Analiz
Giriş Tarihi : 15-06-2018 11:47   Güncelleme : 15-06-2018 11:47

Muhalefete “İktidar hiç mi iyi şey yapmadı” diye soru sorulmaz!

Muhalefete “İktidar hiç mi iyi şey yapmadı” diye soru sorulmaz!

TV programlarında gazeteciler, muhalefet liderleriyle konuşurken “Tarafsız gazetecilik” pozu vermek ya da “Bakın bakın nasıl da sıkıştırdım” havası gereği “İktidar hiç mi iyi şey yapmadı?” diye sorar. Soruyu soran da, cevabı veren de, o anda TV izleyen de yani herkes biliyor ki bu bir yalan. Üstelik hiçbir işe yaramayacak; sırf söylenmiş olmak için söylenen ergenlik yalanlarından bile daha beter bir yalan...

“İktidar hiç mi iyi şey yapmadı?” ne kadar saçma bir beklenti bu böyle. Muhalefet iktidarı onaylama ya da takdir etme makamı değil ki... Bu makamda millet var. Muhalefetin işi başka. Muhalefetin işi iktidara sataşmak da değil takdir etmek de... Hangisi olursa, bu ikisinden birini yapan muhalefet saçmalamış olur.

Muhalefetin birinci işi gerçek bir alternatif olarak iktidar ihtimali olmaktır. Bu en önemli işi... 24 Haziran seçimi bittikten bir hafta sonra, 1 Temmuz’da seçim varmış gibi dört başı mamur iktidar adayı olarak hazır olması lazım muhalefetin. Seçim kampanyasıyla, proje ekibiyle, kadrosu ve her şeyiyle. Sen bunu beceremiyorsan ülkeyi yönetmeyi nasıl becereceksin. Muhalefet böyle olur. Bu sayede kamuoyu seçeneklerinin olmasının verdiği özgüvenle, rahatlıkla ve huzurla yaşar...

Muhalefetin ikinci işi gerçek bir uzman denetleyici olmaktır. Muhalefet, milletten aldığı yetkiyle mesela; alır Enerji Bakanı’nı karşısına bu ülkenin enerji arz güvenliği hakkında soru sorar. “Riski nasıl dağıtıyoruz, güneş enerjisinden ne kadar yararlanıyoruz, potansiyelimiz ne fiili kapasitemiz ne” diye sorar. “Güneş enerjisi panellerine ne kadar para harcıyoruz, bu yatırımlarda yerlilik oranı nedir” diye sorar. Sonra aldığı cevaplara göre gördüğü eksiklikleri millete anlatır. Muhalefet “Daha çok yapın, daha kazançlı yapın, daha hızlı yapın” diye diye iktidarın ensesinde boza pişirir. Bu sayede kamuoyu onun adına iktidarın her adamını denetleyen bir muhalefet olmasının verdiği özgüvenle, rahatlıkla ve huzurla yaşar…

Bizde muhalefet “Yaptıkları iyi şeylerden dolayı puan kazanıyorlar, o halde ne yapalım iyi şeyleri engelleyelim ki rakiplerimiz puan kazanmasın” diye saldırıyor. Ama bu delilik. Kendi kazanmak için koşmayan, rakiplerine çelme takıp onların geride kalması için tuzak kuran hilebaz sporcu gibiler... Sana ne o adamın nasıl koştuğundan sen daha hızlı koşmak için çalışsana...

Erem Şentürk / Diriliş Postası

adminadmin