Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 03-04-2017 09:09   Güncelleme : 03-04-2017 09:09

İyi ki Türkiye’de Yaşıyoruz

Hafta sonu bir iş seyahati nedeniyle Avrupa’daydım.

İyi ki Türkiye’de Yaşıyoruz

Önce Budapeşte oradan Estergon, Slovakya’da Bancksa Bystrica ve Bratislava, Avusturya’da Viyana ve Graz sonra Slovenya’da Ljubljana ve arkasından Zagreb. 

Kısa bir orta Avrupa turu oldu.

Bu şehirlerin tamamında iş dünyasından görüştüğüm kişiler oldu.

Onların ilginç tespitleri var, benim de kendime göre gözlemlerim oldu.

Gezdiğim bölge, Avrupa geneli hakkında elbette tek başına bir fikir veremez.

Avrupa’nın diğer bölgelerine de zaman zaman hem seyahatlerimiz oluyor hem de o bölgelerden bize yapılan ziyaretlerde yaptığım gözlemler var.

Şahsi görüşüm; Avrupa bir krizin eşiğinde ve hiç kimse yeni bir krizi kaldıracak ne psikolojik ne de ekonomik derinliğe sahip.

Özellikle de göçmen dalgasının yarattığı tedirginlik nerdeyse gündemin birinci maddesinde.

Türkiye göçmen krizinde üstlendiği fedakârlığın karşılığını öyle ya da böyle alacaktır.

Avrupa bölgesinde politikacılar, orta Avrupa’da güçlenen Türkiye imajının Avrupa’nın genelini sarmasından korkuyor.

Çünkü özellikle de orta Avrupa’da yükselen bir Türkiye imajı var. Bu sempatinin dinamikleri incelenirse bir süre sonra tüm Avrupa’yı saracağı anlaşılır.

Türkiye’nin, bu imajı daha da güçlendirecek bir iş planına sahip olması gerekir.

Avrupa kamuoyundaki pozitif dalga güçlenirse politikacılar buna direnemez. 

Direnen de siyasi bedelini öder.

Henüz batı Avrupa, göçmen krizi ile yeteri kadar yüzleşmediği için yeterli duyarlık oluşmuş değil.

Türkiye batılı politikacıları değil, batı kamuoyunu hedef alan doğru bir algı çalışması yapmalı.

Özellikle de batı Avrupa’da kaybolan sosyal derinliğin yeniden inşasında Türkiye, öncü bir rol üstlenme potansiyeline sahip.

Bunu batı Avrupa’nın gündemine sokacak iş planlarına sahip olmamız gerekir.

Avrupa’nın durağan hale gelen ekonomik çizgisinde yeni bir sıçrama yapabilmesi Türkiye ile entegre olabilmesine bağlı.

Şu net olarak görülüyor ki; brexitten sonra Türkiye de Avrupa’ya sırtını dönerse Avrupa için çözülme süreci başlar.

Türkiye bu gerçeği Avrupa kamuoyunda daha anlaşılır hale getirmek için bir iş planı yapmalı.

Politikacılar ne derse desin, uzun vadede sırtını kendi halkına dayamayan politikacıların ayakta kalabilmesi mümkün değildir.

Allanıp pullanıp makyajlandığına bakmayın, Türkiye’nin devlet düzeni konusunda da Avrupa’ya öğreteceği çok şey var.

Slovenya’da otoyol ücretini ödediğimiz halde bileti cama yapıştırmadığımız için 300 Euro para cezası yazıldı.

Cezaya razıyız da ceza yazılırken yapılan muamelenin yarısını Türk polisi yapsa Türkiye’de yer yerinden oynardı.

Şunu bir kere daha anladım.

İyi ki Türkiye’de yaşıyoruz. 

Yaşar BAŞ

adminadmin