Ekonomi
Giriş Tarihi : 29-04-2024 16:21

Fen Bilimlerinde Çerçeve Değişti İçerik Aynı

Milli Eğitim Bakanlığı TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ ismiyle müfredatı yeniledi.

Fen Bilimlerinde Çerçeve Değişti İçerik Aynı

 Yoğun bir emek verildiği belli. Türk Dili ve Edebiyatı müfredatını beğendim. Tematik bir müfredat hazırlanmış. Metin türleri, yazarlar ve esirlerin tanıtılması hedefleniyor. Atölye çalışmaları öne çıkmış, öğrencilerin okuması, okuduğunu anlaması, anlatması ve yazma becerileri kazanması amaçlanmış. Öğrenci ders işlenirken daha isteniyor.

Problemli müfredatlar fen bilimleri, fizik, kimya, biyoloji, tarih ve coğrafya müfredatları ki bu dersler haftalık ders sayısının yarısından çoğunu meydana getirir.

Fen bilimleri derslerinde materyalist ön yargılarla dolu anlatım devam ediyor.  Fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, geometri, matematik derslerinde yaratıcıyı inkâr eden bakış açısı devam ediyor.

 İstiklal Marşı yazarı yokmuş, Süleymaniye Camii’ni bir mimar yapmamış, Mona Lisa’nın resmini Da Vinci yapmamış gibi anlatılıyor.

Eser ustasız, bina mimarsız, kitap yazarsız, resim ressamsız olmaz. Böyle bir anlatım tarzı mantıksız.

Üstelik bilime aykırı. Bir harf kâtipsiz olmazken muhteşem kâinat kitabının yaratıcısını yok sayarak anlatmak bilim olamaz.

Esas yanlışlık bakış açısında. Fen bilimleri müfredatlarını hazırlayanlar, evrene Batılı ateistlerin bakış açısıyla bakıyorlar. Başka bir ifadeyle bilgiyi tercüme ediyorlar.

Batı’da kilise ile bilim adamları uzun yıllar kavga etmişler. Rönesans ve reform hareketlerinden sonra kilise yenilmiş, eğitim ve bilim çalışmalarından dinle ilgili her bilgi çıkarılmış, seküler bir bilim dili geliştirilmiş.

İslam dünyasında bilim ile din adamı arasında bir kavga yok. İlim ile din çelişmez aksine birbirini tamamlar. Müslüman Kur’an’ı Allah’ı kelam sıfatının yansıması, kâinatı da Halık (yaratıcı ) isminin eseri olarak görür. İkisinin de sahibi Allah’tır. Bu sebeple dini metinlerle fen bilgisi kitaplarının dili aynı olmalıdır.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Yusuf Tekin, bütün gayretine rağmen fen bilimleri müfredatını hazırlayanlara bu gerçeği kabul ettirememiş görünüyor. Batı’nın çelişkileri ithal ediliyor, kültür ve medeniyetimizde hiç olmayan bilim-din kavgası varmış kabul ediliyor, fen bilimleri kitapları mantıksız ve bilim dışı metotlarla bilgiyi anlatmaya devam ediyor.

 

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF PROGRAMI İLE İÇERİK ARASINDA ÇELİŞKİLER VAR 

 

Fen bilgisi üçüncü sınıfta Güneş sistemi anlatılıyor, Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü Galileo keşfetmiş deniyor. Ondan asırlar önce Battani (859- 929), Biruni (973- 1051) Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü söylemişler. Biruni, Güneş yılının 365 gün 5 saat, 46 dakika olduğunu hesaplamış. Kopernik ve Galileo ondan kopya çekmişler. Fen kitaplarını yazanlar kendi bilim adamlarımızı gizliyor; bilimin sahibi Batılılarmış gibi takdim ediyorlar.

Hâlbuki TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF PROGRAMI sunuş bölümünde çocuklarımıza Türk -İslam bilim adamlarının tanıtılacağı söyleniyor; İbn Sina, İbn Heysem, Piri Reis, Erzurumlu İsmail Hakkı, Aziz Sancar gibi isimler anılıyor.

Program ile sunuş çerçevesi birbiriyle çelişiyor.

Sunuş bölümünde çocuklarımıza hikmet öğretileceği belirtiliyor.

 

SİSTEMİ ANLATANLAR SİSTEM KURUCUSUNU KABUL ETMİYOR

 

Program içinde Güneş sistemi, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, solunum sistemi, DNA’daki muhteşem kodlama, hücredeki mükemmel düzen oluşum, doğal seçilim, mutasyon denerek sunuluyor; YARATCI anılmıyor, kendiliğinden olmuş gibi ifadeler yer alıyor, hikmet perdeleniyor, bilgi abesiyete dönüştürülüyor.

Programın sunuş bölümünde insan bir bütün olarak ele alınıyor; insan ruh ve beden, madde ve mana, kalp ve zihinden meydana gelir, deniyor. Erdemli, ahlaklı, becerikli, sorumluluk sahibi, merhametli ve medeniyet kurma ufku olan insan yetiştirileceği söyleniyor. Fen bilimleri anlatımda mana yok, yaratıcı yok, İslam bilim adamlarının bilime katkıları ele alınmıyor.

Fen bilimleri programını hazırlayan komisyonların değişmesi lazım. Bilimi hikmetle, sistemi kurucusuyla, eseri ustasıyla anlatacak kitap yazarlarına ihtiyaç var.

 

KÜRESEL VATANDAŞ YETİŞTİRMEK

 

Fen bilimleri beşinci sınıf kitabında “küresel vatandaş” yetiştirme hedefinden bahsediliyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Programı milli, manevî değerlere bağlı insan yetiştirmekten söz ediyor, fen bilimleri programı küreselci, Fulbrigth ve Rockefeller bursuyla yetişmiş adamların istediği Amerikan vatandaşı yetiştirmekten bahsediyor.

Belli ki çerçeve programı yazanlar ile ders programlarını yazanlar aynı dünya görüşüne sahip değil. Başlangıç bölümünde Bakan Prof. Yusuf Tekin’in hoşuna gidecek cümleler kurulmuş, program yazıcılar derslerin müfredatını yazarken bildiklerini okumuşlar.

 

WASHİNGTON ÜZERİNE ATILMIŞ İSTANBUL ŞALI 

 

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin fen bilimleri müfredatı bölümü üzerine İstanbul şalı atılmış Washinton’a benziyor. Sunuş bölümünde anlatılanlarla ders programları birbirine zıt. Sunuş bölümü Bakan Yusuf Tekin’in beğeneceği şekilde hazırlanmış, ders müfredatları bölümü Unicef, Unesco’yu finanse eden Rockefeller, Fulbrigt, Carneci gibi vakıf burslarıyla yetişmiş insanların istediği gibi.

Kitap yazma komisyonlarının yeniden oluşturulması, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sunuş bölümünde belirtilen milli, manevi, ahlaki değerleri benimsemiş kimselerden oluşan komisyonlar kurulması gerekir. 

 

   Müfredatın sunuş bölümü oldukça güzel. İnsan madde ve manasıyla ele alınıyor; huzurlu insan, huzurlu aile, huzurlu toplum amaçlanıyor. Müfredatı hazırlayanların insana, aileye, topluma bakış açısı oldukça sağlıklı.

Kaynak: Yeni Akit - Ali Erkan KAVAKLI

adminadmin