Türkiye’nin güçlenmesinden korkan Avrupa ve hatta bütün dünya hiçte haksız değiller. Osmanlı tarihi araştırıldığı zaman bu durum daha da açık görülür. Bu gün Avrupa da bakanlarımıza yapılan haksızlık kasti ve çok manalıdır. Çünkü Türkiye güçlenirse geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünya siyasetine yön verecek güce sahip olması, korkularını bir kat daha arttırıyor. Bu yüzdendir ki her türlü yola başvuruyorlar.
16. asrın sonlarına doğru Avrupa da İspanya – İngiltere harbi, tarafları yardım aramaya itmiştir. İspanya’nın her daim ensesinde olan Osmanlı bu harbi yakından takip ediyordu. İngiltere’yi açık açık destekleyen Osmanlı 1581’de İngiltere’ye kendi limanlarında ticaret yapma hakkı bile tanımıştı. İngiltere’ye verilen böyle bir şans Kraliçe l. Elizabeth için çok büyük önem teşkil ediyordu. İspanya ile girişilecek bir harp dönemine rastlaması, önemini daha da arttırıyordu.
Nasıl ki Büyük Sultan Kanuni, İspanya ile Almanya’nın birbirinden ayrılmasına sebep olmuşsa, Sultan lll. Murad’da Fransa ve İngiltere’yi İspanya’ya kaptırmak niyetinde değildi. Osmanlı Venedik ve Almanya ile sulh yapıp İspanya ile yapmak istememiştir. Çünkü Osmanlının serbest bırakacağı bir İspanya Almanya’nın da yardımıyla İngiltere ve Fransa’yı yutar sonra gene güçlenerek yüzünü Osmanlıya çevirirdi. Bu yüzden Osmanlı İngiltere’yi, İspanya’ya karşı koyabilecek deniz gücüne sahip olması için her şekilde destekliyordu.
Kraliçe l. Elizabeth, padişaha ve vezirlere ağır hediyeler yollamıştı. Sultan lll. Murad’ a yollanan hediyeler arasında 5.000 duka altın (2 milyon dolar 1990’lı yılların verilerine göre hesap edilmiştir.) değerinde mücevherli saat dikkat çekiyordu. Kraliçe l. Elizabeth lll. Murad’a gönderdiği mektupta (Putperestler) dediği Katoliklere karşı Osmanlının yardımını istiyor ve Protestanlarda da Müslümanlıkta olduğu gibi tasvirlere ibadetin yasak olduğunu ima ediyordu.
Kraliçe l. Elizabeth yalnız lll. Murad’a değil, Sinan ve Siyavuş Paşalar gibi sadrazamlara da mektup göndererek yardım istiyordu. Kraliçe Divan-ı Hümayun’dan (İspanyol Armadası’na (Donanmasına) karşı 60 - 70 parçalık kadırga gönderilmesini) rica ediyordu. Keza Fransa’da aynı tekliflerde bulunularak İspanya’nın gözünü korkutuyordu. Hatta Fransa en büyük kısmı İspanya’nın olan İtalya’nın kuzeyini kendisine, güneyini de Türklere paylaşma teklifleri sunuyordu. Ancak Osmanlı bu gibi tekliflere pek kulak asmıyordu.
İspanya sıkı bir Osmanlı baskısı altında bulunuyordu. Bu kadarı bile İngiltere için bir nimetti. Osmanlı İngiltere’nin ticaretini koruyor, buna karşılık Akdeniz’deki İspanyol ticaretlerini vuruyor ve yasaklıyordu. Donanmay-ı Hümayun, Hind Okyanusunda İspanya’ya büyük zararlar veriyordu. Öyle ki, Yemen Beylerbeyi Hasan Paşa, Hind Okyanusunda mühim harp malzemesi yüklü 4 büyük İspanyol kadırgasına el koyarak Şehr-i Payitahta (İstanbul’a) yollamıştır. Hasan Paşa’nın bu başarısı Londra’da büyük bir sevinç yaratmış, Madrid’de ise büyük telaş uyandırmıştı. İspanya kralı ll. Felipe sulh istemek için Giovanni Stephano’yu İstanbul’a yollamış, ancak sulh teklifi ret edilmişti. Osmanlının en küçük jesti bile Madrid’de korku, Londra ve Paris’te ise sevinç uyandırıyordu.
Kraliçe’nin Kaptanı Derya Kılıç-Ali Paşa’ya yazdığı mektubu ve yolladığı hediyeleriyle Osmanlının gücünün ne derecelere eriştiğini gösteren bir ispattır. Şöyle ki, bir Hükümdarın hükümdar olmayan bir ecnebiye (başka devlet uyruğunda olan kimse) mektup ve hediyeler göndermesi adet değildi. İşte bir cihan İmparatorluğu olan Osmanlının gücünü gösteren bir örnek.
Bütün dünyanın derdi Türkiye’nin bir daha güçlenmesini istememeleridir.
Kalın sağlıcakla.
Araştırmacı-Tarihçi – Yazar Ahmet ÖZTÜRK
Kaynaklar:
Yılmaz Öztuna Büyük Osmanlı Tarihi
T.T. Kurumu Mufassal Osmanlı Tarihi
İ.H. Uzunçarşılı Büyük Osmanlı Tarihi
Mustafa Akdağ T.T.K Belleten
Hammer Büyük Osmanlı Tarihi
Kadir Mısıroğlu Osmanlı Tarihi
Kadir Mısıroğlu Osmanoğulları’nın Dramı
Nicolae Jorga Osmanlı Tarihi
Osmanlı Ansiklopedisi
Akdes Nimet Kurat, Türk-İngiliz Münasebetleri, sh.43-44