Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 17-04-2021 10:42   Güncelleme : 17-04-2021 10:42

Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil

Ali Fuad Başgil 1893 Samsun Çarşamba doğumludur. Ailesi, tahsili için 1908 senesinde İstanbul’a göçmüş. Arkasından birinci dünya harbi senelerinde beş yıl kadar askerlik yapmış. Dönüşte İstanbul’da bir hocasının teşvikleri ile içinde var olan okumak yolunu tercih etti.

Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil

Tahsil için 1921 yılında Fransa’ya, Paris’e gitti. Halen nasıl gittiğinin mahiyetinin bilinmediği Fransa’da, orta tahsilinin kalan kısmını 1921 yılında Paris Buffone Lisesi’nde tamamladı. Peşinden devam ettiği  Grenoble Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Ardından  ‘’Boğazlar Meselesi’’ adlı teziyle Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde doktorasını tamamladı. Daha sonra Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne kaydoldu ve bitirdi. Bundan başka Paris Siyasi İlimler Okulu’na devam edip buradan da mezun oldu. Arkasından da  Lahey Devletler Hukuku Akademisi’ndeki kurları tamamladı. 1929 senesinde, üç  fakülte ve bir yüksekokul diploması ile  yurda döndü. O zaman için bu diplomalarla kendisini zamane ortamına kaptırmadan tahsilini tamamlayarak hem de üç diploma ile gelmek oldukça yüksek bir insan kimliğini içinde barındıran bir mazhariyet ve başarı nümunesi idi.

Cumhuriyet dönemi fikir, kültür ve hukuk hayatımıza değerler katan, irfanı ile cemiyete önderlik eden, bilgelik kattığı bilgileri ile sosyal hayatta yollar yapıp köprüler kuran bir münevver olmuştur Ali Fuad Başgil Hoca.

Devrinde, hakikatleri dile getirme konusunda öncü olmuş. Medeniyetimizin ve milletimizin ana dili Türkçe’ye,  ‘öztürkçecilik’ adıyla uygulanmak istenen soykırıma,  en zor zamanda konuşma ve yazıları ile karşı çıkmış. Milli ruh olarak nitelediği ve asırlardan süzülüp gelen kelimelerin dilimizden atılmasına fikri karşılıklar vermiş. Milleti temsil eden hakikat davasının yılmaz bir savunucusu olmuştur.

Yaşadığı tek parti  dönemine çıkış yolu olarak bir grup aydına önderlik ederek Hür Fikirleri Yayma Cemiyetini(1947) kurmuş.  Özellikle ifade hürriyetini savunmuş. Zamanın diktatörlüklerine karşı çıkan, yazı yayın ve görüşlerini bu cemiyetin muhtelif zeminlerinde dile getirerek, dönemine fikren önderlik etmiştir.

En zor zamanlarda fikirlerini muhtelif ortamlarda dile getirmiş. Bu uğurda hapse girmiş. Yüksek İslam Enstitülerinin ve İmam Hatiplerin kuruluşunda fikri ve fiili olarak bulunmuş. Teori ve düşünceleri ile katkıda bulunmuş. İstanbul Hukuk Fakültesinin, önde hoca ders yaparken, arkada talebelerin melemen yaptığı rivayetlerinin olduğu efsane iki bin kişilik anfisinde ağzına kadar talebe/vatandaş dolu ders yapan, bir devri aydınlatan hakikatli bir hukuk adamı hoca olmuştur.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN