Fikir
Giriş Tarihi : 21-03-2015 15:04   Güncelleme : 21-03-2015 15:04

Tarih Bize Haddimizi Bildiriyor..

Mevcut tarihi mekanların ortaya çıkarılması için yapılan bir çalışma

Tarih Bize Haddimizi Bildiriyor..
Mevcut tarihi mekanların ortaya çıkarılması için yapılan bir çalışma.. Sonradan yapılan dükkanlar yıkılınca, aslında ortaya tarihi ağırlığı olan bir görüntü ortaya çıkacak gibi görülüyor. Çok gürültü koptu, halen de mahkemeler sürüyor ama bir gerçek daha ortaya çıktı.. O proje Samsun'un tarihi bilindiği halde, geçmişi göz ardı edilerek başlatılmış... Çünkü; o güzelim Samsun kalesi az daha 'kanalizasyon çukurları' haline getirilecekti.. Ama 1192 yılında; yani günümüzden 853 yıl önce Danişmendliler tarafından yapıldığı tahmin edilen Samsun kalesinin surları çıktı ortaya.. Samsun Büyükşehir Belediyesi, böyle bir proje yaparken o surları katmamış gibi görülüyor, çalışmasına.. O nedenle o bölgede kanalizasyon çalışması yapıyordu, proje başlatılmadan.. Ama bir de baktılar ki; bir kısmının üzerine bina yapılmasına izin verilen, bir kısmı otoparkın içinde kalan kalenin surları 'Ben buradayım' dercesine kendini gösterdi.. Oysa en yalın haliyle bile biraz tarih bilgisi olan, binanın altında kalmış, otopark içinde bırakılmış surları takip etse, nereye çıkacağını bilebilir.. Bunun için tarihçi olmaya gerek yok.. Ama ben yaptım oldu zihniyeti orada kanalizasyon çalışması yapmaya karar verdi.. Samsun'un kalesinin 8 asrı aşkın dayanan surları da 'izin vermedi o çalışmaya'.. Yıktırmadı, ezip getirmedi kendini.. Bir bakıma Samsun'un tarihi geçmişini yok sayanlara 'haddini bildirdi' diyebiliriz buna.. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu devreye girdi.. Samsun Müze Müdürlüğü'nün ekip kuru incelemesini istedi, kazı çalışmaları  başladı.. Bakın ortaya ne güzel Samsun kalesinin surlarından geriye kalanlar bir tarih 'efsanesi gibi su yüzüne çıkıyor'.. Ama bu olayı görmezden gelen sadece, ya da müdahale etmeyen Büyükşehir Belediyesi mi?.. Elbette değil.. Önce Samsun Valiliği, bu kentin tarihini bilmeliydi ve 'orada kale surları olmalı, bir inceleme yaptıralım' diyebilirdi.. Hadi Valilik atladı.. İl Kültür Müdürlüğü, bu kalenin surlarının uzantıları bodrum katlarda var, bir inceleme yapalım o proje sonra yürüsün, deyip kanalizasyon çalışması öncesi devreye girebilirdi.. Atlamamalı ama hadi İl Müdürlüğü de atladı diyelim.. Samsun Müze Müdürlüğü, nasıl böylesine bir olayı atladı onu anlamıyorum.. Aylarca Saathane Projesi bu ilde tartışıldı, mahkemelik oldu.. Ben kimsenin çıkıp, "Hop beyler bir dakika durun. Orada bu projeyi yaparken, yer altında kalan kalenin surlarını hesap edin' diyerek neden yetkilileri, kamuoyunu bilgilendirmedi.. Hepsini bir tarafa bırakın Tabiat Varlıkları'nı Koruma Bölge Kurulu, var olan surları koruyamadıkları gibi, nasıl oldu da o Samsun Kalesi'nin surlarının yer altında kalmasına izin verdi, kanalizasyon çalışması olmadan önce 'olaya el atmadı' oldukça ilginç.. Ya  Samsun'un tarihçileri, Üniversite'deki bilim adamları nerede.. Hep tesadüfler veya vatandaşların görü yetkililere haber vermesiyle mi öğreneceğiz bunları.. Tarihin derinliğinde olduğu bilinen bir kalenin surlarının olduğunu çıplak gözle görmek için, Müze Müdürlüğü'nün ve Koruma Kurulu'nun harekete geçmesi için 'O surların ben buradayım