Bir Yumruk Ve Muharrem Usta...

Biz onu ilk olarak Trabzonspor'un 2013'te, İbrahim Hacıosmanoğlu'nun başkanlığa seçildiği kongrede tanımıştık. O kongrede de aday olmuş, kaybetmişti. O zamanki kongre sürecini çok yakından takip etmiştim. Muharrem Usta'ya her taraftan saldırı vardı. Özellikle yönetim kurulu başkanı olduğu Medical Park, malum çevrelere göre Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendiye aitti ve dolayısıyla ‘Muharrem Usta'nın arkasında Erdoğan ailesi var’ diye kara propagandalar yapılmıştı. O kongrede kazanan İbrahim Hacıosmanoğlu döneminin üzerinde fazla durmak istemiyorum. 2,5 yıl fırtınalı bir dönem oldu. Hacıosmanoğlu özellikle, ‘kupayı geri getireceğim’ sözünde duramadı. Duramadığı gibi Trabzonsporlulara göre kupasını vermeyen ‘TFF ve Başkanı Demirören'le seçimlerde işbirliği yaptı. Bana göre döneminde gayretli ama çok yetersiz kaldı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı olanların desteğinin kendisine ve kulübe karşı bir oyun olduğunu anlamıştı ama iş işten geçmiş. Trabzonspor kupayı geri almayı bırakın, yüksek marka değerinden çok büyük kayıplar yaşamıştı onun döneminde. Hacıosmanoğlu dönemine kadar ‘2011 futbol sezonu mağduru’ olarak futbol camiasında değer gören Trabzonspor saha içi sonuçlardaki başarısızlıkların yanında yönetim hataları nedeniyle sürekli itibar kaybına uğradı. Bir dönem 2015 yılının sonunda toplanan kongre doğal olarak İbrahim Hacıosmanoğlu'nun hezimetiyle sonuçlanırken yeniden aday olan Muharrem Usta Trabzonspor kulüp başkanlığını kazanıyordu. Başkan Usta'yı ilk defa uzun uzun bir televizyon kanalında izlediğimde bende ve spor kamuoyunda çok iyi bir intiba bırakmıştı. Her soruya son derece samimi cevap veriyor ve doğruluğunu da beden dili tasdik ediyordu. Çok zor demiştim onu ilk izlediğimde; ‘İnşallah başarılı olursun’ Adamlık kavga ve kriz anında belli olur derler ya. Aradan çok geçmedi Galatasaray- Trabzonspor maçındaki hakem krizi patladı. Olağanüstü bir geceydi o gece. Hakemlerden çok çeken kulüp o geceyi fırsat bilmiş, ayaklanmıştı adeta. Başkan Muharrem Usta o gece çıktı, bir konuştu, pir konuştu. Aklıma Hacıosmanoğlu'nun 'Ben gelene kadar hakemi salmayın' sözüyle, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın maç araları ve maçtan sonraları hakem odalarına saldırması geldi. Başkan Usta, o gece öyle bir ders verdi ki futbol alemine. Herkes dersini aldı, taraflı tarafsız herkes Usta'yı alkışladı. Hep kavgayla ünlendirilmeye çalışılan Trabzonspor Başkanı, işte budur, dedirtti bütün kulüplere. Hele geçen pazar günü Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasının son dakikasında dövülen hakem sonrası Başkan Muharrem Usta'nın açıklamalarıyla bir defa daha yüreğimize su serpilmiş oldu. Açıklamaları çok netti. Eveleyip gevelemiyordu. Yanlışı da kabul ediyor, doğruyu da haykırıyordu. Bugün yıllarca Anadolu'nun ve Anadolu futbolunun temsilcisi olarak İstanbul'un üç büyüklerine kafa tutan Trabzonspor tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Ama bu krizi, kötü günleri aşacak bilge bir başkanı var. Başkan Usta, Trabzon halkının beklentilerini ve sabırsızlığını ne kadar zorlar bilmiyoruz ama Türk futbolu için çok ciddi bir kazanç olduğunu söylemek zorundayız. Hatta bu üst kalite ve duruşların diğer kulüplerimizin dönüşümünde de çok ciddi katkılar sağlayacağına adım gibi eminim. Başkan Usta'yı takip etmekte yarar var. Benden söylemesi.