“Ramazan ayıyla beraber beslenme düzeninin değişmesi ve öğün sayısının azalması ayrıca yaz aylarında sahur ve iftarın arasındaki sürenin fazla olması gibi nedenler ağız sağlığını da paralel olarak etkilemektedir.Bu nedenle bu dönemde ağız ve diş bakımının da önemi artmaktadır. Ramazan ayında ağız bakımına önem verilmemesi ve sorunların ertelenmesi de diş sağlığını olumsuz etkilemektedir.Bu nedenle problemi olan hastaların ramazan ayı öncesi diş hekimine başvurması önem taşımaktadır.”
Oruçluyken oluşan ağız kokusu nedir?Ne yapmak gerekir?
Oruçluyken ağız kokuusnu önlemek için yapılması gerekenlerden bahseden Dt.Harbalioğlu,” Ağız kokusu normal zamanda diş çürüklerinden,dişeti iltihaplanmasından veya uzun süre kullanımdan sonra uyumu bozulan protezlerden,dil yüzeyinde biriken besinlerden kaynaklandığı gibi sistemik rahatsızlıklardan da meydana gelebilir.Bu rahatsızlıklara örnek verirsek üst solunum yolu enfeksiyonu,böbrek ve karaciğer hastalıkları,diyabet gibi rahatsızlıklar da ağız kokusuna neden olmaktadır.Günümüzde ağız kokusu sosyal yaşamda da ister istemez kişileri rahatsız etmektedir.Ramazan ayı ile birlikte ağız kokusu şikayetlerinde görülür artışlar meydana gelmektedir.Uzun süre aç kalınmasına bağlı olarak vücutta yağ ve protein çözünmeye başlamakta ve açığa çıkan metabolizma yan ürünleri de kötü ağız kokusuna neden olmaktadır.Bu süre içerisinde yiyecek-içecek tüketimi de olmadığı için ağızda tükürük akış hızının düşmesi ile birlikte asidik bir ortam oluşmaktadır.Bu mekanizma ile beraber tükrüğün dil ve diş yüzeyini yıkayıcı özelliği de azalmaktadır.Böylece başta dil üzerinde ve dişlerin arasında bakteri birikimi artmaktadır.Bu etkenlerle birlikte ağız kokusu da artmaktadır.Ayrıca iftar sonrası tüketilen kafeinli içecekler de ağız kuruluğunu arttıracağından asidik ortam oluşumunu da arttıracaktır.Özellike de sahur sonrası dişlerin fırçalanmaması da bu durumu daha da fazlalaştıracaktır.” dedi.
Oruçlu bireylerde bakım yapılmazsa çürük artar mı?
Dt.Emre Harbalioğlu,”Genellikle sahurdan sonra hemen yatıldığı için ağız içinde temizlenmeyen plaklar sebebiyle daha çok bakteri üreyebilir. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri de ağız kokusu ile birlikte artabilir. Yemeklerden sonraki 20-30 dakika oldukça önemlidir. Bu süre içerisinde bakteriler dişlerde çürüme yapmaya başladığından, sahurda mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Oruçlu olduğumuz gün içinde yeme-içme fonksiyonlarımız azaldığından, tükürük bezlerinin ürettiği salgı ve tükürüğün yıkama kapasitesi azalır. Bu da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırlar. Ramazan ayında diğer aylara oranla tatlı çeşitleri daha çok tüketildiği, akşam saatlerinde daha çok atıştırıldığı, kahve, çay gibi içecekler daha çok tüketildiği için bakterilerin artması ve dolayısıyla çürüklerin oluşması hızlanmaktadır. Ayrıca çok sıcak ve soğuk yemeklerin hızlı bir şekilde yenmesi,dişlere ve diş etlerine zarar vereceği için dikkat edilmelidir.
Ramazanda diş çürüğü oluşumu oruç tutan kişilerde ağız bakımına özen gösterilmezse hızlanmaktadır.Diş çürüğü oluşumunun engellenmesi dişlerin düzenli ve doğru teknikle fırçalanması,diş ipi kullanılması ve ağız bakım ürünlerinin kullanılması ile sağlanacaktır.” diye konuştu.
