Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 19-07-2021 09:15   Güncelleme : 19-07-2021 09:15

Tedaviyi Reddetme Hakkı Kapsamında Aşı

Tedaviyi reddetme hakkı kabul görmüş evrensel bir ilkedir. İlke olarak hiç kimse bir tıbbi müdahaleye zorlanamaz. Ana her temel ilkenin olduğu gibi tedaviyi reddetme hakkının da istisnaları var.

Tedaviyi Reddetme Hakkı Kapsamında Aşı

En yaygın kabul görmüş istisnası da salgın hastalıklardır. Dünyanın bilinen tarihinin her döneminde salgın hastalıklar için örneğin karantina yani dolaşma kısıtlaması uygulanmıştır.

Tıbbi müdahale için rızayı temel şart haline getiren ilkeler, vücut üzerindeki tasarruf hakkının kişinin kendisine ait olduğunu esas alan bir görüşe dayanıyor. Kişi vücudunun sahibi kabul ediliyor ve her türlü müdahale için rıza ön şart olarak görülüyor.

Tedaviyi reddetme hakkı kapsamında vücudu üzerindeki hakların tek sahibi kabul edilen kişinin tasarruf yetkisini kısıtlayan tek istisna da salgın hastalık değil. Ama en temel istisna salgın hastalık.

Çünkü salgın hastalık sadece kişinin kendisi ile sınırlı kalmıyor.

Son salgın dönemine canlı tanıklık ediyoruz. Bir virüs ortaya çıktıktan bir kaç ay sonra dünyanın en ücra köylerine kadar yayıldı. Bu arada ortaya çıkan varyantlara bakıyorsunuz, bu kadar ağır tedbirlere ve yasaklara rağmen kısa zamanda dünyanın her yerine ulaşıyor.

Kendisine virüs bulaşan bir kişi, sadece kendisi hasta olmakla kalmıyor. Bu virüsü çevresine bulaştırıyor. Bulaş zinciri nükleer reaksiyon hızında yayılıyor. Virüsün ulaştığı her nokta bir virüs kaynağı haline geliyor.

Bu anlamda devletlerin korunma tedbirleri kapsamında aşıyı zorunlu hale getirmeleri hukuk ilkelerine aykırı olmaz. Aşı zorunlu hale gelmiyorsa da gerekli izolasyon kurallarının devreye girmesi ve virüse karşı koruma tedbirlerine uymayanların, diğer insanları tehlikeye atmasına izin verilmemesi gerekir.

Şimdi biri çıkıp da, kardeşim vücut benim, ben virüse karşı korunmak istemiyorum diyebilir mi? Diyebilir. Peki, buna karşılık ben de virüs bulaşan biriyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum diyebilir miyim? Ben de diyebilirim.

Yani bir kimse hem virüse karşı korunma tedbirlerine uymayıp hem de benimle aynı ortamda bulunmak hakkına sahip değil. Hatta beni kendisiyle aynı ortamda bulunmaya hiç zorlayamaz.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN