Sultan ll. Abdülhamid’in çok düşkün olduğu meşhur beyaz atı ’’Ferhan’’ gerçekten eşi bulunmaz, Sultanın ilgisini boşa çıkarmayacak derecede asil ve sadakatli bir attı. Bu asil beyaz küheylan; Sultana Bağdat’ta bir Arap aşiret şeyhi tarafından hediye edilmişti.
Sultan ll. Abdülhamid saraydan çıkacağı zaman binek taşına getirilen atı; Sultanı görünce belini eğer, kulaklarını diker, ona bakar, adeta selam verircesine iki tarafa başını sallar ve hafiften kişnerdi. Sultanda biner binmez, atını okşar ve severdi.
Beyaz Küheylan Ferhan; Sultandan önceki sahibini savaş meydanında yaralanınca dişleriyle çekecek kadar sadakatli bir attı.
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Vasiyeti:
Kanuni Sultan Süleyman Han 1566 senesinde vefat edince, cenaze namazını Şeyhülislam Ebu Suud Efendi (Müftü-ül Sakaleyn) kıldırdı. Kılınan namazdan sonra Kanuni’nin hayatta iken yaptırdığı Süleymaniye Câmii bahçesindeki türbesine gelindi. Cenaze kabre konuldu. Bu sırada bir çekmece getirilip kabre konulmak istendi. Şeyhülislâm müdahale etti. Çekmecenin niçin konulduğunu, dinimizde kıymetli bir şeyin cenazeyle gömülmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın; vefatından önce vasiyet edip bu çekmecenin kendisi ile gömülmesini istediğini bildirdiler. Ebu Suud Efendi; mutlaka içindekilerin görülmesi gerektiğini, kıymetli bir şey varsa gömülemeyeceğini söyledi. Şeyhülislam tam çekmeceyi alırken, çekmece elinden yere düşer. Ortalığa dağılan kâğıtlardan birini alan Ebu Suud Efendi’nin gördükleri karşısında gözü kararır.
Bunlar Kanuni'nin padişah olarak icraatları için kendisinden aldığı ve altlarında mührü bulunan fetvalarıdır. Yere çöker, hafif bir sesle “Ah Süleyman ah!” der, “Sen kendini kurtardın bakalım Ebu Suud ne yapacak?” der.
Kanuni Sultan Süleyman Han, yapacağı her işi şeyhülislâma sormuş ve aldığı fetvaya göre hareket etmişti. Delil olarak da, aldığı fetvaların yanında gömülmesini vasiyet etmişti.
Kalın sağlıcakla.
Araştırmacı - Yazar
Ahmet Öztürk