İftar ve sahurdaki beslenme ağız sağlığını etkiler mi?
İftar ve sahurda beslenmenin ağız sağlığına etkisi için,”İftarda ve sahurda yenilen yemeklerden sonra ağızdaki asit-baz dengesi tamamen bozulur, asit oranı artar. Dolayısıyla, bakteri çoğalması için uygun ortam olur. Yemek yenildikten sonra hemen yatıldığı için ağız içi harareti artar, daha çok bakteri üreyebilir. Oruç tutulmayan zamanlarda ara öğünler sayesinde ağız ortamının asit oranı düşebilmektedir. Fakat oruçlu iken ara öğün şansı olmadığı için ağız ortamının asit oranı artabilir. Bunun için de gün içerisinde ağız su ile çalkalanabilir.” bilgisini verdi.
Ramazanda ağız bakımı nasıl yapılmalı?
Dt.Harbalioğlu Ramazan’da ağız bakımıyla ilgili,”Ramazanda ağız ve diş temizliğine dikkat edilmezse, diş çürükleri artar. Bu sebeptendir ki, iftardan ve sahurdan sonra dişlerin daha özenle fırçalanması gerekir. Bir ay boyunca dil altı ve diş eti bölgelerinin iyice temizlenmesini, antiseptik gargaraların kullanılmasını özellikle öneriyoruz. Ayrıca diş ipi kullanılmasını ve dilin de fırçalanması önerilir. En basiti, tuzlu suyla gargara yapmaktır, daha etkili olan antibakteriyel gargara ya da ağız spreyi gibi ürünler de kullanılabilir. Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Bu açıdan iftardan sonra özellikle sigara içenler mutlaka ağız bakımı yapmalıdır.Diş fırçalarken ağzın her bölgesine ulaşabilen küçük başlıklı, düz yüzeyli ve kılları yuvarlatılmış fırçalar tercih edilmelidir.Fırça sapı düz olmalı ve avuç içinin kavrayabileceği uzunlukta olmalıdır.Fırça kılları naylon ve yumuşak olmalıdır. Renkli kıllar ve farklı yönlerdeki kılların varlığı fırçanın etkinliğini düşünüldüğü kadar arttırmamaktadır.Kılları yıpranmış ve dökülmüş fırça kullanılmamalıdır. Diş fırçası 3 ayda bir değiştirilmelidir.Hangi diş macununu kullanırsanız kullanın ya da hangi ağız gargarasını kullanırsanız kullanın diş fırçası ve dişipi - dişarası fırçasını düzgünce kullanmıyorsanız dişleriniz çürür ve dişeti hastalıkları oluşur. Asıl olan diş fırçalamak ve dişipi – dişarası fırçası kullanmaktır.Diş fırçalarken dişlere fazla bastırmadan dişler fırçalanmalıdır. Özellikle daha iyi temizlendiği düşüncesi ile fazla bastırarak ileri geri diş fırçalayanlarda uzun yıllar sonra derin diş aşınmaları (abrazyon) görülmektedir.Diş fırçanız kuru olmalı ve florlu bir diş macunu kullanılmalıdır.” dedi.
Oruçluyken diş tedavisi yaptırmak mümkün mü?
Oruçluyken diş tedavisi yaptırıp yaptırmamakla ilgili bilgi veren Dt.Emre Harbalioğlu,”Diş tedavisi sırasında kullanılan anestezi malzemesinin, herhangi bir besleyici özelliği bulunmadığından, dolgu ve kanal tedavisi işlemleri rahatlıkla yapılabilir. Fakat çekim sonrası kan ve tükürük yutulmadan kanamanın durdurulması sağlanmalı. Kanın yutulması halinde orucu bozulduğu din adamları tarafından belirtilmektedir. Oruçluyken de ağız ve diş sağlığımıza gereken özeni gösterip diş tedavilerimizi ihmal etmememiz gerekiyor. Din adamları tarafından da defalarca onaylandığı gibi diş temizliği ve tedavileri sırasında suyu ve kanı yutmadıkça oruç bozulmadığından diş tedavileri de rahatlıkla uygulanabilir.” Şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
