Güncel
Giriş Tarihi : 16-08-2021 14:34   Güncelleme : 16-08-2021 14:34

Şiirin Etkisi, Şizofrenin Tedavisi!

Günümüzde yakalandığı hastalıkları şiir ile atlatan kişi sayısı yok diyecek kadar azdır ve bunlardan birisi Durmuş Tunakcık’tır.

Şiirin Etkisi, Şizofrenin Tedavisi!

Samsun'da 1977 yılında dünyaya gelen şizofren şair Tunacık, çocukluğum Samsun'un beldelerinden Taflan'da geçt, İlk ve orta öğrenimimi Taflan ilköğretim okulunda, liseyi ise Samsun Merkez Endüstri Meslek Lisesi'nde torna tesviye bölümünü okuyarak tamamladım. Şizofren şair Turnacık,"1997 yılında askere gittim. Askerdeyken annemi, askerden geldikten iki yıl sonra babamı, babamdan iki yıl sonra da babaannemi kaybettim. Yani altı senede ikişer sene arayla üç cenaze çıktı bizim evden. Dört kardeşin içinde en büyük olup yaşadığım bu travmaları atlatamayıp akli dengem bozulduğundan yirmi iki, yirmi üç yaşlarında kendimi Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde buldum. Yedi, sekiz defa bu hastanede yattım ve halen dışarıdan tedavi görüyorum. Hastalığımın tanısı Şizofreni olduğundan ömür boyu tedavi görmek zorundayım. 2009 yılında evlendim bir kız ve bir erkek çocuk babasıyım. Boya badana işleri yapmakta olup iş olmadığı zamanlar kendi şiir kitaplarımın tanıtımını elden yapıyorum on adet şiir kitabım var" dedi.

“ŞAİRLİK ALLAH’IN DOĞUŞTAN VERMİŞ OLDUĞU YETENEK”

Şiire olan merakının şiir yazmaya başlamadan önce kendini bileli olduğunu ifade eden şizofren şair Tunacık,”Şiir okumayı ve dinlemeyi çok seviyordum hatta benim çocukluğumda mahalli radyolar vardı. Yaşadığım yer olan Taflan'da da Taflan FM radyosu vardı, radyoda çalan şarkılardan çok şiir yorumları bana daha fazla keyif veriyordu. Şiir yazmaya ortaokulda başladım. Şair olacağım diyerek şair olunmaz, şairlik Allah'ın doğuştan verdiği bir yetenektir. Yani şairler sonradan değil doğuştan şair olmuştur” dedi.

“SOKAKLARDA BİLE KONAKLAMIŞKEN AYAĞA KALKTIM”

Şizofren hastalığının tümden ortadan kalkmadığını bahseden şizofren şair Tunacık, “Önce yaratanın yardımıyla sonra da yarattığı vesilelerle hastalığı kontrol altında tutmayı başardım. Şiirlerim ve ilaçlarım buna en büyük vesile, çok şükür herkesin benden ümidini kestiği bir anda sokaklarda bile konaklamışken ayağa kalktım ve evlendim iki çocuğum var. Bu ayağa kalkışta şiirin etkisi benim için büyüktür. Kafamda şiir yazmak olduğu için kendimi fazla dinlemiyorum. Bu da sanatın gücü olsa gerek” diyerek sözlerine devam etti.

Şizofrenken yazmış olduğu ilk şiir ile şimdiki şiirleri arasında duygu değişimini açıklayan şizofren şair Tunacık, ilk şiir yazmaya başladığı süreyle şu an yazmış olduğu şiirler arasında çok büyük değişimler olduğunu, akıl hastalığı anında sağlıklı düşünmenin çok zor olduğunu, ilk şiirlerinde çirkin kelimelere yer verdiğini fakat şu anda ise geçmişine dönüp gittiğinde tebessümle baktığını; günümüzdeki şiirlerinde ise kuştan, böcekten, evlattan, hüzünden, sevinçten her şeyden ilham aldığını ve insanın hayatındaki güzelliği gördüğünü ve bunu fark ettiğinde de ümit var-i şiirler kaleme aldığını söyledi.

 “SANATIN GÜCÜNÜ ANLATMAYA ÇALIŞTIM”

Şiir yazarak iyileştiğini öğrenen insanların nasıl tepkiler verdiği hakkında açıklama yapan şizofren şair Tunacık, “Sosyal medya üzerinden geri dönüşler oldu. Doğrumu diye çok kişinin sorduğu oldu. Sinir hastalığı geçiren insanlarda yazdı ve bende sanatın gücünü anlatmaya çalıştım. Hatta yeni insanlarla tanıştığımda ben şizofreni hastalığı geçirdim dediğimde inanmıyorlar. Bu hastalığı geçirmiş birine benzemiyorsun diyorlar ve hayretlerini gizleyemiyorlar” şeklinde konuştu.

