Siyaset
Giriş Tarihi : 02-06-2017 08:52   Güncelleme : 02-06-2017 08:52

Başbakan Yıldırım:Her darbe döneminde kapısı ilk çalınanlar Sendikacılardır Siyasetçilerdir

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde işçi ve memur sendika temsilcileri ile iftar yemeğinde buluştu.

Başbakan Yıldırım:Her darbe döneminde kapısı ilk çalınanlar Sendikacılardır Siyasetçilerdir

Başbakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Ümit ediyoruz ki bu Ramazan bir uyanışa, coğrafyamızda yaşanan acıların son bulmasına vesile olur, bütün insanlığa huzur, barış ve kardeşlik getirir. Dün, hem Şenyayla'da hem de Şenoba'da şehitlerimiz oldu. Bu elim kazada hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ayrıca, vatan savunmasında hayatını kaybeden şahadet şerbeti içen bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, Milletimizin başı sağ olsun. Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağımızdan hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın" dedi.


HER DARBE DÖNEMİNDE KAPISI İLK ÇALINANLAR SENDİKACILARDIR

“Çok partili demokrasi ile birlikte sendikal hareket eş zamanlı bir gelişme göstermiştir. Her darbe döneminde kapısı ilk çalınanlar sendikacılardır, siyasetçilerdir. O güne kadar elde edilen kazanımları ellerinde alınanlar hep bizler olduk. Bu durum bizlerin ortak paydasıdır. Diğer ortak yanımız da her lüzumu halinde demokrasi mücadelesini birlikte vermek. Sendikal mücadele ile siyasi mücadele her alanda kesiştiği için sizlerle aynı işi yapıyor, aynı endişeleri yaşıyor, aynı gururu paylaşıyoruz. Bizim davamızı umudu, ekmeği, adaleti büyütmek. Siyasetten de murat, eşrefi mahluk olan insana hizmettir" diye konuşan Yıldırım sözlerine “Bu uğurda hepimize düşen önemli görevler var. Bu görevleri getirmenin gayreti içindeyiz. Ülkemizde demokrasi mücadelesi sadece bir kesimin işi değildir. Bütün toplum paydaşlarının ortak amacıdır. Ortak mücadelemizdir. Bu mücadelenin sürekli olması da esastır. Bizlerin rehavete girme lüksü yok. Ben zor zamanda görevimi yaptım diyerek, kenara çekilme lüksümüz yok. Gençlerimizin aydınlık yarınları için daima müteyakkız olmak zorundayız" diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminde milletin verdiği mücadeleye işaret eden Yıldırım, “Kadınlarımız, erkeklerimiz, gençlerimiz, yaşlılarımız büyük bir vatanseverlik örneği gösterdi. Meydanları doldurduk, hainlere, alçaklara dünyayı dar ettik. Bu Aziz millet bütün dünyaya her türlü silaha karşı, vatan sevgisinin, bayrak sevgisinin, ezan sevgisinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu milletin birer ferdi olarak ne kadar övünsek yeridir" şeklinde devam etti.

BU MİLLETİN HER FERDİ 14 TEMMUZDA KAHRAMANLIK DESTANI YAZDI

Başbakan Binali Yıldırım konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Demokrasi nöbetlerinde de milletin içerisinde sizler, sizlerin üyeleri yerini aldı ve bir ay boyunca bu ülkenin hem demokrasisine sahip çıktınız hem de ekmeğini aşını büyütmek için kesintisiz çalıştınız. Gündüz işte akşam da demokrasi nöbetlerinde oldunuz. Verilen mücadele sadece özlük haklarıyla sınırlı bir mücadele değildi, bu mücadele ülkenin istiklal, istikbal ve demokrasi mücadelesiydi. Birliğimize, dirliğimize sahip çıktığınız için sizleri tebrik ediyorum. Bu milletin her bir ferdi 15 Temmuz'da bir kahramanlık destanı yazdı."

DARBE, EKONOMİK KRİZ, REFERANDUM VE TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE ETMEMİZE RAĞMEN DİMDİK AYAKTAYIZ

“Eğer demokratik istikrar yoksa ekonomik istikrar da olmaz. Demokrasiye yapılan saldırılar aynı zamanda ekonomiye yapılan saldırılar anlamına gelir. 15 Temmuz darbesini bastırdıktan sonra, darbeye darbe vurduktan sonra, hemen değerlendirme kuruluşları olumsuz açıklamalar yaptılar. Ekonomimiz yaşanan dalgalanmadan olumsuz etkilendi. Ancak, Aralık ayının başında aldığımız hızlı kararlar sayesinde bu olumsuzluğu da büyük oranda azalttık ve geçen bir yıl zor bir yıl olmasına rağmen, bir darbe, ekonomik kriz, referandum ve aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele etmemize rağmen dimdik ayaktayız. Ülkemizin aydınlık yarınları için çalışmaya devam ediyoruzö ifadeleri kullanan Yıldırım Türkiye'nin ihracatta yılın ilk dört ayında yüzde 9 gibi güçlü bir artışı yakaladığını vurguladı.

DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ KALKINMIŞLIK FARKI KAPATILACAK

"Terör örgütünün 2015 yılında başlattığı çukur ve hendek siyaseti sonrası bölgede yaşanan o ciddi sorunlar, oradaki insanlarımızın evlerini terk etmek zorunda kalmaları ve bütün şehirlerin, ilçelerin tahrip edilmesi sonucu yaşanan moral bozukluğunu gidermiş durumdayız. Bölgede 20 binin üzerinde yeni konut inşa ediliyor. 100 milyar üzerinde yatırım talebi oldu. 3 binden fazla müteşebbis müracaat etti ve çalıştırmayı taahhüt ettikleri sayı 400 binin üzerinde. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bölgeye daha fazla yatırım yapılacak ve bölgede doğu ile batı arasındaki kalkınmışlık farkı, açık tamamen kapatılacak" dedi.

Yıldırım, “Siz temsil ettiğiniz kitlelere en iyi imkanları sağlamak için gayret ediyorsunuz. Büyük fotoğrafı gözden kaçırmamız lazım. Kaynakların da risklerin de adil bölüşümü esas olmalıdır" diye konuştu.

İŞSİZLİĞİ TEK HANEYE DÜŞÜRMEK ZORUNDAYIZ

“İstihdam seferberliğine gayet güzel sahip çıkıldığını gördük, hem özel sektör hem kamuda 1 milyon 200 binin üzerinde iş imkanı sağlandı. İşsizlik yukarıya değil aşağıya doğru dönmüş oldu. Bunu yeterli görmüyoruz. Tek haneye düşürmek zorundayız. Bunun yolu belli, daha fazla yatırım, üretim, istihdam, katma değer. İki tane fırsatımız var, iki tane de tehdidimiz. Fırsatlarımız nedir? Genç bir nüfusa sahibiz, genç nüfus demek enerji ve dinamizm demektir. Diğer fırsatımız, ülkemiz dünya pazarlarının ortasında yer alıyor ve ülkemizin bulunduğu stratejik konum gelecek için bizlere birçok fırsat sağlıyor. İstihdama katılım oranımız iş bulduğumuz orandan yüksek. Bu meselenin farkındayız, bunu çözmenin yolu da daha fazla iş yeri daha fazla yatırım" diye konuşan Yıldırım anayasa değişikliğinin 16 Nisan'da yapılan halk oylamasıyla kabul edildiğine de değindi.

Yıldırım, “Ne kadar söz varsa düne ait, artık bugün yeni bir gün yeni şeyler söylemek lazım. Bizim geleceğe bakmamız lazım. Gelecek gençlerimizin, ülkemizin. Yeni sistemin ülkemizin gelecek vizyonuna, gelecek hedeflerine en fazla nasıl katkı sağlayacak şimdi bunun çalışması içinde olmamız lazım. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini öngören anayasa değişikliği iki şey getiriyor, bir tanesi bu yeni sistem 2019'da meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı günde ayrı ayrı yapılacak. Sistemin tam anlamıyla yürürlüğe girmesiyle beraber sandıkta tek başına güçlü iktidar çıkacak. İktidar sandıkta kurulacak ve Türkiye sürekli güçlü iktidarla tanışmış olacak. İkinci özelliği istikrar sürekli hale gelecek. Buna üçüncüyü de ilave edebiliriz, bölücülük, üniter yapıya karşı siyasetin sonu geliyorö dedi ve "Sendikacılık alanında yapılan icraatlara değinen Yıldırım, “Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde çalışma hayatımız için de önemli sayılabilecek düzenlemeler yaptık. Sendikalara faaliyetlerini serbestçe kendi tüzükleriyle belirleme hakkı getirdik. Siyasi partiler yöneticisinin yaptığı yanlışlardan dolayı kapatılıyordu, kurumların kişisel yanlışların kurbanı olmaması için gerekli tedbirler aldık. Sendika tarihimizde kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı verilmesi yine bu dönemde gerçekleşti" diye konuştu.

BU ÜLKEYİ YÜKSEKLERE BİRLİKTE TAŞIYACAĞIZ
Yıldırım, hükümet olarak sendikalaşma oranının artmasından yana olduklarını ve bu konudaki desteklerin devam edeceğini belirterek, “Açlığın, yokluğun, emek istismarının kol gezdiği bir dünyada yaşıyoruz. Alın terinin savunucusu sizler elbette ki bu gerçeklere karşı mücadelenizi vereceksiniz. Emeğin korunması sizin en önemli göreviniz, önceliğinizdir. Alın teri gibi kutsal bir değerden güç alıyorsunuz. Verdiğiniz mücadele bütün mücadelelerin üzerinde en kutsal mücadeledir. Sermaye emek arasındaki dengeyi sizlerin adalet eksenli mücadeleniz mutlaka gerçekleştirecek. Sendikalarımızı, işçilerimizi, memurlarımızı bu ülkenin geleceği adına teminat olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Birbirimizle aynı masaya oturup sohbet edeceğiz, konuları demokratik bir anlayışla değerlendireceğiz ve böylece ortak akılda Türkiye'nin geleceği, ülkemizin istikrarı, kalkınması için üzerimize düşen sorumluluğu birlikte taşıyacağız. Bu güzel ülkeyi her açıdan daha yükseklere birlikte taşıyacağız. Biz, bütün insanlığın barışından yanayız. Mazlum ve yardıma ihtiyacı olan insanlar için yaptığımızı bütün dünya görüyor ve takdir ediyor. Yaklaşmakta olan Ramazan Bayramınızı da tebrik ediyorum" diye konuştu.

 

adminadmin