Tan açıklamasında şunları kaydetti;
EPDK tarafından 22 Temmuz 2019 tarihinde yapılan duyuruya göre, elektrik faturalarında sade, anlaşılabilir, kolay fatura uygulaması bahanesiyle ödediğimiz faturaların yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan dağıtım bedeli görünmez hale getirilmek istenmektedir.
2016 yılına kadar düzenlenen elektrik faturalarında; "enerji maliyeti, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, kayıp ve kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli" tek tek fatura üzerinde yer almaktaydı.
Kayıp-kaçak bedellerinin faturasını ödeyen vatandaştan tahsil edilmesini 10 yıl geriye dönük olarak iptal eden yüksek yargı kararı üzerine AKP’nin enerji yönetimi yasalara aykırı olarak Ocak 2016’dan buyana uygulanan fatura düzenlemesi ile iletim sistemi kullanım, dağıtım sistemi kullanım, kayıp-kaçak ve sayaç okuma olmak üzere 4 kalem bedel Dağıtım Bedeli adı altında birleştirilerek torba fatura uygulamasına geçmişti.
Şimdi gereksiz içerikten arındırılmış fatura düzenlemesi adı altında artık dağıtım bedeli de görülemeyecek.
EPDK, kendi kuruluş yasası olan 6446 Sayılı Yasa`nın amaç maddesindeki "şeffaflık" ilkesinin "öncelikle maliyetler ve fiyatlandırmanın herkes tarafından bilinebilir ve denetlenebilir olması” ilkesine alenen aykırı davranmaya devam etmektedir.
6446 sayılı Yasa`nın amaç maddesindeki "şeffaflık" ilkesinin "öncelikle maliyetler ve fiyatlandırmanın herkes tarafından bilinebilir ve denetlenebilir olmasını içerdiği" yer almaktadır. Elektrik sektörünün serbestleştirilmesinin gerekçelerinin başında bu şeffaf yapıya kavuşulmasının yer almakta olup EPDK`nın herkes tarafından anlaşılır şekilde maliyetlerin faturalara yansıtılmasını sağlamakla yükümlü olduğunu kendilerine kamuoyu önünde hatırlatıyoruz.
Ayrıca halen her bir abone için aynı nitelikli hizmeti içeren ve maktu olarak alınması gereken sayaç okuma bedelinin tüketime nispi olarak belirlenmesi derhal iptal edilmelidir.
Ülkemizin tüm kamusal kaynaklarını, doğal ve kültürel varlıklarımızı yandaş şirketlerin sınırsız yağmasına sunarak halkımızı açlık sınırında yaşamaya mahkum eden AKP yönetiminin öncelikli derdi dağıtım şirketlerinin çıkarını korumak mıdır?
Saygılarımızla.