Yazmış olduğu şiirlerinin bakış açısı hakkında konuşan şizofren şair Tunacık, çok amatörce olduğunu daha çok yazdıkça şiirlerinin güzelleşeceğini belki de ileride bugünkü şiirlerini beğenemeyeceğini söyleyerek şiire karşı doğuştan gelen bir yeteneği olan insanların şiir yazarak geliştirme fırsatının olduğunu dile getirdi.

“BİRÇOK ŞAİRDEN ETKİLENDİM”

Türk yazarlar içerisinden kendisini örnek aldığı ve şiir yazmaya iştahlandıran etkiyi ifade eden şizofren şair Tunacık, “Birçok şairden etkilendim. Necip Fazıl üstadın tasavvuf şiirlerinden, Abdurrahim Karakoç üstadın milliyetçilik, vatan şiirlerinden, Cemal Safi üstadın özellikle beşeri aşk şiirlerinden çok etkilendim. Hepsi ayrı ayrı değerlerdir. Edebiyat dünyasına mâl olmuş değerlerdir. Bu üstatlarımızın hepsine Allah'tan rahmet diliyorum” şeklinde açıklama yaptı.

Konuşmalarına devam eden şizofren şair Tunacık, şiirleriyle veya eserleriyle çok fazla yarışmaya katılmadığını yalnızca ortaokul döneminde konusu öğretmen olan şiir yarışmasında Taflan İlköğretim Okulunda okul birinciliği olduğunu belirtti.

 “EN BÜYÜK İLHAM KAYNAĞIM KEDERDİR”

İlham kaynağı açıklayan şizofren şair Tunacık, “En büyük ilham kaynağım kederdir. Acıyı yaşanmışlık benim ilham kaynağımdır. Hatta çok kişi bana neden hep hüzün şiirleri yazıyorsun diye sorduğunda; cevabım, hayat bana ne verdiyse onu işliyorum yapmacık olamıyorum o şekilde yazıyorum” dedi.

Şiirlerini plansız bir şekilde çalakalem yazdığını şiirin plan yapılarak yazılmayacağını söyleyen şizofren şair Tunacık, şiirlerde duygu yoğunluğu yakalamak gerektiğini vurgulayarak ilhamı yakaladığını bahsetti.

 “BİR ŞAİR YARAYA NEŞTERİ VURMALIDIR”

Şiirlerini hep aynı yerde yazmadığını; sokakta, parkta, kafede yer fark etmeksizin duyguyu yoğun yaşadığı yer neresi olursa orada yazdığını söyleyerek söze başlayan şizofren şair Tunacık, “İlham nerede gelirse orada yazarım, kendi şiir kitaplarımı elden tanıtım yaparken yani çarşı pazar dolaşırken bir duygu yoğunluğu yakaladığımda kitap tanıtımını bırakır bir çay ocağı, bir kafe yani nerede müsait bir yer bulursam orada oturur o şiiri yazmaya çalışırım. Yani nerede geleceği belli olmuyor” ifadesine yer verdi.

Kendisini konumlandırdığı şairlik profilinde şizofren şair Tunacık, bir şairin yaraya neşter vurması gerektiğini, yazdığı şiirlerin muhasebesini yapmaması ve insanların o, bu ne der düşüncesine kapılmaması gerektiğini doğruları haykırmalıdır diyerek konuşmasını sürdürdü.

Yazdığı şiirlerin muhasebesini yapmadığını söyleyerek cümlelerine devam eden şizofren şair Tunacık, çevresinde gördüğü yanlışı, yakını da olsa eleştirdiğini bununla birlikte bazı arkadaşlarının başın belaya girer, diye uyardıklarında bile ödeyeceğim bir bedel varsa ödemeye hazır olduğunu söyledi.

“ŞAİRLİK BİR GÖNÜL İŞİDİR”

Şairliğin günümüzdeki durumunu değerlendiren şizofren şair Tunacık, “Her şairin bir mesleği vardır yani şairlik bir meslek değildir. Şairlik bir gönül işidir. Bir serzenişim var; okuyan toplum olmadığımızdan şiir kitaplarımıza da ilgi az oluyor yazarken emek veriyorsunuz, kitap haline getiriyorsunuz ama ilgi az oluyor bu da bizi üzüyor. Günümüzde şairlere değer veren kişiler az diyebiliriz” cümlelerini kullandı.

Şair olmak isteyen gençlere seslenerek konuşmalarını sonunda tavsiyelerini ileten şizofren şair Tunacık, “Önce çok okusunlar, yazacakları konu hakkında araştırma yapsınlar, doğruluğundan emin oldukları konularda hiç kimseden çekinmesinler, o bu ne der, diye bakmasınlar. Bedeli ne olursa olsun haykırsınlar, susturulmak istenseler de susmasınlar” ifadelerini kullanarak sözlerine son verdi.

Kaynak: haber.gumushane.edu.tr - M.Çelebi AKBIYIK

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN