinden ihraç edilen Dr. Cenk Yiğiter’in, avukatlık staj başvurusu Ankara Barosu tarafından reddedilmişti.
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, KHK'daki "dolaylı da olsa kamu görevi alamaz" hükmünü hatırlatarak "Avukatlık da bir kamu görevidir. Biz Cenk Yiğiter'in başvurusunu tamamen reddetmedik. OHAL bitene kadar talebinin yerine getirilemeyeceğine hükmettik. OHAL kalkarsa dosyası incelemeye alınır. OHAL kalktığında KHK de ortadan kalkmış olacağı için sorun kalmaz" şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, Akasyamhaber’deki “Samsun’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında görevinden uzaklaştırılan veya meslekten ihraç edilen hâkimlerin avukatlık bürolarında avukat olarak işe başlatıldıkları öğrenildi” şeklindeki haberler hakkında bir açıklama yapmadı.
Samsun Barosu’nun da konuya müdahil olarak bizleri aydınlatmasını bekliyoruz.
Peki, bu hâkim ve savcılar ne iş yapacaklar ve geçimlerini nasıl sağlayacaklar?
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, "Diyorlar ki bu kadar kişi işinden oldu, ne olacak onlara? Gitsin özel sektörde çalışsınlar bize ne, devlet mi besleyecek bunları?”
Avukatlık da kamu görevidir.
Özellikle ihraç edildikleri adliyelere bağlı avukatlara yardımcı olmalarının önüne geçilmelidir.
Zira görev zamanlarından elde ettikleri, bilgi, birikim ve nüfus gücünü kullanarak yargıyı etkileme ve yönlendirme tehlikesi hala mevcuttur.
Bir de FETÖ sanıklarının davalarına bakan hukukçularla birlikte çalıştıklarını, savunmaya yardımcı olmak için destek verdiklerini göz önüne alalım;
Tehlikenin farkında mısınız?
Recep YAZGAN
