Röportaj
Giriş Tarihi : 24-11-2016 13:13   Güncelleme : 24-11-2016 13:13

Eğitim Bir Sen Samsun Şube Başkanı Nejdet Güneysu; Yetkililer Öğretmenlere Fikirlerini Sormalı

​Eğitim öğretimde tabiri caizse uç beyleri öğretmenlerdir diyen Nejdet Güneysu, “ Eğitimciler genel idari hizmetler sınıfı ve eğitim öğretimden sorumlu öğretmenler olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.

Eğitim Bir Sen Samsun Şube Başkanı Nejdet Güneysu; Yetkililer Öğretmenlere Fikirlerini Sormalı

İl Milli Eğitim müdürlüklerinde çalışan arkadaşlarımız öğretmenlerin işlerini daha verimli bir şekilde yapmak üzere varlar. Öğretmenlik bir kariyer mesleğidir işinin uzmanı olmalıdır ve öyledir. Öğretmenler karar verme mercidir. Öğretmenlerin kararı sorulmadan fikri alınmadan hangi yönlerde değişiklik yapılması hangi hataların varlığı net bir şekilde bilinemez. Öğretmenlerinde öğretim sisteminde görüş bildirme hakkı olmalı.  Öğretmenler evrensellik ve kaliteli eğitim açısından vazgeçilmez unsurlardır” diye söyledi.

Başkan Güneysu, “Eğitim Bir Sen ve Memur Sen işbirliği ile yapılan öğretmenlik mesleği ve mesleğin statüsü adı altında anket araştırmamızda öğretmenliğin ne derece zorlaştığı ve yeteri kadar haklarını edinemediği açısından en güzel örnek olarak 24 Kasım öğretmenler gününde kamuoyuna sunulmuştur” diye ifade etti.

İŞTE ÖĞRETMENLERİN VERMİŞ OLDUĞU CEVAPLAR

İş doyumu

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yaklaşık dörtte üçünün (yüzde 77) yaptığı iş karşılığı duyduğu başarı hissinden memnun olduğu görülmüştür. Yaptığı iş karşılığı duyduğu başarı hissinden memnun olmama oranı oldukça düşüktür (yüzde 10,9).

Öğretmenlerin yüzde 61,9’u, öğretmenliğin toplumda saygın bir kişi olma imkânını kendisine vermesi bakımından memnun olduğunu ifade etmiştir. Öğretmenliğin toplumda saygın bir kişi olma imkânını kendisine vermesi bakımından; araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 17,8’i memnun olmadığını belirtmiştir. Öğretmenlerin yüzde 20,6’sı ise ne memnun olduğunu ne de memnun olmadığını dile getirmiştir.

Meslek tercihi

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 31,3’ü, üniversite puanının öğretmenlik programlarına yettiği için öğretmenliği seçmek zorunda kaldığını, yüzde 61,1’i öğretmenliği puan yetmenin ötesinde daha bilinçli olarak tercih ettiğini ifade etmiştir.

Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin mesleğe daha önce başlayan diğer öğretmenlere oranla daha fazla bir oranda öğretmenlik mesleğini bilinçli olarak tercih ettiği görülmektedir.

Mesleki bağlılık

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 37,7’si, bugün yeni bir meslek seçebilme imkânının olması durumunda tekrar öğretmenliği seçeceğini belirtmiştir. Yaklaşık üçte biri ise (yüzde 33,2) öğretmenlik yerine başka mesleği seçeceğini ifade ederken, yüzde 29,1’i ise bu konuda kararsız olduğunu söylemiştir.

Yakınma

Öğretmenlerin yüzde 23,3’ü, “öğretmenlik mesleği ile ilgili yapmak durumunda olduğum faaliyetler bana zevk vermiyor” ifadesine katıldığını belirtirken, yüzde 21,4’ü kararsız olduğunu ifade etmiştir. Öğretmenlerin yüzde 48’i öğretmenlik yaptıkça mesleğin saygınlığına yönelik inancının azaldığını kaydetmiştir. Öğretmenlerin yüzde 78,1’i “Öğretmenlerin yaptığı işin değeri anlaşılmıyor” ifadesine katıldığını beyan etmiştir.

Bireysel değer algısı

Öğretmenlerin yüzde 77,5’i, öğretmenliğin gurur duyulacak bir meslek olduğunu belirtmiştir. Araştırmada yer alan öğretmenlerin yüzde 61,4’ü, öğretmenliği en saygın mesleklerden biri olarak tanımlamaktadır. Öğretmenlerin yüzde 83,4’ü, yaptıkları işin başkalarının hayatını olumlu yönde etkilediğini düşünmektedir.

Toplumsal değer algısı

Öğretmenlerin yüzde 42,3’ü, çocuğunun öğretmen olmasını desteklemeyeceğini belirtmiştir. Öğretmenlerin yüzde 56,4’ü, toplumda öğretmenlerin sorunlarına karşı yüksek bir duyarlılığın olmadığına inanırken, yüzde 65,7’si, öğretmenlerin toplumsal statülerinin gün geçtikçe düştüğü kanaatindedir.

Öğretmenlerin yüzde 38,9’u, öğretmenlik mesleğinin itibarının ve imajının düzelmeyecek kadar yıprandığını ifade etmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 54’ü, devletin öğretmenlere yeterince değer vermediğini düşündüğünü dile getirmiştir. Yüzde 59,3’ü, medyanın öğretmenlere yeterince değer vermediğini düşünürken, yüzde 52,7’si, toplumun öğretmenlere yeterince değer vermediğini belirtmiştir.

Ücret memnuniyeti

Öğretmenlerin yüzde 26,5’i, aynı veya daha fazla ücret alacağı kamu sektöründe başka bir iş bulduğu takdirde öğretmenlikten vazgeçeceğini ifade etmiştir. Yüzde 51,8’i, maaşlarından sosyal ve kültürel ihtiyaçları için para ayıramadıklarını söylemiştir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 56,9’u, yaptığı iş karşılığında adil bir ücret almadığını belirtmiştir.

Tükenmişlik

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 61,1’i, mesleğini yaparken oldukça yıprandığını; yüzde 34’ü, öğrencilerle ilgilenmenin çok fazla strese neden olduğunu dile getirmiştir.

Mesleki özerklik

Öğretmenlerin yüzde 21’i, mesleği nasıl icra edeceğine dair birçok konuda kendi kendine karar verme özgürlüğüne sahip olmadığını belirtmiştir. Öğretmenlerin yüzde 53’ü, yöneticilerinin, eğitim-öğretim süreçleri ile ilgili kendi aldığı kararlara saygı duyduğunu ifade etmiştir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 30’u, okul içerisindeki birçok süreçte bireysel olarak inisiyatif almakta zorlandığını dile getirirken, yüzde 54’ü, öğretmenlerin merkezden verilen kararların pasif uygulayıcısı olduğunu belirtmiştir

 

Karar alma mekanizmalarına katılım

Öğretmenlerin yüzde 53,1’i, eğitim politikalarının şekillenmesinde etkilerinin olmadığını düşündüğünü söylemiştir.

Çalışma şartları

Öğretmenlerin yüzde 29,9’u, çalıştığı okulun fiziki imkânlarının işini gereği gibi yapması için yeterli olmadığını; yüzde 31’i, mesleğini yaparken kişisel güvenliği ile ilgili endişe duyduğunu kaydetmiştir.

Mesleki gelişim

Öğretmenlerin yüzde 50’si, mesleki gelişimleri (hizmet içi eğitim) için yapılan çalışmaların yeterli olmadığını söylerken, yüzde 66’sı, imkân olması halinde yüksek lisans/doktora yapmak istediğini; yüzde 52’si, kendisini mesleki açıdan geliştirebilmek için yeterince imkân sağlanmadığını dile getirmiştir.

Anket çalışması ve sonuçlarından da anlaşıldığı üzere Güneysu, “ öğretmenlik yapmak zorlaştı ve gerekli özeni ne yazık ki görememektedir. Öğretmenlerimiz bu derece mutsuzken öğrencilere gerekli özeni gerekli titizliği göstermekte zorlanır oldu.  Öğretmenler eğitim politikalarının şekillenmesinde etkilerinin olmasını haklı olarak istemektedir. Çünkü eğitimin içinde yer alan eğitimi veren kişilerdir, doğal olarak hazırlanan kararnamelerde kendilerinin de fikirleri alınarak çalışmaların yapılmasını istiyor. Eğitim Bir Sen sendikası olarak eğitim üzerinde verilecek kararların içerisinde eğitimcilerinde fikirleri alınmasını talep ediyoruz. O zaman eğitimcilerin ve öğrencilerin haklarında başarılı ve yüzyıllarca sürecek başarılı bir eğitim sistemine kavuşacağız. Bir diğer sene 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne mutsuz bir şekilde girmek istemiyoruz” beyanatını verdi.

Gül Gülsüm GÜNDÜZ

adminadmin