Kültür
Giriş Tarihi : 13-04-2018 08:45   Güncelleme : 13-04-2018 08:45

Mesnevi’den Seçmeler

Sivrisineğin Şikayeti

Mesnevi’den Seçmeler

Bir sivrisinek, Süleyman Peygamber’e gelip şöyle dedi:

- Ey Süleyman! İnsanlar, cinler, periler arasında adaleti yaydın. Kuş da senin adaletine sığınmış balık da. Bize de insaf et. Bizim de hakkımızı al. Çok perişanız. Her zayıf kişinin zor durumunu halledersin. Sivrisinek, zaten zayıflığın timsalidir. Biz zayıflıkla, kanadı kırık olmakla, acizlikle tanınmışız. Yardım et de bizi bu sıkıntıdan kurtar.

Bu sözler üzerine Süleyman Peygamber, sivrisineğe şöyle dedi:

- Ey hak isteyen! Kimden şikayetin var? Kim o zalim ki büyüklük taslayıp sana zulmetti; yüzünü, gözünü tırmaladı? Bizim zamanımızda zalim ne arıyor? Şaşılacak şey! Nasıl oluyor da hapsedilmemiş ve bizim zindanımıza konulmamış? Bizim doğduğumuz gün, zulüm öldü. Kimmiş bizim zamanımızda zulmeden?

Süleyman Peygamber, pek âdil ve akıllı idi. Sözlerine şöyle devam etti:

- Allah, bana emretti ki; “Bir şikayetçiyi şikayet ettiği kişi yanında hazır olmadan dinleme.” İki düşman hazır olmazsa, hangisi haklı bilinemez. Ben Allah’ın emrinden ayrılmam. Yüzlerce şikayette bulunsan, şikayet ettiğin yanımızda olmadan seni dinleyemem. Haydi git şikayet ettiğini çağır.

Sivrisinek, bunun üzerine;

- Sözün doğru. Düşmanım rüzgâr. Zaten o da senin emrinde, dedi.

Süleyman Peygamber;

- Ey seher yeli! Sivrisinek, zulmünden feryat ediyor. Buraya gel, dedi.

Sivrisineğe de;

- Geç rüzgârın karşısına, anlat.  Şikayetlerini söyle, dedi.

Rüzgâr, Süleyman Peygamber’in emrini duyunca, çabucak esip geldi. Fakat sivrisinek, kaçmaya başladı. Süleyman Peygamber;

- A sivrisinek! Nereye? Dur! İkinizi de dinleyip hüküm vereceğim, dedi.

Bunun üzerine sivrisinek, Süleyman Peygamber’e şöyle cevap verdi:

- Padişahım! Ölümüm, onun varlığındandır. Zaten günüm, onun dumanından kararmakta. O gelince ben nasıl burada durabilirim? Benim kökümü kazıyan, bizzat kendisidir.

adminadmin