Analiz
Giriş Tarihi : 17-08-2017 10:39   Güncelleme : 17-08-2017 10:39

Tecavüzcüleri kurşuna dizen babalar!

Zehirden dolayı bayılmış ya da kıvranmış halde yatan gençleri görünce, “Bunları satanlara ceza yok ceza, bu kapıdan giriyor o kapıdan çıkıyorlar” dediniz mi? Hırsızlık olayları olduğunda, “Hırsızlara ceza yok ki” dediniz mi? Tecavüz olayları olduğunda, “Bunları asacaksın, hadım edeceksin, içeride halletsinler bunu; yatar çıkar” dediniz mi?

Tecavüzcüleri kurşuna dizen babalar!

Terör dahil bir sürü suç için benzer cümlelerin hepsini duyarsanız. Bütün bu konuşmaların hepsi aslında incinmiş adalet duygusunun göstergesi. Elbette vatandaş öfkelenince “Öldür” diye bağırabilir; hatta bunlar çok kalabalık bile olabilir ama devlet, halkın kiraladığı cellat da değildir, arenada elinde mızrakla bekleyen gladyatör de... İşin sırrı adalete olan inanç meselesidir. 

En son kızı tecavüze uğrayan bir baba, tecavüzcü genci silahla vurdu. Tecavüz detayları, kaç kurşun sıkıldığı, kurşunun nasıl isabet ettiği, ne kadar kan çıktığı gibi pronografik detayları atlayarak haberin yankısına dikkat çekmek istiyorum. Bu arada, halkın bir kısmının bu tip korkunç detayları okumaktan hoşlandığını, haberlerin aldığı reytinglerden gördüğümüzde en az tecavüz kadar korkunç başka bir tablo çıkıyor ortaya; ama bu şimdiki konumuz değil.

Haber sosyal sokakta yankılandı ve genci, yaşlısı, kadını, erkeği herkes babayı haklı buldu. Adalet duygusu incinmiş ve devletine olan güveni sarsılmış bir kamuoyu, “kendi adaletini arama” gibi doğrudan şeytan tarafından tasarlanmış tehlikeli bir bataklığa düşebilir.

Adalete inanma konusunda tedbirler alınmalı ve bir iletişim kampanyası yapılmalı.

İnsanlara temas ederek adalet, suçluların cezalandırılması ve suçla mücadele arasındaki fark üzerine bilgilendirme yapılmalı.

İstediğiniz kadar görmezden gelin ama hakkın “kısas” talebi artık ciddiye alınmalı ve Meclis bu konuda kanun çıkarmaya hazırlanmalı. Kısas farzdır ve Müslümanlar, farz olan haklarını talep ediyorlarsa bunu görmezden gelmek vebaldir.

İdam sehpaları, hapishaneler, para cezaları vs. adalete dair unsurlar değildir. Bunlar suçludan kamunun intikamını almak için kullanılan araçlardır. Adalet cezalandırma değildir, adalet bir histir ve bu his; niyet, izah ve ahid saç ayaklarından oluşan bir güven dairesidir. Hükümetin acilen adalet için niyetlenmesi, bu niyetini herkese izah etmesi ve halkla bu konuda ahidleşmesi gerekiyor...

Erem Şentürk / Diriliş Postası

adminadmin