demesi mi' beklenecek.. Samsun bu kadar mı sahipsiz.. Geleceğine sahip çıkamıyoruz ama geçmişini de 'yok etmeye neden bu kadar meraklıyız'.. Yanlış anlamayın ama bugünün konusu bile değil aslında bu.. Hangi zihniyet o surların üzerine toprak atmış, asfalt dökmüş acaba.. Yanıtı kendim vereyim.. Demek ki yıllar geçse de, yıllar asırlar önüne gitsen de zihniyet değişmiyor.. O çok katlı binanın altındaki surların üzerine yapılmasına izin veren, surların bulunduğu alanın otopark yapılmasına göz yuman zihniyet.. Demek ki, bugün nasıl 'ben yaptım oldu zihniyeti' varsa, geçmişte de 'zaman zaman iktidar olmanın verdiği güçle aynı zihniyetin türevleri görev yapmış Samsun'da.. Yüzyıllar öncesinde ve son 50 yıl öncesine kadar bölgenin ticaret merkezi olan, kervanların uğrak noktası, liman şehri, mitolojik çağın ise tıp merkezi konumundaki Samsun, zaman içinde böyle 'önemini kaybetmiş ve sıradan bir kent olmuş'.. Şimdi ticaret kenti, sağlık kenti, turistik bölgesi, lojistik merkezi olmaya çalışan Samsun, aslında geçmişte bunların hepsini barındıran bir kent.. Fuarlı dönemlerinde bile Ankara, Çorum, Sivas, Trabzon'dan ve çevre illerden herkesin akın ettiği Samsun, o zihniyetlerle şimdi 'yaşanabilir kentler arasında' orta sıralarda kendine yer bulmaya çalışıyor.. Ama ne demişler, geçmişine sahip çıkamayanlar, geleceğini de kaybeder.. Öyle olmuş Samsun'da.. 1192'de yapılmış Samsun kalesinin yer altında kalan surlarını da az daha kanalizasyon çukuru haline getiriyorduk.. Hem de işin en acı tarafı ne biliyor musunuz?.. Sözde yer üstündeki tarihi kalıntıları ortaya çıkaracaklarını iddia edenler, yer altındaki tarihi zenginliğimizi bir daha 'göremeyecek şekilde' gömeceklerdi.. Elbette bilerek yapmayacaklardı bunu.. "Samsun'u geleceğe hazırlamak için' yola çıkmışlardı ama geçmişi dikkate almamışlardı.. Oysa bir kent, yaşar gibi hayat sürdürür.. Geçmişle gelecek bir bütündür.. Ne yaparsan yap, ne kadar değiştirmek istersen iste, yüzyıllarca sürede oluşan birikimleri' geleceğiyle uyuşmazsa, sonuç sadece boşa kürek çekmektir.. Bir kentin genleriyle, kültür ve tarihi hafızasıyla oynamak, bir canlının 'genleriyle oynamaktan farksızdır'.. Ortaya bir şey çıkabilir ama 'ucube bir değişimden başka bir şey yapmamış olursunuz'.. Hep bir yerleri eksik kalır.. Gün gelir, "o kentin binlerce yılda oluşan gerçek kimliği' Saathane Meydanı'nda olduğu gibi 'buradayım, yıkma beni' diye çıkıverir ortaya.. Şaşmaya gerek yok.. Orası 'Samsun'un aslı'.. Sit alanı ya da tescil kararı en uygunu olacaktır.. Saathane Projesi sürecekse de 'Samsun'un gerçek tarihiyle bütünleşerek' yapılmalıdır.. O nedenle de 'Müze müdürlüğü' tüm bölgenin tarihi geçmişini bir an önce 'yer üstüne çıkarmalıdır'.. Bu kentin olmayan 'yol haritasını, el kılavuzunu' belki de 'tarihimiz bize tekrar öğretecek'.. En çokta bu kenti yönettiğini iddia edenlere.. Zor da olsa, 'Durum böyle'.. Gelecek, geçmişimizde 'saklı'.. Yani kanalizasyon çalışmalarına devam edelim.. Bakalım daha neler çıkacak yer altından.. Amisos hazineleri bile böylesine benzer bir kazı çalışmasında ortaya çıkmıştı.. Şimdi Türkiye’nin en değerli hazineleri arasında..  Burası Samsun..  Tek kılavuzumuz da..  Bodoslama kazmayı, kepçeyi vur, tarihi bul..  'Deneme yanılma' usulü..  Yener CABBAR – Hedef Halk Gazetesi
adminadmin