Sevgili okurlarım idam denilince aklıma ilk gelen ‘’İkinci Yavuz’’ diye de anılan Sultan IV. Murad Han’dır (1623-1640). Ünlü tarihçi Hammer IV. Murad’ın saltanatı süresince yaklaşık yirmi bin kişiyi idam ettirdiğini yazıyor. Rahmetli ünlü tarihçi Yılmaz Öztuna hocamız bu rakamların hesaplanmadığını fakat idam ettirdiği kişi sayısının ‘’binlerin üzerinde olduğu muhakkaktır’’ diye yazmaktadır. ‘’Durun hemen ne acımazsız ne gaddar bir sultanmış demeyin, yazıyı sonuna kadar okuyun ve öyle karar verin.’’
Sultan IV. Murad her ne kadar atası Yavuz Sultan Selim’e benzetilse de Sultan IV. Murad ile Yavuz devirleri arasında çok farklılıklar görülmektedir. Örneğin Paşalar, Yeniçeriler, Sipahiler, Kadılar, vb. müesseslerin çoğu zıvanadan çıkmışlardı. Rüşvet almış başını gitmiş, Yeniçeri o kadar bozulmuş ki hamamdan çıplak kadın çıkartacak kadar ileri gitmişlerdi. İsyanlar ve haksızlıklar hat safhadaydı. Öyle ki Milleti Osmani Fatih, Yavuz ve Kanuni gibi büyük sultanları mum ile arar oluştu.
Sultan IV. Murad’ın saltanatı ikiye ayrılır; biri çocukluğu (Tahta 11 yaşında çıkmıştır) ,ikincisi de iktidarı tamamıyla ele alışıdır. Devlet otoritesinin üzerinde hiçbir kavram olmadığını göstermek için, o zamana kadar dokunulmaz şahıslar dâhil birçok kişiyi idam ettirmiştir. Mesela Osmanlı tarihinde ilk defa bir Şeyhülislam idam edilmiş, idamına hükmettiği kişiler arasında bir kral (Gürcistan kralı), bir Kırım hanı, bir Ortodoks Cihan Patrik’i, bir Boğdan voyvodası, yüzlerce devlet adamı ve binlerce suçlu idam ettirmiştir. (Y.Ö, IV, 97) Bu idamlar araştırıldığı zaman çoğu şeriata (Kur’an’a) uygun düşer.
Kanuni’den beri hiçbir Osmanoğlu orduda ve Milleti Osmani ’de bu derece sevilmemiş, saygı görmemişti. Sonsuz cesareti, kahramanlığı, her türlü meşakkate tahammülü, üstün zekâsı, askeri dehası çok takdir ediliyordu. Lakabı ‘’Bağdat Fatihidir.’’ Hammer’e göre Osmanlının gerilemesini elli yıl geciktirmiştir.
Avrupa hükümdarları Sultan IV. Murad’ın yüzünü batıya çeviremeyişine o kadar çok sevinmişler ki öldüğü zaman derin bir nefes almış ve kandiller yakmışlardır.
Tahta geçtiği zaman tamtakır olan hazine, ölümünde ağzına kadar doluydu. Hazinede yalnız altın para (duka) 15 milyon (6 milyar dolar) vardı; ‘’akça’’ denilen gümüş para bunun haricineydi. (Sagredo, VI, 421)
Bu büyük hükümdarın çocukluk saltanatı dışında kalan 7,5 yıllık saltanatını özetleyecek olursak içte huzur ve asayiş, dışta da şevketli bir Osmanlı bırakmakla kalmamış, cihanın en büyük vurucu kuvveti olan Osmanlı Ordusu’nu eski günlerine döndürmüştür. Deyim yerindeyse Osmanlı Fatih, Yavuz ve Kanuni dönemlerine eşit döneme gelmiştir! Ne yazık ki bu büyük hükümdar 27 yaşının 6. ayının 12. günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. ‘’Rahmetullahi Aleyh’’
Şimdi de Monarşi ’den Cumhuriyet’e Geçelim:
Sevgili okurlarım şimdi soruyorum size ‘’daha geçen gün 5 yaşındaki Suriyeli Muhammed’i 25 yerinden bıçaklayarak öldüren bu vahşi katile ne yapmak lazım gelir. Karar sizin’’!
Bu gün idamın var olduğunu kabul edersek suç oranlarını yukarıda verdim. Hesap edin bakalım bir yılda kaç kişi idam edilir. Şu halde sizin kararınızı bilmem ama bence Sultan IV. Murad Han ‘’çok merhametliymiş çok’’ benim de kararım bu.
Kalın sağlıcakla.
Araştırmacı - Yazar
Ahmet Öztürk