Temyiz, ''aynı ile ayrı olanı'' birbirinden ayırt etme ustalığı ve hüneridir.
Akıllı yolcu kötü zan ile güzel sanıyı bir birine karıştırmaz.
Kötü zan şüpheye, güzel sanı insanı yakine yani tevhide çeker.
Güzel sanılarımız kudsi hislerimizdir. Zanlarımız nefsimizin vesvesesindendir..
Doğruya yakın yalan ile yalan gibi gösterilen doğrunun birbirinden ayrılması Allah vergisi marifet ister.!
Hakka kulluk ediyoruz istikamet üzereyiz zannıyla çoğu kişi nefsine tabi olduğunun farkında değil.
Kime kulluk ve ibadet ettiğini şuurunda olmayan kişi Müslüman dahi olsa nefsinin kuludur.
Takvalı dahi olsa vakur abid yahut arif gibi görünse bu sonuç değişmez.
Tevhidi istikamet bizim ölçümüzdür. Ümmete vahdet içinde olmak farzdır.
Ehli sünnetin görüşü budur.
Görünüşler bizi aldatmasın.!
Maksat istikamet üzere olmaktır. En büyük keramet tevhid üzere olmaktır..
İnananların çoğunluğu büyük resmin farkında ve bir çatı altında iken
bir kısmının ekmek ve geçim derdine düşmesi
ve başka çatı içinde arayışlara girişmesi ''TEVHİDE'' yapılmış en büyük bir ihanet ve hainliktir..
Tefrikaya düşenler bugünü görmüş ancak yarını görmemişlerdir..
Yarını gördüklerini iddia edenler firavunun büyücüleri gibidir.
Firavunun büyücüleri sonunda gerçeği görünce, iman etmiş can vermişlerdir..
Arakanda, Doğu türkistanda, Myammarda Gazzede dünyanın bir çok yerinde mazlum halklar inim inim inlerken,
Makam, mevki güc peşine ve sevdası peşinde olanlar,
özetle mahalle kavgasına düşenler ''CİHAN MEYDANINI'' göremeyen ahmaklardır...
Çok büyük bir derdimiz var fakat farkında değiliz.
Kendi aklımıza görüşümüze anlayışımıza güveniyoruz inanıyoruz.
Firavun gibi kibr ediyoruz..
Hesaba çekilmeden önce nefsimizi hesaba çekmeyi unutuyoruz...
Nefsini hesaba çekecek kendini muhakeme edecek aklı ve vicdanı arıyoruz...
Nefsimiz, aklımızın yularını almış götürmüş..
Nereye götürmüş.. onu artık siz bulun.. !