Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-10-2016 09:11   Güncelleme : 15-10-2016 09:11

Fış Fış Gelen Kış

İnsan bazen çocukluğunu özlemiyor değil.

Fış Fış Gelen Kış

 Samsun’un taşra mahallelerini, dik yokuşlarını, bahçesi olan evleri hatırladım bir an. Kasvetli havalar her zaman çocukluğumu hatırlatır bana. Neden mi dersiniz?  Çocukluğumuzda yazın yeşeren ümitlerin kışla beraber kaybolması  diyebilirim size. Depresif bir çocukluk geçirmedim ama kışın gelen o kışlık hastalıkları bol bol yaşadım. Bahçedeki o incir ağaçları meyve verdiği vakit, yaz biterdi bizim için o yeşil bahçede. Bir de incir ağaçlarının yapraklarının  dökülmesi  ve rüzgârla beraber  savrulması yok mu? İşte kışa merhaba der gibi esen o rüzgâr, aileler için hastalık habercisiydi.  Sokaklar bomboş, çocuklar ise hasta olmamak için sobanın etrafında aile sıcaklığıyla  sarardı kendilerini. Depresif bir çocukluk geçirmedim ama kışın gelen o kışlık hastalıkları bol bol yaşadım. Sakın roman yazmaya başladığımı düşünmeyin! Kış ve kışlık hastalıklarımızdan bahsedeceğim sizlere.

Hepinizin aklına gelmiştir kışlık hastalıklarımız. Biri grip, biri nezle. Sakın ikisi de aynı şey ya demeyin çünkü aynı değiller. İzah edelim. Bu iki hastalığın sebebi olan virüsler bir birlerinden çok farklıdır öncelikle. Nezle, gribe göre çok daha hafif seyreden, burun akıntısının ön planda olduğu tabiri caiz ise burnun fış fış aktığı, günlük hayatımızı fazla sekteye uğratmayan bir hastalık. Soğuk algınlığı da denir. Tedavi etseniz de etmeseniz de bir hafta içinde düzelir. Hatta bana sorarsanız başka ciddi bir takım hastalıklarınız yoksa sadece rahatlatıcı çaylar ile bile geçiştirilebilecek bir sürece sahip. Grip ise öyle değil. Öyle fışır fışır burnunuzu akıtmaz ama yerden yere vurur. Yaygın vücut ağrıları ve halsizlik vardır. Paçavra hastalığı da denir. İnsana kendini paçavra gibi hissettirir çünkü. Ciddi istirahat ve rahatlatıcı tedaviler yapılmazsa günlük hayatı ciddi bir şekilde sekteye uğratır. Oldukça bulaşıcı olduğundan önemli iş gücü kayıplarına neden olabilir. Aslında özel bir tedavisi yoktur. En baştan aşılarla korunmak daha önemlidir. Gribi daha hafif atlatmamızı sağlar. Dengeli, yeterli ve doğal beslenme, diğer insanlarla el ve yüz temasından mümkün olduğunca kaçınmak, hijyene özellikle el hijyenine dikkat etmek de korunmada  oldukça önemli etmenlerdir.

Tabi burada dikkat edilmesi geren bir başka husus da, özellikle yaşlı ve kronik rahatsızlıkları olan hastalarda gribal enfeksiyonun daha ağır seyredebileceğidir. Ölümcül boyut dahi kazanabilir. Bu yüzden astım, diyabet, kalp rahatsızlığı, böbrek hastalığı vb. olanlarda grip aşısının yapılmasını önermekteyiz.

Sağlıklı ve mutlu bir kış geçirmeniz dileğiyle.

Saadettin BAYÇELEBİ

adminadmin